tarihinde yayınlandı Yorum yapın

Sevgilimin arkadaşı…

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Sevgilimin arkadaşı…

Üniversite yılları 4. sınıftayım. 3.sene yaz okulunda tanıştığım kız arkadaşımla flört etmeye başlamıştık. Çok detaya girmeden özetleyeyim, kütüphanede vize final zamanı ben tek çalışırken sevgilim Sevil ve arkadaşı Burcu çaprazımdaki masada ders çalışıyordu. Burcu bana sırtı dönükken Sevil fısıldadıkça bana dönüp bakıyordu. Benim bakışlarıma Sevil cevap verip tebessümle bakıyordu.
Yaz okulu derslerden kalmışım, çalışmam lazım ama Sevil’in niyeti de var gibi görünce “Merhaba, mühendislik fakültesinden misiniz ?” diye sohbeti açtım. Sevil’in gönlü de olunca “Yooo iktisat, otursana tek başına neye çalışıyorsun ?” diye sohbetimiz başladı tanıştık.
Sevil uzak bir büyükşehirden , Burcu ise baya Kezban İç Anadoluluydu. İkisi de sürekli üniversitede durunca Sevil’le hızlı kaynaştım. Burcu 1 yıl uzatınca ev arkadaşı yokmuş ve yaz okulunda da erkek arkadaşı vardı, oğlan çoğunlukla Burcu’yla kalıyordu. Sevil’le ilişkimiz başlayınca ayrılırken ve Sevil de sonradan anlatınca öğrendim.
……
Anım çok uzamasın diye çok fazla detay anlatmayacağım. 4. yılımız olunca yurtta kaldığımdan Sevil’le başbaşa kalmak için ailemin arabasını üniversiteye getirmeye başlamıştım. Babam bu işe bozulsa da anahtarı kaçırmama ses edemiyordu, malum mezuniyet üniversitede son yılım.. Okuduğum şehir oldukça yağışlıdır, arabayla tenha yer çok oluyordu. Sevil bekaret takıntılı olduğundan öpüşüp koklaşmaktan öteye geçmiyordu. Benle sevişsin diye kıskandırmayı bile deniyordum ancak sürekli tartışıyorduk. Elini pantolonumun üstüne dahi koymuyor penisime dokunmuyordu. “Hiç mi arzulamıyorsun beni, ben de başkasıyla çıkarım” diye defalarca söylendim “Şimdi olmaz, okul var. Sapık mısın dışarda yakalanırız. ” vs hep mazeret üretiyordu. Ben yurtta kalıyordum, Sevil’e gitsek hep ev arkadaşları oluyordu. Odasına gitsek kapısını anahtarla kilitlemez, hatta arkadaşları görsün diye kapıyı açık bırakırdı. Kızlar da dan dun kapıyı çalmadan girerlerdi.Orada da Sevil bana kısık sesle kıza kıza kaçamak öpücükler alabilirdim dudaklarından.
Tabi bu esnada ders esnalarında Burcu, Sevil’le fakülte kafeteryalarında bir araya gelip çay içer, sohbet ederdik. Sevil’le kavga dövüş bir ayrı bir barışık ilişkimiz sürerken dönem arasında Burcu sevgilisinden ayrılmış. Sevil direk olmasa da Burcu’yla yatıp çocuğun onu kullandığını, oğlanın başka kızla görüştüğünü çakazlayınca Burcu’nun bıraktığını söyledi.
Burcu dediğim gibi şivesi vs tipik Anadoluluydu. Sanki sürekli sadece karbonhidratla beslenmiş gibi tombul bir vücudu, benekli yüzü ve kızıl saçları vardı. Yazın giydiği yuvarlak yaka ve hafif V yaka t shirtlerinde göğüs çatalı frikiği vermese de o koca memeleri taşıyor gibi t shirtünde patlıyordu. Kışın kalın giyinince pek belli olmuyordu ama yazın hatları harikaydı. Klasik casual üniversiteli kot t shirt gezerdi.
2. dönem vizeler dersler derken Bahar Festivali gelmişti. Burcu bizle takılıyor sürekli, Sevil’le tek kalınca da tartışıyorduk. Ertesi gün tam konser aktiviteler olacakken Sevil le yine sağlam tartıştık, elbiseden tartışma çıktı. “Ayrılıyorum senden, festivale falan da gelmiyorum” diyerek evine gitti.
Sevil gelmese de ben ertesi gün aktiviteler için kampüse gittim. Sevil direk numaramı engellemiş, ulaşamıyorum. Alanda tek gezerken tesadüfi Burcu’yu tek gördüm. Yanına gidip Sevil’i sordum. “Yaptığını bilirsin senin yüzünden gelmedi” dedi. “Burcu sen biliyorsun, senin yanında yaptıkları ne ki” dedim. Burcu’nun yanına arada kızlar uğruyordu, çok dibimde olmasa da konserde yanımda durdu. Arada birbirimize bakıp konserde gülümsüyorduk. Konser bitince minibüslerde kuyruk olunca ben bırakmayı teklif ettim.
Kapıya gelince arkadaşça bir teklif gibi gelen “Gel birşeyler iç, yurtta ne yapacaksın?” dedi. İçimden herhalde özel Sevil’le ilgili fırça atacak yada tüyo verecektir dedim. Beraber çıktık.
Ev baya viraneydi, klasik öğrenci evi. “Diğer arkadaşlar giderken kimi eşyalarını götürdü, bırakmadı. Benim eşyalarla bıraktıkları yetmiyor. Ev dağınık kusura bakma” dedi. “Yurtta bizde bu da yok, bir odada 4 kişi bende dişimi sıkıyorum. Bizimkine göre saray. Sevil’le bir başbaşa…. neyse ya”
Son cümlemi duyunca Burcu gülümsedi; “Samimi bir itiraf mı geliyordu ?”… “Sevil boşa yakınmıyormuş, bana bile söylüyorsun. Bu ne acele ya? Ne içersin, bira kahve?”
“Bir dakika Sevil sana ne anlattı, ne anladın sen?” dedim.
Burcu odanın sonunda karşıda duran eski, küçük buzdolabını açıp götünü bana domalarak bira aldı bana verdi. O koca götü çıkıvermişti. Tekrar ocağa gidip çaydanlığa su koydu. Ona bakıyordum.
“Biz yaşlardaki insanlar başbaşa kalınca ne yapıyorsa onu anlıyorum. Eski sevgilim bende kalıyordu, ne yaptığımızı sanıyorsun?” dedi.
“İyi bir noktaya değindin. Sevgilin ne istiyorsa benim de böyle masum taleplerim var bu kadar” “Sevil de sizi bana anlatıyordu, ben de bunları biliyorum zaten.”
Bu arada ben biramı yarılamıştım, o da kendine kahve hazırladı tekrar geldi.
“Bak seeeennnn. Bilmen umrunda mı sanıyorsun, ben modern bir kadınım. Sevil bekaretini sevgilisinden korumaya çalışırken azmansın da biz mi günahkarız???” dedi Burcu
Konu absürd belaltı noktalara geliyordu, istemdışı sırıtmaya başlamıştım. “Ben kimseyi suçlamıyorum, içgüdü diyelim. Sevil için bunları benle konuşman, bana anlatman güzel. Ama ilişki bizim, daha da yıpratma istersen” dedim konuyu kesmesi için.
“Modern bir söylem, ama sizin için değil senle benim için dedim. Bugün tek başıma kampüse biriyle tanışıp evimde benle kalsın diye çıktım. Senle karşılaşmasam başka biriyle dönecektim, beni bırakmadın. Sevil en samimi arkadaşım, onun için kenimi feda edersem hepimiz mutlu oluruz. Sadece bu gece yaparız ve tekrarı olmaz, konuşulmaz.”
Bu teklifi ben bile edemezdim, biramın son 2 yudumu kalmışken harika zamanlamaydı. Onu alıcı gözle süzdüm, içimde bastırdığım zayıf ses zaten Burcu’yu da sikmek istiyordu. ( nefes alsın yeter mode is on )
Yutkundum ve “Sevil yada hiç kimse duymayacak, sadece aramızda kalacaksa… ”
Burcu : “Sen olmasan da başkasıyla gelecektim. O piçten intikamımı böyle alacağım” deyip oturduğum üçlü koltuğa geldi. Elini omzuma atıp memesini vücuduma yasladı dizini de dizime. Sevil’in yapsın diye kıvrandığım elini pantolonumun üstünden sikimde dolaştırmaya başladı. Daracık kotumda sikim taş gibi olmuştu. Azınca belini sarıp çekici bakışlarla yanağından öpmeye başladım. Azgınlığımı görünce direk yere dizüstü geçip kemerimi açtı ve sikimi çıkardı. Kahveyle ısınmış diliyle önce taşakarımı yalamaya başladı. Nefesiyle kahve kokusunu almaya başladım. Dili ıslak sulu suluydu. Sikimi kökünden yalayarak başına geldi. Küçük öpücüklerle başlayıp ağzını O halka yapıp sikimi yavaş yavaş emmeye başladı. Hiç kuru değildi ağzı, blowjobu biliyor harika dedim. Götümü koltuktan kaldırıp tek elimle koltuktan destek alırken diğer elimle kafasını sikime bastırıyor, ağzına köklemek istiyordum. O ise gözlerini kapamış profesyonel gibi aceleye getirmek istemiyordu.

Ben: “Ohhhh Burcu, ağzına patlayabilir miyim? Harika yalıyorsun, ilk postada hızlı boşalabilirim ohhhhhh”
Burcu : (kafasını evet şeklinde aşağı sallayarak) Hıhımmmm

Extreme fantezilerde ancak bunu düşleyebilirdim ve ancak düş olabilirdi.O an kendi aldığım zevk harikaydı Koltukta daha da doğrulup iki elimle kafasını tuttum, hızlı git gelle ağzını sikmeye başladım. O ise dirty blowjob için ağzını tükürüğe boğmuş, git gellerimle dudaklarından akarken harika kaygan bir ağzı sikiyordum.

Ağzına patlamamak için saçını okşuyor, kafamı dağıtmaya çalışıyordum. Ama bu hızla mümkün değildi, tutmaya çalışsam da harika bir zevkle “Ohhhhhh Sevil patlıyorum aşkım dikkat et!” dememle spermlerimi fışkırtmaya başladım. O ise refleks gırtlağına kadar köklediğim sikimi sünnet başına kadar çıkarıp emmeye başladı. Ağzının kenarında tükürüklerle beraber biraz meni de vardı.

Ayağa kalkıp katlanır piknik masasında duran öğrenci kağıt havlusu tuvalet kağını aldı. Ağzından akanları silerken dilinde menimi yuvarlayıp yuttu. Ben kağıda mı çıkaracak derken başıyla onayladığı gibi yuttu. Hayretler içinde izliyor olacağım ki “Soğumadan hızlı yutmalyım, soğuduğunda iğrenç oluyor. Çamaşır suyu gibi kokutuyorsunuz” dedi. ”
Ellerini yıkadıktan sonra buzdolabından 2 bira kapıp geldi. “Bu ne ya, hep ağzımı mı sikeceksin ? Üstümüzü bile çıkarmadık, vücudumu beğenmiyor musun?” dedi. Pantolonumu çıkarıp boxer ve t shirtümle kaldım. Baya cool tarzı olunca ben de artık rahat konuşayım dedim

Ben : “Senin piçle nerde sikişirdiniz, ikili yatak var mı?”
Burcu : (gıcık olmuş sırıtmayla) “Bu çekyatı açacaksın canım, bu gece ne sikiştiysek. Sonra birşey yokmuş gibi eski halimize, herkes kendi yoluna.”
Ben : “Tamam Burcu anladım.”
Burcu : “Ağzıma patlarken bana Sevil dedin. Farketmedim sanma”
Ben : “Neee ? Nasıl ? Öyle mi dedim ?”
Burcu : “Haha Sevil’i mi düşlüyordun?”

Ben sustum tabi. Pot kırmayayım dedim. İçeriden yorgan çarşaf alıp geldi, onları serdi. Çekyata uzanıp biraları aldık. Soruyu tekrarlamadı, tekrar içeri gitti. 5 dk sonra saten seksi pembe bir gecelik giyip geldi. Yüzündeki çiller seyrekçe vücudunda da vardı, kollarında şeftali tüyleri vardı. Gecelik koca memesinde öne çıkıyor, bacaklarına doğru yavaşça kapanarak iniyordu. Arkadaysa patlayan koca bir götü vardı. Bu gece getireceği eski sevgilisini gavat yapacak şanslı erkek için hazırlıkları yapmıştı, pürüzsüz sütun gibi teni, bacakları vardı. O erkek de bendim. 🙂

Burcu : “Beni sikerken Sevil dersen konsantrasyonum kaçar. Onu da evlenmeden sikemezsin zaten. O gayet gelenekçi, nişanlansa bile yapacağı şüpheli. Onu da sikeceğin zaman Burcu deme sonra”
Ben : “Haha, baya iyi espri anlayışın var. Bunları da daha konuşursak benim konsantrasyonum kaçıyor. Özür dilerim az evvel için. Ama Sevil arkadaşın benim de sevgilim. Sen de sik beni piçkurusu diyebilirsin.”

Bu sefer kahkahayı o basmıştı. Gülmeyi kesip tatlı tatlı dudaklarımı öpmeye başladı. Öpen oydu ama benim yumulmamı ister gibiydi. Ben de öyle yaptım. Sırtüstü yatırdım ve elimi geceliğine soktum. Sütyen yoktu, direk elim koca memesiyle buluştu. Boynuna inerken askıyı çekip memesini çıkardım. Direk ısırarak memesini öpüp yalamaya başladım. Isırdığımda “Ahhh hayvan yavaş!” dedi. Sağ meme küresini komple yaladım. Sonra sol askılığı indirip aynısını sol memeye yaptım. Karnını yalarken kalın bacaklarını okşayan elim amına gitti. Bacağım değerken birşey olmadığını hissetmiştim ama seksi tanga yada file külot olabilir diye düşünmüştüm. Elimle yokladığımda hafif dışa dönük am dudakları elime geldi, elimi az itince ise elimde kayganlık hissettim. Burcu akıyordu. Parmağımla amını ovuşturmaya, parmağımı alıştıra alıştıra amına sokmaya başladım. Nedense o an zaman aklıma geldi, sevgilim değildi. Bu akşam tüm gece sikişecektik, ötesi yoktu. Amını yalarken 69 la o da sikimi hazırlasın deyip döndüm. Fahişe hemen anlamıştı, poziyona geçip amını yalamaya başladım. “Ahhh, yavaş. Alışsın biraz ohhh ” diyordu. Sonra inlemeyi kesip o da sikimi ağzına aldı.

İnanın eskort da siktim ama böyle yarrağımı yalayan olamaz, tükürüğü, dudakları ve diliyle beni uçuruyordu. Ben amına dil darbesi attıkça o da sikime yumuluyordu. İkimiz de birbirimizi zorluyorduk. Amını su içinde bıraktım, içinden beyaz ufak sıvılar çıkıyordu. “Ahhh Ömer boşaltıyorsun beni, ahhhh” dedi. Tekrar ağzına soktu, ne kadar çıkan sıvı varsa o sıvılarla eliyle taşşaklarıma masaj yapıyordu.

“Ohhhh boşaltacaksın, dur sikeyim seni” dedim. Üstünde dönerken “o piç istese de götümü siktirmezdim. Önce götümü sik Ömerim” dedi. Sikim taş gibiydi, vıcık vıcık ıslak kaygandı.

Ben : “Alabilecek misin hemen? vazelin, krem falan var mı?”
Burcu bacaklarını havada yaprak gibi açmıştı, bacağı mı kasığı mı neyi kasıldı bilmem. Şap şap şap biraz bacağına vurup hızla biraz da topallayarak başka odaya koştu. Elinde Nivea kremle geldi. O kadar pratik ve profesyoneldi ki… Hemen açtı kremi 3 parmağıyla dolu dolu çekip sikime kremle 31 çekti biraz. Sonra uzanıp tekrar bacaklarını yaprak gibi açtı. “Götüme sür iyice, yavaş yavaş sok. Birden sonra. ”

Ben: “One night stand aşkım benim o götü sikmem mi ben. Zevkle, her tarafına döl fışkırtacağım” dedim.
Arsız fahişem kuralı ezmişti.
Burcu : Sok bebeğim, ben orospunum senin. Sevil’i nasıl sikeceğini öğreteceğim. Sokarken göt çatalıma bastır, hadi aşkım.

Bacak omza götüne yavaşça sokmaya başladım. O daracık göte girmek vazelinin kayganlığı, götün darlığı muhteşemdi. Burcu altımda “Offf yavaş, alışsın öyle götümü dağıt. Offfff aletin ne kadar büyük kalın, ahhhhh” Sikimi soktuktan sonra yavaşça git gele başladım, sikimden harika zevk alıyordum, götü sıcacık adeta yanıyordu. Hızlandıkça göt deliğinin açıldığını hissediyordum. Ben gidip geldikçe delik ısınıyordu da.
Boşalmamak için sikimi çıkarıp başına bastım. Götü açılmıştı, Hafifçe sok çıkar yaptıkça götünde hooOOop hooOOop
hava sesleri çıkıyordu. Çekyattan indirip önce doggy sonra da domaltıp götünü sikmeye devam ettim. Üstüne eğilip elimle amını okşadığımda amı da sırılsıklamdı. Artık iyice hızlandığımda resmen acıdan bağırıyor “Offfff Ahhhhhh Hadi Ömer patla orospuna hadiiiii!” diye ben götünü dağıtırken o da bir eliyle amından mastürbasyon yapıyordu.

Onu tam bir sürtük gibi sikmek istiyordum, artık tam patlayacakken ayağa kalkıp başı yastıkta götünü sikmem için domalan sürtüğün üstüne saçına götüne boşalmaya başladım. İkimiz de nefes nefeseyken ve Burcu “oh götüm, götümü dağıttın. Boşalttın bitirdin beni piç” derken portatif masada cep tipi ıslak mendili görüp bir tane aldım. Hayatımda karşılaşabileceğim en özgür, çılgın hardcore sikiş fahişesini düzüyordum. Götünü siktiğim yarrağımı ıslak mendille silip “Hadi orospu temizle” deyip ağzına soktum.

Fantezilerimiz hardcore – slave karışık çok da bilmediğimiz içgüdüleri izliyordu.

Ben : Yatağı, çekyatı, amını, götünü silmek yok. Her tarafını dölleyeceğim, peçeteyle ben istediğim yeri sileceğim. Messy fucking yapacağız.

15-20 dk dinlenip müzik de açarak misyoner sikişle başlayıp cowgirl, doggy çekyat başına uzandırıp yaprak gibi bacaklarını tutup amına da 3 kere fışkırttım. Her postada sikim ağrımaya da başlasa da boşalmam daha gecikiyordu. Çarşafa ıkındıkça “fort fort” osuruk sesleri gibi seslerle menimi akıtıyordu. Sikerken vücudunu tuttukça vücut sıvılarımızla vıcık vıcık kayıyorduk.

Tombul am göt, koca memeler ve messy fucking harikaydı. Başta sert yapan Burcu kölem, hizmetkarımdı. Köpek gibi pis, defalarca sikiyordum.

[/image]

Sabah 04:00 e kadar sikiştik, titty fucking, footjob herşeyi denedik. Yatak, döşek, çekyatın başı etrafı meni sıçramıştı. İkimiz de çarşafı toplayıp yapış yapış uyumuşuz. Sabah 09:00 de dersi varmış onun. Alarmı çaldı, “Sen kimseye görünmeden kapıyı çekip çıkarsın.” dedi. Sütyeni, Kazağını giydi. Tam külodu pantolonunu giyecekken ensesinden diz çöktürdüm. “Ne yapıyorsun doymadın mı? Yeter, dersim var” dedi. “Bugün son dedin, daha yoksa bu da tatlısı bak” deyip yüzünü sikime bastım. Orospu, hayır diyecek hali yok ya. Eliyle taşaklarıma masaj yapıp yine o harika saksosuna başladı. “Ohhh hadi sikeyim seni” deyip kolundan tuttum. Yüzünü duvara çevirip arkasından sikimi amına dayadım. Eline tükürüp amına aldı beni. “Dersim var, çabuk hallet” dedi. “Döl mü bıraktın aq” deyip önce yüzünü duvara doğru sonra kendime çevirip belki bir damla sıvıyı amına fışkırtıp boşaldım.

Onun eski piçi ona göre gavat oldu. Dediği gibi o günden sonra Burcu eskisinden de mesafeli davrandı bana. Bir iki denemem oldu, Sevil yokken okul bitmeden 1-2 defa daha seks yapmak istedim. Gizliden sıkıştırınca kafeteryada Sevil yokken Sevil’in telefonundan bana ona anlatacağına dair tehdit smsi atıp sildi. Gerçekten sadece yatakta değil başka yerlerde de fahişeydi. Esnemeden istediğini yapıyordu.

Mezun olduğumuzda Sevil de ben de farklı illerde hayallerimiz vardı. O da hayalinden vazgeçmek istemedi, bende. 2 yıl sona onunla o nişanlanana kadar arkadaş kaldık.

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

tarihinde yayınlandı Yorum yapın

turbanli komsum

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

turbanli komsum

Merhaba sımsıcak bir hikaye ile yine karşınızdayım.

Yaklaşık iki ay önce yan daireye yeni komşularım taşındı.
Bi gün adamla göz göze geldik işe giderken.
Ben kibarlık icabı hoş geldiniz nasıl memnunmusunuz evinizden filan diye laf attım
Adamda teşekkür edip memnun olduklarını filan söledi arabalara gidene kadar sohbet ettik.
Bekar olduğumu bildiğini ve bi akşam yemeğe davet ederse gelip gelmiyeceğimi sordu.
Teşekkür edip gelebileceğimi söyledim.
Geçen hafta sonu çağardı. Yanlız gitmek ayıp olur diye iş yerinden cillop gibi bi hatun ayarlayıp gittik beraber yemeğe.
Kapıyı hanımı açtı.
Daha o güne kadar hiç görmemiştim kadını.
Başı kapalıydı ama giydiği etek o kadar dardıki nerdeyse kilodunun markasını söyliycem.
Üzerinde de daracık bi penye, memeler desen taşşş. hatun yanıyo anlıycanız.
Benim yanımda götürdüğüm hatunda sanki podyuma çıkıcak amk oda aslanlar gibi giyinmiş gelmiş kafayı yiycekdim nerdeyse.
Yemekten sonra sohbet ederken adam elinde viskiyle geldi mutfaktan.
İlk başta içmeyiz dedik ama karısı çok ısrar edip ona siz varsınız diye bu akşam müsade ediyorum diyince bi kaç kadeh parlattık adamla.
Evde otorite kadının elindeydi anlaşılan adamda yumuşağa benziyodu zaten.
saat 1 e geliyodu izin isteyip kalktık.
Kapıya kadar uğurladılar bizi çok kibarlardı ama kadın adamın arkasından gözleriyle yiyodu beni benim hatunuda arada bi kesiyo sevgili sanmış bizi sonradan öğrendim hepsini.
Neyse iş arkadaşımı evine bıraktım geldim internette biraz oyalanıyım diye oturdum bilgisayarın başına.
Saat 3 e filan geliyodu uyku tutmadı bi türlü çıktım balkonda sigara içerken bi baktım bizim komşunun karısı daha yatmamış giymiş üzerine tam boy bi gecelik başınıda öle yalandan bişiler bağlamış bi elinde sigara bi elinde kendi arabalarının anahtarı arabanın kapılarını bi açıyo bi kapatıyo.
Merhaba dedi siz bi bakarmısın şu kumandaya kapılar açıkmı kapalımı dedi.
Tam kumandayı verirken gözlerimin içine bakarken attı aşşağı kumandayı.
Kahretsin falan filan derken ben dedim hemen alıyım geliyim. Zahmet olucak falan filan demesine kalmadan fırladım aşşağı çıkmış koridorda beni bekliyor ama merdivenden çıkarken yukarı bi kaldırdım kafamı ki altında ne külot var ne bişiy.
Saçındaki örtüyüde çıkarmış beni beklerken.
Hemen kocasını sordum falanca bey ne yapıor diye.
Domuz gibi uyuyor demesinmi 😀
Hemen şimşekler çaktı gözlerimde anahtarı eline verirken yavaş yavaş verdim.
hafif bi tebessüm edip kaçtı içeri.
Eve girdim ama kafayı yiycem.
Aklım kaldı karıda ne yapsam da nasıl sikerimin hesaplarını uzun uzun yapmaya başladım.
Derken bi kaç gün geçti benim vardiya geceye döndü gündüz bütün gün evdeyim.
Kadınla çöp atarken filan paslaşıyoruz ama saniyeler le sınırlı. Dedi hayırdır bi kaç gündür işe gitmiyorsunuz. dedim vardiya değişti bu hafta hep gececiyim. Bi gün işten geldim komşunun karısıda çöp atıyordu binaya beraber girdik.
Merdivenden çıkarken bayağ bi sohbet ettik havadan sudan.
Girdim eve Evde kendi kendime kadının hayallerini kurarken ding dong zil çaldı.
Delikten baktım komşunun karısı saat sabah 10.
Hemen fırladım içeri incecik bi eşofman altlığım var hemen giydim onu boxer ı da çıkardım üstte zaten bişiy yok sexy bir şekilde açtım kapıyı.
Beni öle dipdiri görünce nefesini bi an içinde tuttuğunu hissettim.
Buyrun dedim sanki hiç bişiy hissetmiyormuş gibi.
Yeni televizyon aldık ama bi türlü benim salak beceripde takamadı dedi sizide rahatsız etmezsem bi bakmanızı rica ediyorum diyince üzerime bişiy alıp hemen geliyorum dedim ama ne kadar da soğuk kanlı gözüksemde kalbim yerinden fırlıycak
Üzerime daracık bi t-shirt alıp girdim kapıdan içeri.
Televizyonun olduğu odaya götürdü televizyon aparatlarıyla beraber duvarın dibinde yatıyodu .
Beyinin nerde olduğunu sordum işte diyince bi an gözlerimi ona dikerek parlattım =))
İşte olduğunu adım gibi biliyordum sadece onun kocasından bahsederken bi pislik gibi bahsetmesi beni çok takrik ediyordu .
10 dakkada takılabilecek televizyonu 1 saat de taktım .
Kadın arkamda dikilmiş elinde sigarası kültabağı beni izliyodu bu çok hoşuma gitmişdi.
Son olarak bi sandalye isteyip televizyonu yerleştirmesi kalmıştı.
Hemen bi sandalye getirdi. Sandalyenin ayağının arızalı olduğunu söyleyip önüme geçip sandalyeyi tutmaya başladı.Çıktım sandalyeye kadının nerdeyse ağzına vericem ama bi yandan da tevizyon elimden kayıp düşer diye de çok tedirginim.
Aşşağıda elbisesinin yakasından gözüken dipdiri memeler bende televizyonu geçirmeye çalışıyorum o arada benim tommy uyanmaya başladı ama bariz belli oluyor eşofmandan.
Utangaç çocuk triplerine girip hemen yerleştirdim tevizyonu indim sandalyeden.
İşte bu kadar bitti dediğimde suratındaki masum kedi yavrusu gibi ifadeyi görseniz bu kadının ne istediğini anlardınız =))
Çok teşekkür etti ve bişiy ikram etmekte ısrar ettiğini söyledi.
gerek yok zahmet etmeyin filan dedim ama o arada mükemmel nescafe yaparım siz buyrun hemen yapıp getiriyim dedi ama ben onların evinde olduğum için kendimi rahat hissetmiyordum .
Bulaşığım filan var dedim onları yıkayıp yatıcam dedim ama kadın yakamı bırakmıyoki kardeşim. Ozaman bulaşığı yıkarsam kendimi çok iyi hissedeceğim diyince olmaz molmaz desemde birden bizim mutfakta bulduk kendimizi.
Ben bulaşıkları ayırırken nesacafe yapması için süt nescafe filan verdim eline geçti tüpün başında sütü kaynatıyo ben başladım bulaşığı yıkamaya.
Kadın sen gel geç önüme dünyada bırakmam bu sefer bulaşığınızı ben yıkıycam diye dayanınca bayağ bi sürttürdüm =))
Ama yine salağa yatıyorum iyi komşu hesabı 😀
Geçtim arkasına sandalyeye oturdum onun muhteşem kaçlarını seyrediyordum.
Arkadaş bi bulaşık bu kadarmı sexy yıkanır kalçalarının yanları titriyodu iki tabağı yıkarken.
İçimden dönsede bana zart diye versem eline diye hesap ederken benim tabakları lavabonun üzerinde rafa koymak için çıktı sandalyeye tabakları yerleştirmeye
Hemen kalktım ayağa lütfen bu kadar çok zahmet verdim size diye onun kibarca indirmek için tamamen tesadüf kalçasına dokunmuşum =)))
Sanki hiç dokunmamışım gibi devam ediyodu tabakları lavabodan alıp rafa dizmeye.
Hemen yanlışlıkla dokunmuşum gibi çektim elimi hızla elimi çekince suratıma baktı bunlarıda buruyamı koyuyorsunuz dedi
Şok oldum ben nerdeyim bu kadın ne yapıo önümde duran göt bana bakıyo ne sormuştu gidip gidip gelirken .artık iğneli laflarla en erken ne zaman yatabiliriz onun hesabını yapmam gerektiğine karar verdim.
Koyarken şimdiye kadar hiç dikkat etmedim nereye koyduğuma dedim.
Ama gözlerinin dibine dibine bakıyorum aşşağıdan yukarı.
Çok heycanlı bi şekilde birazda tebassümle bi kaç saniye baktı tekrar tabakları yerleştirmeye devam etti.
İndi aşşağı oturduk yemek masasına nesacafe leride getirdi hüpürtede hüpürtede içerken çok komik yaa dedi =))
Dedim ne komik olan gülerek.
Demek koyarken hiç dikkat etmiyosun nereye koyduğuna he dedi ama başladı kahkaha atmaya =))
Bende onu demek istemedim flan diye utangaç utangaç gülerken demesin mi onu nereye koyduğuna nasıl dikkat etmezsin diye =))
Başladık ikimizde kahkaha atmaya …
Gülme seansı bitince birden konuyu değiştirme ihtiyacı hissetti kendinde.
Kız arkadaşında çok güzel ne zaman evlilik filan diye sordu.
O benim kız arkadaşım değil dedim yani önceden kız arkadaşımdı şimdi ise bazı zamanlar birbirimizin ihtiyaçlarını karşılamak için bir araya geliyoruz dedim…
Sinsi bi gülümsemeyle demek kalbi seni terk etti ama kafesine hala alıp duruyo dedi.
İyice açık saçık konuşarak benim yalancı utangaç tavrımın üstesinden gelmeye çalışıyor güya =)
Seninkiyle aran nasıl dedim.
Dememe kalmadan adamın bütün kirli çamaşırlarını döktü ortaya.
Bırak şu malı yaa filan dedi hiç bişeyin kıymetini bilmez o varsa yoksa içki bide öküz gibi uyumak filan dedi.
Senin gibi bi karım olsa ben hiç uyumazdım dedim gözünün dibine dibine bakarak.
Birden nefes almayı bile kesti şefkatli bi şekilde suratıma dokundu.
Bu haraketi bütünüyle içimdeki canavarı çıkarmaya yetmişti.
Yapıştım dudaklarına.
oturduğu yerden bi yandan da eşofmanın altından sikimi yakalamaya çalışıyor.
ikimizde hızlı bi şekilde kalktık ayağa.
Ve birbirimizi tartaklar gibi üzerimizden elbiseleri çıkarmaya başladık
Kucağıma alıp lavabo mermerinin üzerine oturttum bunu sikim zaten dimdik olmuştu eteğini sıyırıp külotunu kenara çektim ve zart diye soktum içine nerdeyse dudaklarımı yiyecekti zevkten.
Biraz gidip geldikten sonra tekrar aldım kucağıma.
bu sefer havada basıyordum ona saçımın arkasını nerdeyse çekip koparacaktı.
Bu beni deliye döndürmüştü o götü görmek istiyordum …
İndirdim ayaklarının üzerine ve çevirdim arkasını Götü o kadar yumuşaktıki sanki su dolu bir balondu.
Sehpanın üzerine iyice kaldırdım onu bu sefer arkası bana dönüktü.
Amına biraz sert girdim iyice parmak uçlarına basmaya başlamıştı .
Ama o göt beni çağırıyordu. değiliği hiç küçük sayılmazdı.
Birden amından çıkarıp sırtana doğru sikimi sürtmeye başladım bu haraketimden hiç memnun olmadı tam dönmek isterken tekrar ensesinden yakaladım ve iyice domalttım mermerin üzerine ayakları yerle bağlantısını kaybetmişti.
ve götünün değiliği apaçık gözüküyordu hiç zorlanmadan bi kalem girecek kadar açıktı ağzı.
Amından akan suyla sikim sırılsıklam olmuştu fırsat bu fırsat diyip tek elimle iki elini arkadan tuttum ve saçlarını beline doğru çekerek kafasını zor bela soktum arkasına.
Kadın bağıra bağıra çığlık atıyordu ama sokmaktan vazgeçsem biliyordum herşeyi alt üst edeceğimi ne kadar acıdığını görsemde uğraşa uğraşa yarısına kadar sokmayı başardım.
Şimdi dinlenme zamanıydı.
O pozisyonda hiç kıpırdamadan onunda kurtulmasına izin vermeden bi kaç saniye bekledim.
kadının kalp atışlarını sanki sikimin ucunda hissediyordum.
Deliği bir kasılıp bir gevşiyordu.
Sokup çukarmaya devam ettim.
Ellerini hala bırakmıyordum ama saçını çekmekten vazgeçip ağzını kapatmaya başladım.
Aklımı kaçırıcak gibiydim.
Normalde ilişki esnasında kadının ağlaması bana sıkıcı gelsede onun göz yaşlarının elime doğru süzülmesi beni iyice kudurtmuştu.
Biraz daha dibine sokacam diye zorlarken birden içinden çıkarıp sırtına komple boşaldım.
Bana doğru döndü bir eliyle götünü tutuyor sanki altına yapacak gibi bir eliylede göz yaşlarını siliyordu.
Ona işini bitirmiş bir serseri gibi davranmakdan ziyade daha yumuşak bir şekilde davranmanın gerektiğini anlayınca başladım öpmeye gözünü gözyaşlarını burnunu heryerini öpüyor saçlarını kokluyordum.
Oda ilk başlarda nefret eder gibi davransada öpüşürken daha sıcak davranmaya başladı.
Ayakta nerdeyse bi 10 dakika öpüştük koklaştık.
Baktım morali yerine geldi ben işemeye giderken üzerine giyiyordu Tuvaletten çıktığımda kapıyı çekip çıkmıştı.
Hemen üzerimi giyip kapısını çaldım.
Üzerine ve bir havlu sarmış açtı kapıyı.
Girebilirmiyim dedim.
Aldı içeri ama kapının arkasındayız.
Oturma odasına baktı gözüm oturup konuşuruz diye ama gayet soğuk bir şekilde beni öperek banyo yapması gerektiğini söyledi.
fazla ısrarcı olmak istemedim sonuçta 10 dakka önce kadını altına sıçana kadar götünden sikmiştim.
İşin bitince gel oturalım bende dedim ve çıktım.
Ama gelmemişti bende yattım.
Evelki gün kocasının işe gidişini kolladım camdan adam gider gitmez kapısına tekrar gittim.
Konuşmaları soğuktu anlaşılan bu deneyimi ona utanç vermişti.
Herşey normalmiş gibi konuşsada bidaha vermek için gelmiyeceğini adım gibi biliyorum.
Benim içinde problem değil sonuçda evli bi kadın.
Bi kaç kez balkonlarda rastladık birbirimize.
Bana bakıp uzun uzun iç çekerek sigara içti.
Bilmiyorum belki götünün acısı geçince tekrar çalar kapımı =)))

Sıkılmadan okuduğunuz için teşekkür ediyorum….

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

tarihinde yayınlandı Yorum yapın

Amcaoğlunun 2 Yıldır Sikemediği Karısı! (Ercan 53

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Amcaoğlunun 2 Yıldır Sikemediği Karısı! (Ercan 53

Merhaba. Adım Ercan. Ben bir doktorum (Genel Cerrah). 53 yaşındayım, ama cinsel arzularım ve performansım hala çok iyi, haftada en az 12-14 kere boşalırım. Maalesef eşimde tık yok. O zaten pek sevmez sikişmeyi, kerhen yapardı. Son 4 yıldır hiç vermemeye başladı, hatta yatağını da ayırdı. Ama benim cinsel arzularım devam ettiği için, ya başkalarıyla birlikte oluyor, ya da çok azgınsam ve o anda sikecek am bulamazsam 31 çekiyorum, ama her gün boşalıyorum.

Mesleğim gereği sık sık kongre v.s. nedeniyle ya da başka işlerden dolayı İstanbula giderim. Çoğu zaman otelde kalırım, ama arada sırada amcaoğlum var Altan, onlarda kalırım. Onu da eşini de çok severim. Altan 48 yaşında. Eşi Zeliha ise 38 yaşında, 1.60 boylarında, etine hafif dolgun, çok sevimli, cıvıl cıvıl, yüzü de çok güzel bir kadın. Bir çocukları var. Her neyse, son birkaç yıldır Altanda şeker hastalığı, arkasından impotans oluştu. Sürekli bu konuda dert yanar, çare arar ve doktor olduğumdan bana danışırdı. Ben de Ürologlara yönlendirdim. Ama nafile, çünkü olay organik olduğu için pek çözümü yok. Anladığım kadarıyla en az 2 yıldır Altanda tık yoktu. Açıkçası gidip gelirken ve onlarda kalırken hiç karısının durumunu aklıma getirmemiş, onun bu konuda mağdur olacağını düşünmemiştim. Hem onlar benim çok sevdiğm akrabalarımdı. Zeliha beni çok sever, ‘Ercan abi’ der, sevimli bir şekilde sarılırdı her zaman. Bazan onlarda sabahlardım. Ticaretle uğraşan Altan sabah erken kalkar işine giderdi. Biz de sonradan Zeliha ve çocuğuyla uyanır, kahvaltı eder, ben sonra işime ya da toplantıma giderdim.

Son olarak Haziran ortalarında onlarda kaldım. Akşamdan sevinçli bir karşılama, yemek sohbet muhabbet, derken odalarımıza çekildik yattık. Bu arada küçük çocukları da teyzelerine gitmiş 1 haftalığına. Sabah, hava sıcak olduğu için odaların kapısı açık, ben bir hıçkırma ve belli belirsiz bir iniltiyle uyandım. Bir daha uyuyamadım, kalktım üzerimde şort ve ince bir tişortle salona geçtim. Altan çoktan işe gitmişti. TV’yi açıp, sesini çok kısarak, izleyip, kahvaltıya kadar vakit geçirme düşüncesiyle öylesine izlemeye başladım. Bir 20 dakika sonra Zeliha geldi salona, saçı hafif dağınık, gözleri şismiş, ama uykudan değil, belli ki ağlamış. Kısa bir gecelikle geldi, kanepede yanıma oturdu. Birbirimizi çok sevdiğimizden ve ters birşey düşünmediğimizden, ya da en azından ben öyle düşünmediğimden, teklifsiz otururduk böyle. O anda da benim aklımdan en ufak birşey geçmiyordu zaten, severdim Zelihayı…

“Sen birşeye mi üzüldün? Ağlamışsın!” diye sordum. Gözleri doldu yine. “Ercan abi, seni çok seviyorum, senden saklamayacağım, üstelik bir hekimsin, bu konuda içimi dökeceğim en uygun kişisin, çok büyük bir sorunumuz var. Altanda sertleşme problemi var, nerdeyse tam 2 yıldır hiç beraber olmadık. Doktora falan da gitti, hiç çözüm olmadı, cinsel uyarıcı hap kullandı, yine çözüm yok. Doktorlar sadece penis proteziyle olabilir dediler, Altan da hiç yanaşmıyor. Ben de onu kırmayayım diye birşey demiyorum. Çaresiz…” dedi ve sözün burasında başını eğdi, yüzü kızardı ve yine bir hıçkırıkla gözlerinden yaşlar boşanmaya başladı, bir süre sessiz kaldıktan sonra sesinin tonunu alçaltarak, “Çaresiz kendimle oynuyorum, öyle tatmin oluyorum. Ama çok gerildim artık, çocuğuma olur olmaz bağırıyorum, etrafımdakileri kırıyorum. Kendimle oynamak yetmiyor artık bana!” diyerek bacaklarını gövdesine çekti, top gibi toparlandı, kedi yavrusu gibi göğsüme sokuldu, ağlamaya başladı. Başını boynumla sağ omzum arasına göğsüme gömdü…

Bu tabloda birden içimi aşırı bir acıma, şefkat ve koruma duyguları sardı. Küçük bir çocuk gibi ağlamasına dayanamadım ve sarılarak saçlarını tıpkı bir çocuğu sever gibi şefkatle okşamaya başladım ve “Merak etme, zamanla düzelir bazı şeyler…” gibi, kendimin de inanmadığı bazı sözler geveleyerek teselliye çalıştım. O ara başını hafifçe kaldırdı aşağıdan yüzüme baktı. Çok masum, çaresiz, utanmış ve arzu karışımı, yaşlı gözlerdeki bu bakışa dayanamadım, sağ elimin başparmağıyla gözlerindeki yaşları birer birer sildim. Sessiz sessiz ağlamaya devam etti. O kadar acıma ve şefkat doluydum ki, bu güzel gözler karşısında, dayanamadım dudaklarımı iki yanağına da hafifçe dokundurarak, yaşları tekrar sildim dudaklarımla ve halen aklımda birşey olmadan sıkı sıkıya sarıldım, “Geçecek, merak etme!” diyebildim.

O arada başını hafifçe yine kaldırdı. Ama bana bakışları değişmişti sanki. Nefes alışı hızlanmış, göğsü sık sık inip kalkmaya başlamıştı. Bunu farkettiğimde dikkatimi çekti, dekoltesi fazlaydı ve iri memelerinin çatalı ve dekolteden taşan iri yuvarlaklara başka bir gözle bakmış, ama hemen toparlanmak istemiştim. O ise, “Teselli etmeye çalıştığın için teşekkür ederim.” dedi ve sağ kulağım ve boynum çenem altına gömdü başını ve uzun bir öpücükle öptü, öylece kaldı bir süre. Sonra birden boynumu, çenemi ve yüzümü, sık sık ve defalarca çabuk çabuk öpmeye başladı. Memeleri daha hızlı inip kalkıyor ve onları göğsüme bastırıyordu. Çok sert, taş gibi olduklarını farkettim. Bende de birden duygular şefkatle arzu arasında karışım göstermeye başlamıştı. Öpmeler çoğaldı ve dudaklarıma da dokunmaya başaldı. Daha da ileri giderek alt dudağımı kaptı ve hırsla emmeye, kendini bana daha çok bastırmaya başladı…

Beynim (Ne oluyor?) diyordu, ama sikim bu soruya çoktan cevap vermişti bile. Zeliha da bunu anlamak ve şöyle bir yoklamak için şortumun üzerinden sikime dokundu ve sertliğinden, beynim değilse bile bedenimin cevapsız kalmadığını anladı. Beni yavaşça sırtüstü devirdi kanepeye, dudaklarımı somuruyordu artık. Dilini soktu ağzıma, önce dişlerimi yaladı, dişlerimin dibinde gezdirdi dilini, sonra hırsla ve açlıkla dişlerimi araladı, dilini dilimle buluşturdu ve dilimi yakalayıp emmeye, şiddetle emmeye başladı. Bu arada elini şortumdan içeri kaydırmış, sikimi kavramıştı, sıkıp sıkıp bırakıyordu. Kendisi de üzerimde memeleriyle göğsümü ezerken, sıyrılmış kısa geceliğinin altından külotlu amını bacağıma şiddetle bastırıp sürtüyor, bu arada sabah duyduğum iniltinin aynısıyla ıhlıyordu. Bacağım külotundan dışarı taşan ıslaklığıyla ıslanmıştı. Hırsla ve hızla tişörtümü sıyırdı, ben de başımı oynatarak yardım ettim çıkarıp attı. Boynuma, ordan göğsüme indi, öpüyor, yalıyor ve emiyordu. Meme uçlarıma geldi, ıhlayarak şap şap seslerle emiyor, ısırıyor ve yalıyordu. Ben de deli oldum, alttan sikimi bastırıyorum, o da amını sürtüyordu.

“Çıkart geceliğini!” dedim. Yine hırsla ve bir çırpıda geceliğini çıkarıp attı. Sütyen yoktu zaten. Tanrım, ne güzel memelerdi, hiç doğurmamış gibi, iri, sert ve uçları yukarı bakıyor. Başımın altına bir yastık koyarak sırtımın ve başımın hafif doğrulmasını sağladı ve memelerini ağzıma dayadı, “Em ne olursun!” dedi kısık inleyen sesle. “Em!” dedi. Yumuldum, memesinin ucunu vakumlayarak ağzıma alıyor, tüm gücümle emiyor, sadece meme ucunu değil, memesinden de büyükçe bir kısmı boğazıma kadar somuruyordum. Bu arada diğer taş gibi memeyi de elimle sıkıyor, yoğuruyordum. Sonra ağzımdan çıkarıp, bu kez diğer memeyi aynen vakumluyordum. İnlemeleri kısa kısa, ama çok isterik çığlıklara dönmüştü artık. “Ercan abi abim benim… Ne olur 2 yıllık hasretimi dindir, açlığımı gider, doyur beni ne olur, ne olur!” diye inliyor, bir yandan da gözyaşlarını akıtmaya devam ediyordu…

Altında sadece külot vardı, ama işemiş gibi sırılsıklamdı. Memelerimi bir daha öpüp yalamaya başlayarak daha aşağılara indi, göbeğime geldi, yalayıp içini dilledi, sonra diliyle aşağılara indi, şortumla boxerimi az indirdi. Herşeyi, tüm açlığını gidermek istercesine yavaş yavaş, ama her zerresinden tad alarak yapıyordu. Sikimin köküne ulaştı, oraları yaladı. Sonra şortumla boxerimi birlikte yavaş yavaş sikimin her açılan yerini yalayarak çıkarttı. En sonunda sikim fırlayarak tavanı göstermeye başladı. Zeliha şöyle bir doğruldu, arzu, beğeni ve şaşkınlık karışımı bir ifadeyle sikimin başını iki eli arasına alarak 4-5 saniye hayranlıkla baktı ve “Bu… bu… bu çok büyük ve çok güzelll! Altanınkinden iri! Hepsinden önemlisi dipdiri…” dedi. Sonra eğilip yavaşça öptü, yüzüne sürmeye, tapınırcasına sevmeye başladı. Dudaklarına, yüzüne sürüyor, oradan aşağı memelerine götürüyor, onlara sürüyor, bir birinin bir diğerinin ucuyla okşuyordu…

Sonra sikimi kaptı birden ve başını emmeye, “Mmmmm!” diye sesler çıkarmaya başladı. Eli de külotunun üzerinden amını okşuyordu. Yavaş yavaş derken daha da ilerledi ve ağzına sikimin tamamını aldı, başını ileri geri oynatarak vakumluyordu. Ben artık tahammülün son noktasındaydım, omzundan hafifçe ittim ve “Her an gelebilirim!” dedim. Ağzından çıkarmadı ve patla der gibi suratıma baktı. Ben de, “Ooohhh!” diye hırıltılı bir bağırmayla boşalttım tüm döllerimi ağzına. Ağzından hiç çıkartmadı, son titremelerime kadar hem emdi, hem yuttu. Öyleki sikim ağzında ileri geri girip çıkarken bir döl kırıntısı dahi görünmüyordu. Kasılmalarım en son bittikten sonra da 15-20 saniye daha emdi ve sikimi yalayarak ağzından çıkardı. Ama sikim halen sertti. “Ay inanmıyorum, halen taş gibi!” dedi. Ben de, “Canımm, çok süperdi, ama sen daha açsın, şimdi ben senin tatlını yalayayım hadi!” dedim. “Evetttt!” dedi, külotunu çekip attı ve hemen amını ağzıma dayadı. Dizleri geri kıvrık, kendi de geriye yaylanmış vaziyette amını ağzıma bastırıyor, ben de bu muhteşem etli amcığı somuruyordum…

Zaten azmış olan Zeliha hemen kasılarak ve kasıklarıyla ağzıma kerkinerek, kısa kısa vuruşlarla, “Buuu, işte buuu!” diyerek boşalmaya başladı. Ağzım ve çenem amının suyuyla, bal kasesine daldırmış gibi sısrılsıklam ve vıcık vıcık oldu. Kasılma ve titremeleri geçince Zeliha dudaklarıma yumuldu ve ağzımdaki bu en ballı sıvıyı, ağzımı emerek yaladı, yuttu ve “Ohhh, amımın tadı da çok güzelmiş!” dedi. Sonra yavaşça koluma, omzum hizasından yattı ve dinlenmeye koyuldu. Bu arada parmaklarının sırtıyla hafif hafif göğsüme, oradan sikime kadar sürterek okşuyordu. “Teşekkür ederim Ercan abiciğimmm! İnan iki yıldır yarak yüzü görmedim. Çaresiz ve birdaha olamayacağını öğrendikten sonra hep kendi kendimi tatmin ettim ve biliyormusun, tek objem hep sendin. Neden bilmiyorum ama, senden başkasını düşünmedim bile. Bu sabah bile sen içerde yatarken seni hayal edip, sağ elimin kutsal iki parmağıyla amımı parmaklayarak, sanki senin bu güzel sikinmiş gibi boşaldım. Ama inan hayallerimde bile sikin bu kadar büyük değildi!” dedi.

Ben de, “İnan ki Zeliha, sen ateşlenene kadar hiç böyle birşey düşünmemiştim, bir anda oldu…” dedim. Göğsüme doğru hafif doğrularak, korkmuş, utanmış, kırgın ve hayal kırıklığı karışımıyla, hepsinden önemlisi yarım saat önceki o mahzun anlamla yüzüme bakarak, “Üzgün müsün, pişman mısın yoksa?” dedi. “Hayııır!” diye bağırdım, “Hayır, hayır! Sana yemin ederim, hiç bu kadar güzel seks yaşamamıştım!” dedim. Yüzüne bu kez memnun, mutlu ve muzaffer bir anlam yayıldı ve “Daha ne yaptık ki!” dedi. Başını aşağı eğip sikime baktı ve eline alarak, “Tanrım yaa inanamıyorum, hiç yumuşamadı bu!” dedi. Ben de elimi onun daracaık amcığına attım. Amcığı çok güzeldi bu arada, tam sevdiğim türden, etli iç dudakları ve küçük parmağımın ilk boğumu kadar olan bızırı pespembe ve şişmiş dış dudakların arasından dışarıya fırlamış kabarmış ve sulu bir reçel kıvamındaki am suyuyla vıcık vıcık olmuştu. Daracık diyorum, çünkü bir parmağım bile zor sığıyordu neredeyse. Doğumunu sezeryanla yapmıştı zaten ve 2 yıldır da parmakları dışında hiçbirşey sokmamıştı bu amcığa…

Zeliha sikimi biraz yalayarak, “Bu güzel şeyi içimde istiyorum, hemen şimdi! Sen hiç birşeye karışma, o kadar açım ki, seni ben sikeceğim! Sen sadece aynen böyle yatmaya devam et!” dedi. Yavaşça yanımdan sıyrıldı, sağ bacağımın yanındaki sol bacağının üzerine yüklenerek sağ bacağını ata binecek gibi üzerimden aşırdı ve doğruldu, sikimi tuttu, alttan o etli, o ballanmış amının dudaklarına sikimin başını 10-15 saniye sürdü. Bu anda bile titriyor, “Offffff!” diye sesler çıkarıyordu. Sonra yavaş yavaş, milim milim sikime oturmaya başladı. Amcığı gerçekten çok sıkıydı, ama vıcık vıcık ballı olduğu için sımsıkı da olsa canını yakmadan muhteşem his uyandırarak giriyordu. “Offffff, bu çok kalııınnn!” diye bağırdıktan sonra, “Ama çok güzeeeelllll!” diye inledi. Tam dibine kadar oturunca, sikim amının rahim ağzı kısmına dokundu. “Offfff, bunu Altanda daha önce hiç hissetmemiştim! Aman Tanrım, ne muteşem bir duygu buuu!” dedi ve 10-15 saniye öylece bekledi. Üstüme oturmuş, amı sikimi sımsıkı sarmış, elleri göğsümde dikilmiş vaziyette, amının kasları refleks olarak kasılıp gevşiyor nabız gibi atıyordu…

“Tanrım, sonsuza kadar sürsün buuu!” diye inledi, sonra hafif hafif inip çıkmaya başladı. Önceleri yavaş yavaş, sonra giderek tempoyu artırdı. Oturup kalkıyor, inlemeleri artıyor, bu arada göğüslerimde olan elleri istemsizce ama çok kuvvetle sıkıyordu. Oturup kalktıkça o muhteşem güzellikteki memeleri çok güzel salınımlarla sallanıyordu. Ben hiç hareket etmiyor, sadece memelerini sıkıyordum. Zeliha inleyerek kasıklarımı dövüyor, götünün kanatları taşaklarıma vurdukça şap şap sesler çıkıyordu. Biraz canım acıyordu, ama aldığım zevkten dolayı aldırmıyordum. Gittikçe hızlandı, çılgınlaştı, “Sik beni Ercan abi, sikk, nolur sik daha, siiikkk!” diye bağıra bağıra kasılmaya ve titremeye başladı, öylece göğsüme kapaklandı. Amı halen kasılıp duruyordu. Rahatlayana kadar 2 dakika kadar yattı öylece. Ben de bir yandan saçlarını, bir yandan hafif hafif sırtını ve kalçalarını okşuyordum…

Neden sonra Zeliha farketti sikimin içinde halen semsert durduğumu ve boşalmamış olduğumu. “Aman Tanrım, yaa bugün tüm mutsuzluğum sınırsız bir mutluluğa dönüştü, ama aynı zamanda şaşkınlıklar yaşıyorum, bu ne sendeki Ercan abi? Bu inmez mi hiç? Altanın performansı malum, ama hiçbir arkadaşımda böyle birşey duymadım bile! Utandım şimdi, seni boşaltamadım!” dedi. “Yok, boşver. Biliyorsun ağzına çabuk geldim, ama boşalınca böyle oldu. Boşaltırsın merak etme… Hadi pozisyon değiştirelim!” dedim. Üstümden kalktığında amından çıkan sikim onun ballı sıvılarıyla bulaşmış ve parlaktı. “Domal!” dedim. “Olmaz, korkarım…” dedi. “Yok, götünü sikmeyeceğim, amından yine!” deyince diz dirsek pozisyonu aldı. Aman Tanrım böyle güzel kalçalar olmazdı. İnanılmaz güzellikte yuvarlaklardı ve arasındaki göt deliği anca bir kurşun kalemin ucu girecek kadardı. Zaten kıyamazdınız oraya sokmaya. Fakat domalmış pozisyonda arkadan fırlamış amının da görünüşü inanılmazdı…

Sikimi elime aldım ve başını 8-10 kere amının dudakları arasında sürttüm. Yine ıhlamaya başlamıştı. Yavaşça yüklenmeye başladım. Yavaş yavaş girdi sikim amına ve kasıklarım tam kalçalarına yapıştı. “Offff! İşte buna bayılıyorum, o kalın damarlı yarağını amımın duvarlarının her milimetrekeresinde hissediyorum ve yine rahmime dayandı sikin. Ohhhhhh!” diye inledi. Yavaş yavaş girip çıkmaya başladım ve hep yavaş tempoda gir-çık yapmaya devam ettim. Zelihanın inlemeleri hızlanıp çığlıklara dönüştü yine, “Ooggghhhh, ırrgggghhh!” diye hırıltılı bir hal aldı, “Pompala erkeğimm, sikicimmmm, sikkk, sokkkk, hızlı pompalaaaaaa, sert vur bebeğim, vur vur vur…” diye bağırıyordu. O kadar azgınlaştı ki, hızlı vuruşlarım yetmedi, kendisi de götünü kasıklarıma vurmaya başladı. Amına girip çıkan sikimin çıkardığı vıck vıck sesleri, kasıklarıma ve taşaklarıma vuran kalça ve kasıklarının şap şap seslerine karışıyor, ikimizi de azdırıyordu…

Nerdeyse 20 dakika olmuştu. Ta ilk sikmeye başlayalı beri o bir kez boşalmış, ben daha boşalmamıştım, “Artık patlamak üzereyim, çıkacağım!” dedim. “Hayırrrr!” diye inledi histerik bir şekilde, “Sakın çıkmaaa, içime akıtt, umrumda değil hiçbirşey, boşal, patlat, tüm dölünü akıt içime!” dedi. “Hadi o zaman beraber olsun!” dedim. “Evettt beraber olacak, zaten ben geliyoruuuum!” derken, ben de artık dayanma noktamın sonuna gelmiştim, ben de hırıldayarak ve bağırarak patlattım. Zeliha kasılma ve histerik titremelerle yüzükoyun kapanmış ve “Iıııııghhhh!” diye bağırırken, ben amına doldurdum tüm döllerimi. İkimiz de son kasılmaları yaşarken ter içinde kalmıştık. Sık sık soluyarak öylece ben de kapaklandım üstüne. Zeliha altımda, “Tanrım yaaa böyle ölmek istiyorum!” diye inliyordu, sikim içinde yavaş yavaş küçülürken. Bu arada ben onun ensesine sırtına öpücükler yağdırıyor, o da benim ellerimi öpüyordu. Döllerim ve onun aşk sıvıları kanepeye akmış ufak bir gölcük olmuştu.

Yavaşça çıktım içinden, kalçalarına öpücük kondurdum. Zeliha döndü kanepede oturdu. Sikimi tutup, memnuniyetini gösteren öpücüğünü sikime konduruyor, “Teşekkür ederim, teşekkür ederim, teşekkür ederim!” diye inliyordu halen…

[Ercan]

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

tarihinde yayınlandı Yorum yapın

BODRUM’DA ÜÇLÜ AŞK – Part 1

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

BODRUM’DA ÜÇLÜ AŞK – Part 1
Masmavi gökyüzü altında, istanbuldan başladığımız yolculuğun sonuna gelmek üzereydik. Bodrum’a yaklaştığımızda hava daha da sıcak ve kuru hissetmeye başlamıştı. Kız arkadaşımla bir dostumuzun bu yaz kullanmayacağı yazlığına gidiyorduk. Teklif ettiğinde çok sevinmiştik. Başka bir arkadaşı da orada olacaktı ama iki ayrı girişi ve ayrılmış iç düzeniyle ev herkeze rahatlık sağlayacak inşa edilmişti. Ayrıca diğer kişi, Serhat’ın da bizim gibi sanatçı olması rahatlatmıştı.

Haritadan bakarak tepede tek başına duran evin bizim ev olduğunu anlamıştık. Harika görünüyordu. Yeşilliklerin yanısıra rengarenk çiçekler bütün duvarları sarmıştı. Arabayla eve yaklaşırken keyfimize diyecek yoktu. Duvarın önünde park edip motoru durdurduğumuzda sadece bir kaç kuşun sesi duyuluyordu.

Eşyalarımızı bagajdan çıkartmadan içeriye girdik. Bakınıp seslendik ama Serhat ortalıkta yoktu. Zaten araba olmamasından da dışarıda olduğunu tahmin etmiştik. Arabamıza dönüp eşyalarımızı aldık. Boş olan odaya yerleşmemiz fazla vakit almadı.

Etrafı tanımak için evin içinde etrafında dolaştık. Binanın manzaraya bakan tarafındaki bahçede büyük olmayan bir yüzme havuzu vardı. En az bir ay kalmayı planlıyorduk. Binanın içinde dolaştık. Terasa çıktığımızda muhteşem manzara karşısında büyülemiştik. Açık denize uzaktan bakıyorduk. Mas maviydi. Hemen aşağıya baktığımızda da kendi havuzumuzu ve bahçemizi görüyorduk. Teras evin en çok yaşanacak yeri olarak hazırlanmıştı. Duvar kenarları kocaman yastıklarda doluydu. Bir yanda Ocak. Serpiştirilmiş sehpalar… Serpil le bir birimize bakıp “Gün batımında yiyip içmek için harika” dedik. Bizi çok güzel bir yaz bekliyor dedik. Bir birimize sarılıp uzun uzun öpüştük. Manzaraya bakmaya doyamıyordum.

Ben resim yapmaya ara verecektim buradayken ama Serpil başladığı romanını yazmaya devam edecekti. Çok verimli olacak gibiydi burası onun için. Serhat sinemacıydı. Onun da buradayken çalışacağını duymuştuk. Belki her kez bir birinin yaratıcılığına katkıda bulunur diye düşündük Serpil’le.

Biraz sonra Serpil “Bence bir kaç gün çalışmayayım ben. Önce keyfini çıkartalım buranın” dedi. ” Haydi mayolarımız giyip bir yerden denize girelim ” dedi. “Tamam! Hadi! ” dedim.

Odamızda soyunurken Sevgilimin o mükemmel vücuduna bakıp ne kadar şanslı olduğumu düşündüm. Minicik bikinisini giydiğinde, herkezin ondan gözlerini ayıramayacağını biliyordum. Kendisine bakılmasından çok hoşlanıyordu. Ilgi odağı olmayı ve özgürlüğünü çok seviyordu. Hayat doluydu. Ben de onunla ancak özgürlüğünü vererek birlikte olacağımı biliyordum. Beraber olduğumuz bu bir yılımız bu şekilde çok güzel geçmişti.

Arabamıza atlayıp daha önceden bildiğimiz bir plaja doğru yola çıktık. Açık pencereden çarpan rüzgar Serpil in sarı uzun saçlarını darmadağın ediyordu. Ikimizde çok keyifliydik. Bodrum denizi yol yorgunluğumuzu alıp götürecekti.

Denize girer girmez de beklediğimiz gibi oldu. Serpil bir çocuk gibi koşarak denize giriyor, yüzüyor, dalıyordu. Birimize sarılıp oynaşıyorduk. Denizin kumun ve güneşin güzelliğini sindire sindire bir kaç saat geçiverdi.

Eve geri dönerken uzaktan, terasta birinin olduğunu farkettik. Serhat olmalıydı. Araba evin yoluna girdiğinde Serhat da bizi farketti. El sallıyordu. Serpil “Bizi gördü bak” dedi beline kadar arabadan sarkıp el sallamaya başladı. Bir yandan da “HEEEEEEY!” Diye bağırıp kahkahalar atıyordu. Serhat bunun üstüne iki kolunu da kaldırıp sallamaya başladı. Onunla iyi anlaşacaktık belliki.

Serhat bizi kapıda karşıladı. Ortak arkadaşlarımız yüzünden gıyaben tanışıyorduk. Bir birimizin ne yaptığını da biliyorduk. Bu ve kişiliklerin uyuşması sımsıcak bir ortam yaratmıştı. Serhat “Geleceğinizi biliyordum. Akşam için yemeklik almaya gitmiştim” dedi. “Teras çok güzel oluyor gün batımında”. Serpil ” Biz de öyle düşündük ” dedi.

Serhat ” Hadi o zaman siz üstünüzü değiştirin sonra da yukarı gelin. Yemeğe başlayalım dedi. “Tamam” deyip odamıza gittik. Ben bir şort ve t-shirt giydim, Serpil de incecik uçuk mavi bir mini elbise. Çıplak omuzları güzel bacakları… Dayanılmaz görünüyordu. Yeni yanmış teni hafif pembeleşmişti. Minik terliklerini de giydi. Terasa çıktık.

Serhat “Tekrar Hoş geldiniz!” dedi karıma şöyle bir alıcı gözüyle baktı. “Harika görünüyorsun deyip sım sıkı sarıldı. Bir eli belinde, bir eli sırtındaydı. Yanağından öptü. Serpil de memnundu bu ilgiden o da cevap verdi. Serhat bana da sarıldı samimice. “Balık aldım. Rakıyla hoşunuza gidermi?” dedi. Tabii dedik. ” Tarık, O zaman sen salatayı yap” dedi bana. Ocağın yakınındaki bankoya geçtim. Domatesleri doğramaya başladım.

Sanki eski arkadaşlarmışız gibi eğlene eğlene yemek yapıyorduk. Serpil özellikle Serhat’ın ilgisini çekmeye çalışıyordu. Sık sık ona sataşıp rahatsız ediyordu. Serhat da hoşlanmıştı bundan.

Izgara üzerindeki balığın kokusu ortalığa yayıldıkca ne kadar acıklığımızı Anladık . Rakıları içmeye çoktan başlamıştık bile. Yerdeki o kocaman yastıklara yerleştik. Serhat bize balıkları getirdi. Biraz daha sakinleşmiştik. Gün batımında yemeğin keyfini çıkartıyorduk artık. Tatlı bir sohbet başladı. Bir birimizi çok az tanıyorduk. Merak ettiğmiz şeyleri sorduk bir birimize. Serpil Serhat’ın kız arkadaşı olup olmadığını sordu. Ciddi bir ilişkisinin olduğunu öğrendik. Çalıştığı için İstanbul da kalmıştı. Bazı hafta sonları gelebilir dedi. Bizim ilişkimizi sordu Serhat. Bir yıldır beraber olduğumuzu söyledik. Bir birimizi sevdiğimizi anlamıştı. Serpilin davranışlarının özgür kişiliğinden geldiğini farketmişti. Bize üstünde çalıştığı filmi anlattı. Serpil yazmakta olduğu yeni romanından bahsetti. Derin derin her konuyu konuştuk. Ben de burada resim yapmayacağımı ama fotograf çekmek istediğimi söyledim.

Sabah yol için erken kalkmıştık. Rakıyı da içinde iyice uykumuz gelmişti. Serpil in gözleri kapanıyordu. Biz yatsak iyi olacak dedik. Serhat, “Tamam o zaman siz yatın ben toplarım ortalığı” dedi.

Kalktı. Serpil in önünde durup elini uzattı. Kalkmasına yardım etti. Serpil sallanıyordu. “Ben seni odana götüreyim” dedi. Cevap vermesine fırsat bırakmadan kucaklayıverdi. O zaman Serhat’ın yakışıklılığının yanında ne kadar iri ve güçlü olduğunu da farkettim Birşey diyemedim. Serpilin mutlulukla gülümsediğini gördüm. Biraz bozulmuştum ama Serpil mutluydu. Onun boynuna sarıldı “Hadi beni yatağıma götür o zaman ” dedi şımarıkca. “Olur tatlı kız” dedi Serhat ve yürümeye başladı. Merdivenlerden yan yan inmek biraz zor oldu. Ben de arkalarından gittim.

Serhat kenara çekilip “Kapıyı açarmısın Tarık ?” dedi. Öne geçip açtım. İçeri girdi. Yatağın yanında durup biraz alçaldı ve Serpil’i yatağa atıverdi. Çok sert olmamasına dikkat etmişti yaptığı şakanın. Serpil şakacıktan ona kızarmış gibi yaptı ardından gülümsedi “Yine de teşekkür ederim” dedi onun gözlerinin içine bakarak. “Seninle tanıştığım için çok mutluyum” dedi, Serhat “Şimdi güzel güzel uyu sabah görüşürüz deyip eğildi. Serpil’i yanağından öptü. Bana dönüp omuzumu tuttu. Sizinle tanıştığıma çok memnun oldum. Çok güzel vakit geçireceğiz. ” dedi. “Evet ” diye Cevap verdim. Odadan çıktı.

Soyunup yatağa girdim. Serpil yatağın içinde elbisesini çıkartıp attı. Yarı uykulu bana sarılıp deli gibi öpmeye başladı. “Aşkım Serhat’ı istiyorum çok fena halde ” dedi. Hiç bir şey demedim. Bu arzusuna karşı koyamazdım. Çılgınca sevişmeyi başladık. Zaten bütün gece olanlar beni de çok azdırmıştı. Kulağıma “İçime gir Serhat!” Dediğinde zaten tahmin ettiğim şeyi anladım. Benimle değil Serhat’ sevişiyordu. Umarım duygularını fazla göstermez Serhat’a karşı diye geçirdim içimden. Çok fazla ortak arkadaşımız vardı.

Ertesi sabah kalktığımızda Serhat bize günlük plan yapmıştı bile. Civarda kimsenin bilmediği bir koya götürecekti bizi. Etrafı tanıtayım size sonra bensiz de gidersiniz diyordu. Hazırlanıp gittik. Herçekten de çok güzel ve özel bir yerdi. Yerleştik. Üstümüzdekileri çıkarttık. Serpilin minik ama kadınsı vücudu leylak rengi bikinisinin içinde çok güzel görünüyordu. Serhat, Serpil’i bikinisiyle ilk defa görüyordu. Şöyle bir süzüp, Islık çaldı. “Ne güzelmiş senin vücudun ” dedi. Serpil güldü. “Sen de hiç fena değilmişsin” dedi. Gerçekten Serhat’ın vücudu da çok iyiydi. Çalıştığı belli oluyordu. Kendimizi denize attık. Serinlemek çok iyi gelmişti. Pırıl pırıl güneşin altında kumlara uzandık. Dalgaların hafif sesi geliyordu.

Serhat “Dün akşam yattıktan sonra düşündüm” diye başladı söze. Bana bir senaryo yazmaya ne dersin.? Serpilin gözleri parladı. “Ciddimisin? Çok hoşuma gider”
-Aklında bir konu var mı peki?
-Ne yalan söyleyeyim ben de dün akşam yattıktan sonra bazı şeyler düşündüm, dedi Serpil yaramaz yaramaz.
-Ne düşündün? Senaryo mu?”

“Roman olarak düşünmustum ama şimdi çok iyi bir senaryo olabileceğini görüyorum. Bir birine aşık genç bir çift başka bir erkekle bir yazlık paylaşıyor ve kız onunla da bir ilişki yaşıyor. Üçü birlikte, yazı ve aşkı dolu dolu yaşıyorlar” dedi ve sustu Serpil. Ayni yaramaz bakışlara Serhat’ın cevabını bekliyordu. Ben de çok şaşırmıştım. Hepimiz aslında Serpil’in ne demek istediğini anlıyorduk. Serpil bana da bir bakış attı ama asıl Serhat’ın cevabını bekliyordu. Ben ağzımı açamadım. Ne diyeceğimi bilemiyordum. İki türlü de Serpil’i kaybetmekten korkuyordum.

Serhat, mesajı almamış gibi “Gerçekte olacak bir şey değil tabii ama bence çok güzel film olur. Zaten filmler hayallerimizi tatmin etmek için yapılamazmı?” Dedi.

“Neden gerçek hayatta olmasın ki?” dedi Serpil. Sesinde gerginlik vardı.

Serhat “Öteki erkek belki kızın sevgilisini üzmek istemez. Belki kendisinin de bir sevgilisi vardır aldatmak istemez. Ya da kızı sevgilisiyle paylaşmak istemez.”

Serpil duraksadı. “Bunların hepsi mi yoksa?” Dedi buruk bir ifadeyle. Artık açık açık soruyordu.

Serhat sakince ” Evet” dedi. “En başta bunu Tarık’a yapamam. Yoksa emin ol sana hayır demek benim için çok zor. ” Serpil istediği verilmemiş bir çocuk gibi biraz daha söylendi. Ama sonunda kabul etmiş görünüyordu Serhat’ın reddini.

Ben işin bu şekilde hallolmasından rahatlamıştım. Bütün günü plajda Serhat’a sorularla ve Sepil’in özgürlük felsefesini anlatmakla geçirdik. Tanışmamızın ikinci gününde bir birimizin pek çok özelini öğrenmiştik. Serpil hala ara sıra bu ilişkinin mümkün olduğunu iddia edip şirin şımarıklıklar yapıyor, bizi güldürüyordu. Ama hepimiz tavrımızı belli ettiğimiz için tepki göstermiyorduk.

Eve dönüp odamıza girdiğimizde konuyu açmamayı tercih ettim. Ama Serpil ” Serhat’a teklifime bozulmadın değil mi ?” Diye sordu. “Söylemeden bana haber verseydin iyi olurdu? dedim biraz bozuk. Bir şey demedi önce. Sonra “Haklısın seni kötü durumda bıraktım”dedi boynuma sarılıp özür diledi. Yanağımdan öptü. Gülümseyip “Tamam”dedim. Oda gülümsedi. “Rahat ol. Olmaz zaten. “dedi. “Bundan sonra bizim için bir film konusu bu sadece.”

Terasa çıktığımızda Serhat’ı orada bulduk. Hafif bir şeyler yiyerek filmi konuşmak istiyorduk. Yine sıcak sessiz ve güzel bir akşamdı. Senaryo konusunda anlaşmıştık. Ben de film de kameraman olabileceğimi söyledim. Zaten geldiğimizden beri sürekli fotograf çekiyordum. Çektiğim fotolar film için iyi bir hazırlık olurdu. Serpil ara sıra senaryoya ilgili aklına bazı detayları bize anlatıyor. Fikirlerimizi alıyor ve not ediyordu. Hikaye içinde olduğumuz durumun ve Serpil’in hayallerinin etrafında gelişiyordu. Artık bunu Serpil’in ilham kaynağı olarak görüyor, kabul ediyor hatta cesaretlendiriyorduk.

O akşam yatakta ona sarılmaya çalıştığımda, Serpil “Sana sarılırken Serhat’a ihanet deiyormuşum gibi geliyor” dedi. Şok olmuştum. Bir şey diyemedim. Bakışlarımı görünce açıklamak ihtiyacını hissetti. “Sen olmasan benimle olurdu şimdi. Onun da beni çok istediğini biliyorum seni üzmemek için yapmıyor bir şey.” Çok bozulmuştum “Tamam o kadar çok istiyorsan ayrılalım” dedim öfkeyle. “Hayır öyle değil. Ben seni çok seviyorum. Ama Serhat için de sorumlu hissediyorum.”

-Bir çaresi yok o zaman” dedim. Her kez katlanacak durumuna.
-Bu duygular içindeyken, seninle sevişmeyeceğim. Anlarsın beni değilmi?
-Ne kadar zaman için ?
-Bilmiyorum
Öfkeyle “Artık sevgilimle de sevişmeyeceğim öyle mi? Dedim. Arkamı döndüm. Sarıldı. “Sen de üzülme ama şimdi. Bu her kez için en iyisi. O da seni düşünüyor bak.” Omuzumu öpüp durdu bir süre. Sonra zar zor da olsa uyuduk.

Ertesi gün bir gerginliğimizin olduğunu Serhat farketmişti ama bildiklerinden dolayı olduğunu sanıyordu. Plaj ve film çalışmalarıyla bir günümüz daha geçti. Serpil yine hayallerini kağıda döküyor. Zaman zaman benden bunun nasıl görüntülenmesinin iyi olacağını soruyordu. Bu harika manzara ve ışık Serpil’in hayallerine iyi bir görsel ortam yaratıyordu. Bol bol fotograf çekiyordum. Ben de biraz daha gevşemiş, keyif almaya başlamıştım. Bir dinlenme sırasında Serpil Serhat’a “Dün akşam Tarık a söyledim. Onunla sevişmeyeceğim. Ikiniz de benim için önemlisiniz. Onunla sevişirsem sana haksızlık ediyorum gibi geliyor. ” dedi. Serhat bu ani itirafa şaşırmıştı ama hoşuna gittiğini farkettim. Bense bir kez daha bozulmuştum.

“Olurmu öyle şey? ” dedi Serhat. O senin bir yıllık sevgilin benle daha dün tanıştın. ”
“Olsun. Üçümüz bir takımız şimdi burada. Ben böyle hissediyorum.”
Serhat bana baktı. Ne diyorum gibilerinden. Sevgilimin karakterini bildiğim için söylenecek bir şey yoktu. O da anladı. Zaten hoşuna da gitmişti. “Tamam o zaman” dedi. Biz bir takımız. Platonik bir üçlüyüz.” gülerek. Serpil Serhat’a sarıldı. “Çocuklar, çok güzel bir film yapacağız birlikte” dedi.

Ertesi sabah yine terastaydık. Serpil başını kucağıma koymuş dizini kırmıştı. Ayaklarını Serhat’a doğru uzatmıştı. Serhat’ın bacaklarına yandan neredeyse dokunuyordu. Filmin teknik detaylarını konuşuyorduk. Serpil bundan sıkılmıştı. Ara sıra kızdırmak için ayağıyla Serhat’ı ittirmeye başladı. Bunu önce önemsemeyen Serhat, Serpil’in daha sertleşen darbelerine karşı “ Hey! Yapma!” deyip bir yana kaydı. Ama köşede olduğu için kaçamamıştı. Serpil gülüp ittirmeye devam etti. Ben de yapma deyip duruyordum. Birazdan Serhat dayanamadı. Oturduğu yerden kalktı. Serpil’i ayak bileklerinden yakalayıp yukarıya doğru çekti. Serpil “Bıraksana yaa! ” diye bağırıp debeleniyor, kurtulmaya çalışıyordu. Böyle asılı gibi çırpınırken elbisesi beline kadar düşmüş tangasının zaten örtmediği harika kalçaları ortaya çıkmıştı. Bikiniden yanmamış kısmı daha açık renkti “Uslu duracakmısın bakiyim ha? Uslu duracakmısın ? ” Diyor bir yandan da sevgilimin kalçalarını bakmadan edemiyordu. Sonunda Serpil, kıkırdıya kıkırdıya “Tamam. Tamam. Söz.” Dedi. Serhat bir süre daha Serpil’i ayaklarından öyle asılı tuttuktan sonra yavaşça bıraktı. Eski yerine oturdu.

Serpil yaramaz bakışlarla, eskisi gibi başını bana ayaklarını onun bacaklarımın yanına dayayıp uzandı. Üçümüz de gülüyorduk. Konuşmamıza kaldığımız yerden devam ettik. Serpil ayağını biraz hareket ettirince Serhat hemen elini üstüne koydu. Refleks bir hareketi bu. Ayağını tuttu. Sonra Serpil’in bir şey yapmayacağını farkedince rahatladı ama tutmaya da devam etti. Bir yaramazlık yapabilirdi. Konuşmamıza devam ettik. Biraz sonra Serhat’ın sevgilimin ayağını tutan elinin yavaş yavaş hareket ettiğini farkettim. Parmakları ayağının okşuyordu. Bunu çok doğal bir şeymiş gibi yapıyordu. Ben de görmemezlikten geliyordum.

Serhat, damdan düşer gibi “Güneşte daha çok yerini yakmalısın bence. Sana Bodrum’dan küçük bikiniler alalım” dedi. “Üstsüz de güneşlenmelisin.” Serpil aslında oldukça küçük bikiniler giyiyordu. Ama Biraz önce poposunun güneş görmemiş yerleri daha da seksi görünmüştü. Serpil, “Tamam olur. Yarın gidip alalım” dedi. Serhat güldü, “Ben, senaryoda erkek böyle desin diye, yazman için söylemiştim” Biz de güldük. Serpil, “Olsun gidip alalım. Film için araştırma olur. Zaten yeni bikinilere ihtiyacım var.” dedi. Serhat,” O zaman ne bekliyoruz yarını? Şimdi gidelim” dedi.

Hem alışveriş yapar hemde yemek yer, gezeriz dedik. Hemen kalkıp arabaya atladık. Serhat arabayı kullanıyordu. Ben yanına oturdum Serpil de arkada. Günlerce sakin bir hayattan sonra, Bodrum’un kalabalığı hoşumuza gitmişti. Sokaklarda öylece dolaşmaya başladık. Gerçekten üç iyi arkadaş, bir takım gibiydik. Ellerimizdeki dondurmaları yalıya yalıya vitrinleri seyrediyor, bir birimize şakalar yapıyorduk.

Sonunda istediğimiz gibi bikinileri satan bir dükkan bulduk. Sevgilim tek tek giyip bize defile yapmaya başladı. Manken gibi hareketlerine hem gülüp eğleniyor hem de tahrik oluyorduk. Satıcı kız bile her zamanki müşterilerden olmadığını farketmişti Serpil’in. Hangimizin sevgilisi olduğunu anlayamıyordu herhalde. Serpil her seferinde kıza daha küçüğü varmı diye soruyor. Kız da daha küçüğünü bulup getiriyordu. Serpil, Serhat ın da onayıyla iki çok açık bikini seçmişti. Satıcı kız “bir dakika” deyip arka tarafa gitti. Merakla bekledik. Geri geldiğinde yumruk şeklinde kapalı elini bize doğru uzattı. Gülümseyerek açtı. Neredeyse sadece ipten oluşan bir bikini vardı avucunda. “Uzun zamandır elimizde bu. Kimse almadı. Size hediyemiz olsun. Bunun hakkını siz verirsiniz”. Serhat hemen “Mükemmel ! Hem de turuncu. En sevdiğim renk.” Diye haykırdı heyecanla. Sevgilim de çok beğenmişti. O da heyecanla hemen eline alıp inceledi. Bir bana bir Serhat a bakıp “giyebilirmiyim ben bunu ya?” Diye sordu. Serhat “Önce evde bize giyersin.” Dedi. Serpil elindeki bikiniyi üstüne tuttu. “Yok gibi” dedi. Gerçektende öyleydi. “Bakalım giyebilirmiyim” deyip satıcı kıza teşekkür etti. Artık bundan küçüğünü bulamayacağımızı bildiğimiz için ödemeleri yapıp çıktık. Parasını Serhat ödemişti. “Benim fikrimdi” deyip bize ödetmedi. Serpil çıktığımızda ona sarılıp yanağından öptü. “Çok teşekkür ederim Serhatcığım. Umarım giydiğimde de hoşuna gider”

Serhat çarşıda bir vitrinde gördüğümüz ince askılı bir elbiseyi de “Sana çok yakışır bu” diyerek aldı. Serpil yine sarılıp öptü Serhat’ı. O akşam deniz kenarında bir restaurantda yemek yedikten sonra evimize döndük.

Günlerimiz güzel ve verimli geçiyordu. Hem gezip eğleniyor hem de çalışıyorduk. Çok iyi anlaşıyorduk. Çok uyumluyduk. Deniz’de yüzüyor güneşleniyorduk. Serpil yeni küçük bikinileriyle aklımızı başımızdan alıyordu her gün. En küçük olan bikinisini daha giymemişti. Ilk haftanın sonuna doğru Serpil’in senaryosunun büyük bir kısmını kağıda geçirmiştik. Ben de fırsat buldukça fotograf çekiyor film için sahne ve açıları yakalamaya çalışıyordum. Çoğu zaman Serpil ve Serhat baş oyuncu oluyorlardı görüntülerimde. Hatta bir kere gittiğimiz gece Kulübünde üçümüz birlikte dans ederken kendimi fazlalık gibi hissettim. Hayal ettiğim gibi bir tatil olmuyordu ama başka türlü heyecanlar duyduğumu da fark ediyordum. Akşam Serpil le yatıyordum ama kardeş gibiydik. Beni yanağımdan öpüyor. Iyi geceler diliyordu. Son zamanlarda yatakta onu ellemeye calismaktan vaz gecmedigim icin aramiza yastik bile koymaya baslamisti. O kadar cok seviyordum ki kizmama ragmen sonunda kabul ediyordum.

Bir kaç gecedir dışarda yemek yiyorduk. Bu akşam terasta yiyelim yine dedik. Serpil Serhat’ın aldığı askılı elbiseyi giyip terasa geldi. Bir modelden fasksızdı. Artık tamamiyle bronzlaşmış pürüzsüz teni, beyaz elbisenin içinde daha da etkileyici görünüyordu. İçindeki tangası ince kumaşdan farkediliyordu. Ikimizde durup tepeden tırnağa süzdük. Aklımızı başımızdan almıştı. Ben kameramı elime alıp fotografını çekmeye başladım. “Hadi güneşin batışını kaçırmayalım. Şöyle durun duvarın kenarında. Iyi bir sahne olacak. Güneşin açısı çok iyi geliyor” dedim. Arkalarını dönüp yan yana güneşe bakar pozisyona geldiler. Ben fotograf çekerken Serpil elini yana doğru ittirerek Serhat’ın eline dokundurdu. Serhat bunun üzerine başını yavaşca döndürüp Serpil’e baktı. Serpil Serhat’ın dokunduğu elini yumuşak bir şekilde tutuverdi. İkisi de bir birlerine dönüp bakışmaya başladılar. Çok iyi bir pozdu. Güneşin ışığı şimdi elbisenin kumaşından Serpil’in o diri göğüslerini görünür hale getirmişti. Serhat da farketmişti. Serbest olan elinin parmaklarını Serpil’in güneşin turuncu ışığıyla alev yana saçlarına geçirdi. Gözlerinin içine bakarak “Çok güzelsin Serpil” dedi. Ben bu anı fotoğraflarla yakalamaya çalışırken başını kavradı. Ona doğru eğildi. Serpil çıplak ayak parmakları üstünde yükseldi. Dudakları birleşti. Donakaldım. Sevgilim ve Serhat aşkla öpüşüyorlardı. Hani ben varken Serpil le bir ilişkiye giremezdi. Ne yapıyorlardı? Bu film değildi artık. Sevgilim ona sarıldı. Ayakta sevişiyorlardı. Ellerini alttan Serhat’ın gömleğinin içine soktu. Çıplak sırtını okşuyordu artık.

Dudakları dakikalardır ayrılmamıştı. Ben kıskançlık ve öfke içindeydim. Bir yandan da çok tahrik olduğumu farkettim. Sadece seyredebiliyordum gözümün önünde olanları. Serhat dudaklarını sevgilimden ayırdı. Biraz geriye çekildi. Serpil de. Tamam artık bitti, diye düşündüm. Ona tepeden tırnağa bakıyor güzelliğini içine sindirmeye çalışıyor gibiydi. Bir birlerine bakıp gülümsediler. Sonra hiç beklemediğim bir şey oldu. Serhat parmaklarıyla sevgilimin elbisesinin askılarını omuzunun iki yanına ittirdi. Elbise yavaşça kayarak ayaklarının üstüne düşüverdi. Sadece tangasıyla kalmıştı sevgilim. O ellemeye doyamadığım güzel memeleri dim dik duruyorlardı tayfunun önünde. Serhat onlara önce baktı. Sonra yavaşça okşamaya ardından avuçlamaya başladı. Ah, onları okşamayı nasıl özlemiştim. Serhat da üstünü çıkarttı. Tekrar sarılıp öpüşmeye başladılar. O güzel göğüsleri şimdi Serhat’ın göğsüne sürtüyordu. Serpil Serhat’ın sırtını okşarken Serhat’ın elleri arkadan sevgilimin yuvarlacık çıkık kalçalarına indi. Onları da ayni şekilde önce okşadı. Sonra avuçlamaya başladı. Artık deli olacaktım neredeyse. Sevgilime dokunmayı çok özlemiştim. Onun kalçalarını ellemek için neler vermezdim şu an. Ama cesaret edemiyordum. Tamamiyle kaybetmekten korkuyordum. Seyretmekle yetinmeye kara verdim.

Öpüşmeleri iyice ateşlendi. Daha fazla bekleyebilecek halde değildiler. Serhat onu elinden tutup minderlerin olduğu tarafa götürdü. Serpil’i minderin üstüne sırtüstü yatırdı. Ayakta şortunu ve kilotunu çıkarttı. Dim dik olmuş iri erkekliğini gördüm. Damarları farkediliyordu. Sevgilim de o sırada tangasını çıkartıp attı. Bacaklarını zarif bir şekilde iki yana ayırdı. Minik pırıl pırıl kadınlığı Bütün davetkarlığıyla ortadaydı artık. Serhat sevgilimin bacakları arasına girip üzerine uzandı.

Tekrar öpüşmeye başladılar. Serhat bir elini bacak arasına götürdü. Aman allahım sokacaktı sevgilime. Kasıklarını biraz kaldırdı. Erkekliğini sevgilimin kadınlığına dayadığını anladım. Öpmeyi bıraktı başını kaldırdı Serpil le göz göze bakışıyorlardı. Yavaş yavaş Kasıklarını indirdiğinde sevgilimin yüzü gerildi “Ahhhhh!” diye inledi. Girmişti. Serpil sımsıkı sarıldı. Bacaklarını onun beline doladı. Serhat iri vücudunun altında minicik kalmıştı. Serhat bir süre kıpırdamadan durdu bakışıyor birleşmelerini sindiriyorlardı. “Oh! Serhat içimi doldurdun. Hayatımda böyle bir şey hissetmemiştim.” Serhat duyduklarında mutluydu gülümsedi. Serpil’in içinden çıkıp tekrar abandı. Serpil Serpil’in gözleri büyüdü önce. Yine bir “Ah! ” çekti. Iki saniye nefesini topladıktan sonra. “Oh! Serhat, Sik beni!”

Serhat iyice azmıştı sevgilimden bunları duymaktan. Sokup çıkarmaya başladı. İşte o an Serpil’den hiç duymadığım inlemeler duymaya başladım. Serhat geçirdikçe o haykırıyordu. Yüzü geriliyordu. Bacakları hala Serhat’ın beline dolanmışken tırnaklarını da Serhat’ın sırtına sapladı. Serhat artık kendine kenetlenmiş haldeki sevgilimi acımasızca sikiyordu. Sevgilim “SERHAT! SERHAT! SERHAT!…” diye haykırmaya başladı. Geliyordu.Serpil’in sesi kesildi sadece nefesi duyuluyordu artik. Ama Serhat birakmadi ayni tempoyla sikmeye devam etti. Alaca karanlikta Serhat’in kasilmis kalcalarinin inip kalktigini goruyordum. Sevgilim tekrar İnlemeye başladı. Inemeleri haykirmalara donustu. İkinci defa boşalması fazla vakit almadı. Yastıkların üstünde debelenerek geliyordu. Simdi ona Serhat’in bogurmesi de eklenmisti. Ikisi birlikte geliyorlardi. Serhat sert darbelerle koyuyordu sevgilime. icine fiskirttigini anladim. Muhteşemdi. Sanki ben orada yoktum. Dunya da sadece ikisi vardi. Ve yapilmasi gereken en dogal seyi yapiyorlardi.

Ter içinde kalmışlardı. Nefeslerinin normale dönmesi dakikalar aldi. Yavasca dogrulan Serhat sırtını duvara verdi. Serpil de sırtını ona dayadı kaşık gibiydiler. Serhat ona sarılıyordu. Yüzleri bana dönüktü. Hava da kararmıştı. Serpil,”Serhat, ben hiç sikilmemişim şimdiye kadar.” diye fisildadi. Sonra da bana “Offf Tarık, aşkım anlatamam sana nasıl bir duygu olduğunu bunun. Kadın olduğumu hissettim ilk defa” Dedi sonra biraz kaygıyla “Bozulmuyorsun değilmi ? Biz her şeyi paylaşacak kadar yakınız, değil mi?”

Yaptıklarına değil de söylediklerine bozulup bozulmadığımı soruyordu Serpil? Ağzımın kurulduğundan dolayı yutkundum “Eh biraz bozulmadım desem yalan olur açıkcası” dedim. Serhat da “Kusura bakmadın değil mi Tarık? Kendime hakim olamadım” dedi. Sanki bu daha kabul edilebilecek bir şeymiş gibi “Tabii” dedim. Büyüklüğün bende olduğunu, yaptıklarından etkilenmeyecek kadar güçlü olduğumu yansıtmaya çalışıyordum. Bozuktum ama çaresizliğimi hissetmelerini istemiyordum.

Serpil heyecanla anlatmaya devam ediyordu. “Bir an zevkden öleceğim zannettim biliyormusun?” Dedi “Seninle hiç böyle olmamıştı.” Serhat beni Serpil’in sözlerine karşı korumak için araya girdi. “Yok canım abartma artık. Tarık da sana kimbilir nasıl zevk vermiştir.” Dedi. Serpil bana bakıp sevgiyle gülümsedi ” Canım benim! Tabii çok zevk verdi. Biz onunla çok güzel anlaşıyoruz. Sevişiyoruz. Özgür ve eşitliğe dayanan bir ilişkimiz var. Ama seninle özgür ve eşit olmak istemiyorum. ” Gittikçe heyecanlanıyordu konuşması. ” Senin yanında küçük ve zayıf hissettim. Senin gücüne teslim olmak hoşuma gitti. Ne istersen yap bana istiyorum. Tarık’ı hiç düşünmedim. Onunla ilişkimizi kaybetmek pahasına bile bir kere daha senin kadının olabileceğimi biliyorum. Şu an Tarık bana engel olamaya kalksa bile sana tekrar kendimi veririm biliyormusun? Çünkü seni her şeyden çok istiyorum. Sevgilin olduğunu, onu bırakmayacağını bilmemem rağmen.” Sözlerinin sonunda aşkını ilan eden bir ses tonu vardı. Bunun karşısında ben de Serhat da diyecek bir söz bulamadık. Uzun bir sessizlik oldu. Serhat ona biraz daha sarıldı. Ben küçülüp yok olduğumu hissettim.

Sessizliği Serpil bozdu. Serhat’ın kendine sarılan kolunu öperek bana döndü” Aşkım mumları yakarmısın? Şimdi biz kalkmayalım buradan.”
“Bu dediklerinden sonra hiç bir şey yapmamam lazım ama…” Deyip kalktim. Kibriti alıp tek tek mumları yaktım. Mum ışığında terli vücutları parlıyordu. Serpil’in bir göğsü görünüyordu. Diğerini Serhat’ın kolu örtüyordu. Serhat’ın kasıklarına yaslanmış kalçaları muhteşem bir kavis yapıyordu.

Serpil’in söyledikleriyle ilgili konuşmaya başladık. Serhat’la ben bu karışık durumu biraz rahatlatacak, gerginliğini azaltacak sözler bulmaya çalışıyorduk. Sohbet biraz daha değişik konulara gider gibi oldu. Hatta Serpil’le ilk flört anılarımızı anlatıyorduk Serhat’a. Serhat ona sarılan elini yukarıya kaydırdı yavaşça. Bir göğsünü avuçladı. Sohbete devam ediyorduk. Ardında ayni eli önce yavaşça beline ardından da o güzel kalçalarının üstünde yükseldi. Ağır ağır okşamaya başladı yuvarlaklığını. Serpil gerçekten çok minicik görüyordu. Ben oturduğum yerde kendimden geçiyor, bir yandan da konuşmamı sürdürüyordum.

Serhat, Serpil’i boynundan öperken kasıklarını biraz geri çekti. Elini bacak arasına soktu. Ne yapacağını heyecanla bekliyordum. Evet erkekliğini kavrıyordu. Ohh! Yine sokacaktı. Göremememe rağmen her şey ortadaydı. Kasıklarını ileri doğru ittirdiğinde Serpil hala bana cevap veriyordu. Cümlesini bitirmedi “Oh! Serhaaaaaat” diye soludu. Beni unutuvermisti. Başını arkaya doğru uzatıp dudaklarını araladı. Serhat o dolgun dudaklara yapıştı. Emmeye başladı. Ağır ağır girip çıkıyordu. Şimdi görebiliyordum Serhat’ın erkekliğinin sevgilime girişini. Serhat öne doğru ittirdikce Serpil de arkaya doğru bastırıyordu kalçalarını. Tam bir aheng içindeydiler. Dilleri bir birinin ağzında dolaşıyordu. Yine kopmuşlardı. Sevgilim elini,arkaya uzatıp Serhat’ın başınım kavradı. Kendine çekti. Ayrılmasını istemiyordu. Ihtiraslar öpüyordu onu. Serhat da bu sırada Serpil’in memelerini avuçluyordu.

Sanki 20 dakika önce o delice sevişme olmamış gibi arzuluydular. Serpil “Oh! Serhat seni göbeğime kadar hissediyorum” diyerek elini göbeğinin üstüne koydu. “İşte bu olağanüstü bir duygu, aşkım. Sen de koy elini bak. Hisset” dedi. Kızgın ve utanıyor olmama rağmen biraz bekledikten sonra ona dokunmayı çok istiyordum. Onun hissettiklerini hissetmek istiyordum. Yerimden doğrularken Serpil’in Serhat’ın elini tutup göbeğinin üstüne getirdiğini gördüm. Aşkım diye bana değil ona diyordu. Ne yapacağımı bilemedim. Yarı kalkmıştım. Farkettirmeden oturmaya çalıştım. Ama Serhat da kendisine dediğini anlamadığı için elini götürmemiş bana bakıyordu. Olayı farketti. Serpil’e Alçak sesle ” Tarık’a diyorsun zannettim. Tarık da öyle zannetti.” Dedi. Sanki Serpil’in bana gobegini elletmesi gerekir diye uyariyordu onu. Serpil şaşırdı.
-Ellesin mi peki ?”
-Ellesin de senin ne kadar mutlu olabilecegini anlasin istersen.
-Tamam o zaman. Ama kaldiğimiz yerden devam edeceksin söz mü? Tarık bozmasın zevkimizi.
-Ah! tatlım zevkimizi kimsenin bozmasi mümkün değil. Ne Tarik de ne baska biri. Öyle güzel sarıyorsun ki beni içinde.
-Tarik, AŞKIM (kelimenin üstüne espirili bir şekilde basarak beni kasteddigini ifade etti ve gülümsedi.) Gel de bu zevkimi paylaş nolursun. Elle bak göbegimi.

İçimdeki karışık duygulara ragmen kendimi engelleyemedim. Tam bir yüzsüzlük örnegi davranışla kalktım. Yanlarına gittim. Diz çöktüm. Heyecanla titreyen ellimli sevgilimin minik göbeğinin üstüne koydum. Serpil “ Hissediyormusun?” diye. Orada bir sertlik vardi galiba. Tam o sırada Serhat kasıklarını geri çekip ittirdi. Aman allahim! Evet sertligin elime carptigini hissettim. Ne kadar kocamandi. Ne kadar sertti. Serpil’in karnında bebeğimizin ilk hareketini elimle hissetmeyi hayal ederdim. Ama şimdi, sevgilimin rahminde baska bir erkegin yaragini hissetmekten tahrik oluyordum. Serhat bana nispet yapar gibi sokup çıkartmaya başladi. “Evet Askim.” dedim. “Kocaman! Tas gibi!”

Serpil tekrar başını geriye atıp dudaklarını erkegine teslim etti. Ben o darbeleri elimde daha uzun hissetmek için kıpırdamadan duruyordum. Onları rahatsiz etmek istemiyordum. Bir süre sonra Serpil Serhat’in elini tutup göbeğinin üstüne getirdi. Onun hissetmesini istyordu asıl. Elimi çekmediğimi farkeden Serpil bir an öpüşmeyi bırakıp bana döndü. Ters bir bakisla “TARIK !” dedi. Elimi ittirdi. Hakliydi durumu hissedip daha once çekmeliydim elimi ama yine de bunu daha yumuşakça yapabilirdi. Hiç olmazsa Serhat’in yaninda. Serhat da artık onu tanımıştı. Hissettiği gibi davranirdi. Hafifçe güldü. Ben bir şey demeden eski yerime gectim. Onlar kendi dünyalarına döndüler. O gece bazan romantik bazan şehvetle saatlerce önümde seviştiler. İkisinin her hareketini, agizlarindan cikan her kelimeyi ve sesi beynime kazidim.

Akşam yatağa gittiğimizde Serpil’e sarılarak sevişmek istediğimi belli ettim. Artık benimle sevişmemesi bir neden yoktu. Onun için, bütün gece deli olmama rağmen 31 çekmeyip gücümü bu ana saklamıştım. Serhat’ın performansından sonra rezil olmak istemiyordum. Şefkatle bana bakıp “Aşkım Serhat perişan etti beni yapamam. Bittim gerçekten.” dedi. Arkasını döndü. Hemen uyudu.

Devamı var…

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

tarihinde yayınlandı Yorum yapın

En Yakın Dostumun Kızkardeşi

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

En Yakın Dostumun Kızkardeşi
Merhaba arkadaşlar klasik olarak çok uzatmadan kendimden bahsedeyim. İsmim melih istanbulun lüks semtlerinden birinde oturuyorum anlatacağım hikaye yaşanmaya başladığında 23 yaşındaydım. Aynı semtte oturduğum benden 4 yaş büyük bir arkadaşım var adı Gökhan. Çocukluğumuz aynı evin içerisinde geçti. Birnirimizin ebeveynlerine anne baba diye hitap ediyoruz çok yakın bir arkadaşlığımız var anlayacağınız. Hikayem bir yaz başı başladı. O sene tatil için gökhanların muğla da ki yazlıklarına gitmeye karar verdik. Gideceğimiz son gün teyzeleri de bize karılmaya karar verince bize gökhanla otobüa yolu görünmüştü. Gökhanlar 3 kardeş erkek kardeşi berkay ve kızkardeşi ilknur, ilknur ve berkayda bizimle yolculuk etmek isteyince biz biletlerimizi ayırtıo ikigün sonra sabah erkenden yollara düştük. Gerçekten daha evden çılar çıkmaz mükemmel bir tatil olacağı belliydi herkesin enerjisi maksimumdu. Otogara geldiğimizde cam kenarı kavgası başladı, ben direk koridor da oturacağımı söyleyip otobüse doğru yöneldim bunlar nasıl bir kura çektiyse benim yanıma ilknuru oturttular ama dediğim gibi o güne kadar defalarca aynı evde hatta odada yattık ilknurla ve asla o gözle bakmadım kendisine o da benim kardeşim gibiydi. Yolculuk boyunca bütün otobüsü esir almıştık espriler kahkahalar kesilmiyordu otobüste karşı koridorda sol çaprazımda oturan bir kızı kafama koymuştum bakışlarına bakılırsa kız da beni…Biran önce mola olmasını ve kızın yanına gitmek için sabırsızlanırken ilknurun cimciklemesi ile ağzımdan refleksle efsane bi küfür çıktı.
Yanında benim gibi bir kız varken başkasıyla kesişiyorsun, empati kurar mısın ben yapsam hoşuna gider mi gibi sözler söylüyordu haklıydı da ama bu ilk defa olmuyordu daha önceleri kendisi birçok kız arkadaşıyla tanışmamı saplamıştı. Yine de onu üzmek istemedim ve omzuna yatıp özür dileyip haklı olduğunu söyledim o da kafasını başıma dayayarak tribe son verdi. Akşam üzeri muğlaya varmışştık bu arada söylemezsem ölürüm otobüsteki kızdan da numarasını aldım bir şekilde 🙂 eve geçip uyuduk. Ertesi sabah ben uyanmadım, onlar plaja inmiş serap anne uyandığımı farketmiş ve kahvaltımı hazırlamış. Hadi ve tembel evlat tatil bitti atıştır bişeyler de biz de geçelim dedi. Dediği gibi de ayaküstü bişeyler atıltırıp hemen plaja geçtik. Teyzelerle fln öpüştük konuştuk biraz ama İlknurun yüzü 5 karış ortamda müthiş bir gerginlik vardı. Israr etsekte birşey söykemek istemediler ama ilknur beni görünce biraz neşelenmiş hareketlenmeye başlamıştı. İlknurun üzerinde bir pareo ve kısa kot şortu vardı.
-Sen denize girmedin mi daha kız
-Seni bekliyorum be kanka sen nerdesin
-Hadi hadi çıkar üstünü şu gökhanları boğalım
-Tamam bekle patlamaaa
Ve üstünü çıkarmaya başladı. Aman tanrım bu nasıl bir değişimdi 1. Üzerindekileri çıkarınca kardeşim gözüyle baktığım kızı biranda silip attım ve mutlaka sikmem gereken kızı aynı yere yerleştirdim.
O denize doğru yürüyor, ben arkasında bakakalmıştım.
-Hadisene kankacımm
-Ge ge ge gelldim diyebildim.
Anne ve teyzeler anlamış kahkahayı patlatmıştı, onlara föz kırpıp peşinden gittim. Gökhan ve berkay daha önceden tanıdıkları kızlarla denizde sohbet ediyordu. Hemen yanlarına gittik beni de tanıştırdılar ama uumrumda değildi gözüm,aklım,zihnim beynim hepsi ilknurdaydı.
-Hadi kanka biraz uzaklaşalım
-Tamam uzaklaşma benden fazla. Biraz açıldıktan sonra yorulduğunu söyledi ve dinlenmeye başladık. Ne konuştuğumuzu bile hatırlamıyorum sadece bi ara boğarım seni deddi ve başımı bastırdı, başım olduğu gibi göğüslerine gömülmüş ve zaten tavan yapmış sikim artık patşayacak kıvama gelmişti. Ben artık uzaklaşmak ve tamamen yakınlaşma arasında bir sürünceme yaşamaya başlamıştım çünkü sorun bendeydi ilknur bana karşı herzaman böyleydi.
-Haydi çıkalım
-Dur be kanka takılıyoruz işte zaten herkes keyfinde baksana, dedi.
Kafamı çevirdiğimde hakikatten de kimsenin umrunda değildik herkes kendi keyfindeydi.
-Hadi omzuna al beni kankacım
-Kızım dur bak şeytan doldurur dedim gülerek. O da güldü ve omzuma çıktı amınının kabarıklığı boynuma yapışmış sikim artık bağımsızlığını ilan etmiş çadırı kurmuştu. Öne doğru denize fırlattım neresi olduğunu amlamadım ama biryerleri sikime çarptı hissetmemesi imkansızdı. Denizin içinde oyun ile karışık ön sevişmeye geçmiştik çok ileri.gitmiyorduk ve en zevkli yanı da buydu. Biranda öyle pozisyon oldu ki benden kaçarken onu yakaladım göbeğinden sardım ve resmen sikim göt yanaklarına gömüldü bıraktığımda suya düştü ve kalkar kalkmaz hadi çıkalım harbiden şeytan doldurmuş dedi kıkırdayarak. Denizden çkkıp kurulandık plaj efsane kalabalıklaşmıştı.
-ben balkonda güneşlenicem, rahat yatamam burada dedi. Bu arada gökhan ve berkay kızlarla birlikte 1 saat sonra döneceklerini söyleyip ayrılmışlar. Kızların anneleri de bizimkilerle oturmuş dedikodu had safhaya çıkmıştı. Hadi kankacım yürü burası bizi aşar dedi. Tamam hadi gidelim deyip yanlarından ayrıldık. Ben sigaramın bittiğini söyleyip büfeye geçtim o da dondurma ve biraz abur cubur aldı eve geçtik. Telefonuma baktım 40 cevapsız arama birsürü msj. Hepsi gökhandan kızlarla çarşıda olduklarını üçüncü kızın geldiğini hemen ilknuru ekip onlara katılmamı fln söylüyordu. Telefonu yerine bırakıp balkona çıktım. İlknur sırtüstü yatmış dondurmasını yiyior ve güneşleniyordu.
-Nasıl oldun kankacım
-Ne ne ne demek ne oldu ki diye kekeleyince
-Şeytan doldurmuştu ya, boşalttı mı diyorum
-Ya saçmalama ne dolması ne boşalması
-Yaaa kanka bak bu dondurma gibiydi, kolumu morarttın lan. Git bi duş al şeytana rica et doldurduğu gibi boşaltsın. Dondurmayı sesli yalamaya başlamıştı hem yalıyor hem konuşuyordu
-Kankacımmmmhhh mmm bakk mmm dondurma mm yaa, yaladıkça mmmmm iniyorrr. Şeytana söyleee mmmmm böyle indirebilir hahahahhaha mmmm ohh mmm diye yalamaya devam ediyordu.
-Senden iyi şeytan mı olur kızım. Allahın manyağı
-mmm kankaaa ben mi mmmmm indireyim yaniiii, ben mmm kaldırmadım kii mmmm hahahah
-Sen doldurdun da sen boşaltma ben hallederim diyip kalktım kapıdan girmeden aaaaahh diye bi ses geldi hemen yanına gittim
-İlknur iyimisin ne oldu
-Al şunu allll alll alsanaaa
-Neyii neyi alayım kızım
-Kör müsün oğlum dondurmaya bak dedi. Dondurma çubuktan düşerek tam göğüslerinin arasına girmişti. İşe bakk tam nir şeytan işi. O panikle elimi göğüslerinin arasına sokup dondurmayı çıkarırken, mmmmhh ooohhhhh diye kısa bir inilti çıkmıştı ilknurdan, hemen doğruldu
-Kanka sen beni kurtardın bende seni kurtarıcam, itiraz istemiyorum
diyip elini direk sikime attı. Sikim 1 saniye de kazık gibi olmuştu. İlknur eli sikimde boynumu emmeye başlamıştı
-Dur napıyosun ilknurr
Kısık ve sert bir ses tonuyla
-Ne durucam lan, bu sik bana kalkmadı mı neyin inadı bu diyip dudaklarıma yapıştı. O an yelkenleri indirdim ve karşılık verdim. Çok kısa öpüştükten sonra diz çöküp ağzına aldı. Dondurmaya yaptıklarını sikime yapmaya başlamıştı.
-mmmmm işte bu. Götümü delen şey buydu mmmm demekki mmm kafası da mmm kocamannn ohh
Sessiz kalmış ve kendimi ana bırakmıştım sadece büyük orospusun ilknur dedim. Bu onu daha da azdırmış
-Orospuyummmmm mmmmm mmm tabiiii, yeni anlıyorsun mmmm be kanka mmmmm sikimi ağzından çıkardı koltuğa oturttum ve amını yalamak için eğildiğimde, kulağıma eğilip
-yalamana gerek yok hepsini tek seferde kökle dedi.
Konuşmaları ile baştan çıkaramayacağı erkek yoktu ve koltuğa ters dönüp domaldı.
-Tek seferde hepsini kocacımmm pardon kankacım kikikiki
Demek öyle orospu diyip kafasını hizaladım ve istediği gibi içine kökledim. Ahh ve ohh arasında öyle bir ses çıkardı ki neredeyse sikmeden boşalacaktımm. Çok sert bir şekilde sikmeye başladım
-Ahhhhh ahhhhh Aaabiiiii gel bak mmmmm arkadaşın ahh ahhh nasıl sikiyor beniiii ahhh sokk sok daha fazla ahh
-Bunu sen istedin küçük orospuu pardon şeytann. All sana yarrakkk hepsini istiyorsun he köküne kadar fahişee
-ahhh hadii hadii hadii erkeğim sokk patlatt ahhh patlatt amımı sönmez bu ahhhh ahhhhh yavaşşlama durmaaa vurr ahhh
-İçine boşalıcammm
-Boş ahh boşalll ahhhh vurrr köküne kadarrr ahhhhhh patla aşkımm erkeğimm patlaa ahhhh ahhh hdiii hadi ahhh geliyorum bende hadiii doldur ahhh amımı doldurrr ahhhhhh
Hayatımda ilk kez orada haykıra haykıra boşalmaya başladım
-ğğaaaaaaa orospuu aaaaaaaaaaaaaa
-boşal erkeğimm doldurrr pompal ohhh ohhh
İçinden çıktım yere yığıldım o da koltuğa yığılmıştı. O an bu tatilin efsane geçeceği belli olmuştu.

ARKADAŞLAR HİKAYEM ÇOK ÇOK UZUN GELEN TEPKİLERE GÖRE DEĞERLENDİRECEĞİM.
SAYGILAR

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

tarihinde yayınlandı Yorum yapın

Dost, Sırdaş, Seks…

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Dost, Sırdaş, Seks…

Siz hiç erkekliğinizle dostunuz arasında seçim yapmak zorunda kaldınız mı? inanın çok zor işte size bunu anlatıcağım

sırdaşım dostumdu meral aynı işyerinde çalışır vakit buldukca birbirimizi arar muhabbet ederdik.

yine böyle bir günde işin yorgunluğu üzerime atmak biraz gülmek eğlenmek için meral`i aradım. İşinin yoğun olduğunu ve yetiştirmesi gereken acil işinin olduğunu . söyledi. ben sana seve seve yardım ederim sen yeterki canını sıkma dedim.

mesai bitti herkes evine doğru yola çıktığında biz de meralle sıkı bir şekilde işe koyulduk kendimiz öyle kaptırmışızki saatin farkında değildik.bir ara sigara molası verip gözümü monitörden ayırdığımda meralin hala harıl harıl çalıştığını ve o zamanadek hiç konuşmadığımızı fark ettim ve laf attım hey ne yapıyorsun dur dinlen biraz dedim.

o ise devam etti sanki beni duymamıştı.o çalışırken ben keyifle sigaramı içiyor bir yandan da merale bakıyordum.

allahım bu ne güzellik sanki ilk defa görmüş gibi gözümü alamıyor sürekli onu izliyordum.
meral gerçekten güzel ama şanssız bir kadındı aradığı aşkı bir . türlü bulamıyor, buldukları merale hep bir numara küçük geliyordu. böyle bir kadın nasıl olurda yanlız kalırdı. bir anda kendimi merali düşünmekten alamıyor yaptığım işe kendimi veremiyordum. tıkanmış kalmış bir halde merali süzüyordum.

gözlerim meralin gözlerine takılmışdı. yanlız gözlerine olsa iyi arasıra göğüslerini süzüyor masanın altından bacaklarını görmeye çalışıyordum. ne yapıyordum bir dostunu insan cinsel bir obje olarak görebilirmiydi.kafatı yemek üzereydim sikim kalkmış sanki pantolonu delip merali sikmek için çırpınıyordu.

hey kendine gel o senin dostun arkadaşın şırdaşın nasıl düşünürsün böyle şeyleri diye telkinde bulunuyordum. yok böyle olmayacak boşalmam lazım diye düşündüm ve ben wc gidiyorum dedim. meral koridorun ışığını yak ben yanlız . korkarım dedi.wc koridorun sonunda en sapa yerdeydi.

ben sanki koşarak wc gittim ve merali düşünerek boşalmanın yollarını arıyor onun göğüslerini ve o yuvarlak kalçasını düşünerek otuzbir çekiyordum. nekadar vakit geçti bilmiyorum boşalmış azda olsa rahatlamış bir şekilde odaya geldim.

tekrar bilgisayarın başına oturdum. çalışmaya çalışıyor fakat bir türlü yapamıyordum. meral kendini veremiyorsun biraz dinlen dedi ve alaycı bir şekilde kolların yorulmuştur diyerek güldü. anlam veremedim.aradan on dakika sonra bana cenabetmi duracaksın istersen bir hamama git sonra devam ederiz dedi.

bir anda kıpkırmızı oldum anladım ki beni görmüştü ama neden bunu belli etme ihtiyacı duymuştu belliki oda tahrik olmuştu.

artık dayanamadım ve kızım beni tahrik ettin ne yapayım dayanamadım bir anda hiç belkemediğim bir cevapla enerjini boşa harcadın beraber boşala bilirdik. sadece oral olarak.
nasıl yapacaktık bana sadece birbirimizi boşaltacağız o kadar cinsel ilişki yok anlaştıkmı dedi bende kabul ettim.

masanın yanına giderek diz çöktüm pantolonunu sıyırdım ve bacaklarını okşayarak yavaş yavaş yukarıya çıktım. altıdaki kilodu amıyla aramdaki tek engeldi. hafif hafif sıyırarak aşağıya doğru indirdim ve o muhteşem amını gördüm.

sanki yenmeye hazır bir meyve gibi karşımda duruyordu. inanın yamayi bırakın dokunulmaya kıyılmayacak kadar güzel ve muhteşem bir şeydi.hafif hafif dil darbeleri atarak yalamaya başladım.amını her noktasını yalıyor yalamıyor sanki tapıyordum.

kendimi öyle kaptırmışımki artık yalamak bana sikmekten daha çok zevk veriyor yaladıkca meralin boşaldığını hissediyordum. ama durmak ne kelime dahada çok zevke geliyor ve yalamaya yemeye yutmaya devam ediyordum.

meral yeter öleceğim sik artık sik diye inliyordu. hafice doğrulup pantolonumu çıkarttım. böyle bir amı nasıl kıyıpta sikecektim. yinede erkekliğim üstün geldi ve duygularımı bastırdı. yavaş yavaş sikimi amının içine yerleştirdim. öyle aheste hareket ediyordun ki bu anın hiç bitmemesi içn dua ediyordum.

ama her erkeğin başına gelen o doyumsuz duyguyu bende meralin amına boşalarak hissetim öyle çok zevk almıştımki sanki bayılacak gibi oldum.

doğrularak çekmeceden aldığım peceteyi meralimin amından akan menileri sildim.
bu böylemi bitecekti yo olmaz bir daha bu zevki yaşamak istedim sigaramı bitirip tekrar meralin yanına yaklaştım ve göğüslerini açtım hayatımda gördüğün en dik göğüslerdi ve karşımda idi. koklamaya emmeye başladım.

meral tepkisizce beni izliyor ve sadece eliyle sikimi oynuyordu. oda bundan . zevk almış bir daha istiyor ve sikimin tekrar sertlaşip amının içinde gezmesini istiyordu. ben göğüslerinden göbeğine doğru indikce sanki amını tekrar yalamamı ister gibi amını ağzıma yaklaştırıyordu.

isteğine uydum ve o muhteşem amını tekrar dil darbeleri atarak yalamaya başladım. gözlerini kapatmış bu anın doyasıya keyfini çıkartıyor boşaldıkca boşalıyordu. ben kalkmış olan sikimi tekrar amının derinliklerine doğru itip bir yandanda göğüslerini emiyordum. artık aheste aheste değil daha sert bir şekilde amının derinliklerine girip çıkıyordum.

bu gidip gelemelerim sırasımda meralin yüzündeki tebbesüm beni çok tahrik etti ki bir çağlayan gibi boşaldım.

artık ayaklarımda derman kalmamış koltuğa kendimi zor atmıştım. bir süre sonra meralin kalk toparlan gece geç oldu senin evine gidip dinlemen lazım yarın işe geleceksin demesiyle kendime geldim. toparlandık ve merali evine bırakıp eve geldim.

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

tarihinde yayınlandı Yorum yapın

Kapalı Annem Bölüm 4

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Kapalı Annem Bölüm 4

Sabah olmustu harika bi kahvalti hazirlamisti annem kahvaltimizi yaparken dayimin oglunun düğününden bahsetti memlekete gitmemiz gerekiyodu düğün icin nerde kalıcagimizi sordugumda teyzenlerde kaliriz dedi düğünleri genelde sevmem ama düğüne gelen karilari kesmeye bayilirdim bi bavul hazirladik gidince birazda oralari dolasicaktik annem aksam icin metroda coktan yer ayirtmisti ogle saatleri bende dışarı cikip arkadasin evine gittim playstationi vardi ve biraz mac yapmaya basladik arkadasimin adi ahmetti benle ayni yasta birlikte büyümüştuk biz mac yaparken annesi odaya gelip bisküvi ve kola bırakmıştı ahmetin annesinin adi sibeldi sibel abla yaklasik 165 167 gibi 65 kilodanda fazla biriydi cok guzel ve buyuk bi götu vardi sikim kalkmisti bakarken ahmette bunu farketti göz göze geldik bi ara bisey dicek diye çok korktum ama tepki vermedi aksama kadar oyle vakit gecirdim 6 gibi cikip eve yurumeye basladim anahtarimla girdim eve annem icerde telefonla konusuyodu bu aksam gidicegini onu ozlicegini soyledi beni birden gorunce afalladi biraz opuyorum melahatcim diyip kapadı beni kandırıyodu güya toparlanip ciktik evden minibuse binip servisin kalkicagi yere gidicektik minibuse bindik ama aşırı doluydu zar zor girdik arkalarda bi yere minibus arada ani frenleriylr herkezi sarsiyodu o sirada annemin arkasindada bi adam her frende anneme iyice bastiriyodu annem arasira bana bakıyor o bana bakinca ben baska yöne bakıyodum adam annemin kalcalarini okşayip sıkıyodu annemin elini tutup sikine götürdü eşortmaninin ustunden adamin sikini okşuyodu annem nihayet inicegimiz duraga geldik inerken adam annemin kalcalarina hafif bi tokat atti nihayet indik annemin tunigi biraz dağılmis kalcalarinin arasina girmişti bunu farkedince çok sıkışık diye soylene soylene ustunu duzeltmeye basladi servis gelmisti binip metroya gitmemiz 20 dakika almisti hemen metroya binip beklemeye basladik araç gitmeye baslayinca zaman gecirmek icin film açtım bi kac saat bu sekilde zaman gecirdim 1 saat sonra bi yerde mola verdik ben lavaboya gitmistim giderken on numara hatunlar vardı tayti iyice gotune yapışan karilara bakarken baya bi azmistim tuvalete girip 31 de cektim fırsat bulamam diye metroya geri döndüm fakat annem yerinde yoktu yanlis araca mi bindim diye baktim hayir aynıydı o sirada disarda annemle muavini gordum konusuyolardu araçtan inip ne konuştuklarını duymak icin yaklastim muavin ilerideki benzinligi gosterdi oraya gidelim dedigini duydum metronun kalkmasina daha 20 dakika vardı oraya dogru yurumeye basladilar bende arkalarindan takip ediyordum oranin tuvaledine girdiler bende arkalarindan girdim girince sol tarafta erkek bölmesi sag tarafta kadin bolmesi yer alıyordu kadin kismi boştu erkek kismina kapiyi araliyip goz ucuyla baktim annemle muavin deli gibi öpüşüyolardi annem acele edelim yeter bu kadar diyip diz çöktü pantolonunu indirip sikini cikardi eliyle oksayip biraz kalktiktan sonra azina aldı deli gibi emiyordu adam kendinden gecmisdi 2 3 dakka yaladikdan sonra annem pantolonunu indirdi ustundeki tunigide biraz kaldirip lavabodan destek alarak domaldi adam yavasca annemin icine girdi cok yavaş sikiyodu bu annemi çildirtiyodu hızlı sik dayanamiyorum diyip kendini geriye dogru bastırıyodu adam 1 2 dakika olmustu ki annemin götunun ustune bosalmaya basladi annem pek memnun kalmamisti yüzü asık pantolonunu giymeye basladi bende cikip metroya geri dondum bi sure sonra annemde geldi ve yolculugumuza devam ettik film izlerken uyuya kalmisim uyandigimda saat 7 yi gecmisti gidicegimiz yere az kalmisti o anda aklima bi fikir geldi yarim saat sonra inicektik zaten annemin elini yavasca alip sikimin uzerine koydum eşofmanimdan elini cok iyi hissediyodum sikim yavas yavaş kalkmaya basladi başımı hafif sola çevirip gozlerimi kisdim artik annemin uyanmasini bekliyodum ama harikada hissediyodum gidicegimiz yere az kalmıştı tahminimden daha hizli gidiyoduk o sira annem uyandi uyanir uyanmaz sikimi sıktı havalara ucmustum zevkden duraksadi 4 5 saniye kaldi oylece ve beklemedigim bi hareket yaparak hafif oksadi ve elini cekti harika hissetmistim
Annem toparlanip benide sallayıp geldik uyan artik dedi yeni kalkmis gibi yaptim metro durduktan sonra yavas yavas kalktik teyzem ve eşi bizi bekliyodu teyzemi gorunce biraz duraksadim uzun zamandir gormemistim daha da guzellesmisti teyzemden bahsetmek gerekirse adi selma 42 yasinda 1.70 65 kilo kumraldi siyah bi tayt giymisdi uzerindeyse beyaz askili body giymisti annemle sarildilar bende kemal abiyle tokalastim ardindan yengeme sarildim sarilirken memelerini cok rahat hissediyodum arabalarina binip evlerine gittik dublex evleri vardi cocuklari selim 19 yaşında tam bi serefsizdi nerde pis bi is var altindan hep o çıkardı tokalasip gosterdikleri odaya gittim esyalarimi yerlestirip banyoya girdim sicak su iyi hissettirmisti saat 9 gibiydi kahvalti hazirlanmisdi kemal abi gitmis sadece teyzem annem ve selim vardi sofraya oturdum teyzemle biraz lafladik
+ okul nasil gidiyo tatlim son senen demi senin
– evet teyze son yilim
+ okuldan sonra napicaksin
– bilmiyorum belki calisirim belki universite okurum
+ bencede oku benim selim okumadi köle gibi calisiyor simdi
O sirada annemde dusunu almis altinda mor tayti ve bi t-shirt giymisdi sikim baya sertlesti bi tarafta teyzem bi tarafta annem ikisininde gotu ortadaydi cildirmamak elde degildi masaya oturdu oda cok geçmeden selimde gelip annemin yanina oturdu kahvaltida öyle havadan sudan sohbet ediyoduk annem yorgun oldugunu söyledi bacaklarim çok sızlıyor kahvaltidan sonra agri kesici verde iceyim selma dedi selimde firsattan istifade masaj yapiyim teyze diye atladi hemen teyzemde aynen abla masaj yapsin biraz iyi gelir hem dedi annemde yan dönüp bacaklarıni selime doğru uzatti selim bacaklarini okşamaya basladi hafif hafif sıka sıka diz kapaklarinin 1 karis ustune kadar yapiyodu bana bakıp pis pis sırıttı bacaklarıni oksamaya devam ediyodu anlasilan annemde bundan hoslaniyoduki gozlerini kapatmisti
– iyi geldimi teyze
+ cok iyi geldi selim ellerin cok kuvvetli
– istedigin zaman istedigin yerine masaj yapabilirim teyzecim
+ tesekkur ederim tatlim
Annemi birakip kahvaltisini yaptıkdan sonra izin isteyip selim kalkti kalkarken sikininde buyudugu belli oluyodu kahvaltimizi yapıp odaya gectim tv izlemeye basladim annem ve teyzemde mutfagi topluyorlardi selim ortalikta yokdu evin ust katina ciktim odasina dogru ilerledim kapiyi acip iceri girince şok oldum selim sikini acmis 31 çekiyodu bilgisayarindada porno oynuyodu beni gorunce başta hafif irkildi ama çekmeye devam etti hic toparlanmaya çalışmadı
+ olum kapatsana sunu
– dur be ne olcak sanki
+ ben gidince yaparsın kapat hadi sunu
– kiz gibi davranma berk
+ aşşagida annemle selma teyzem var gelirlerse ne olcak
– evi topluyolar isleri uzun onların
Sandalye cekip oturup bende izlemeye basladim olgun genis götlu kadini genc bi adam sikiyodu baslikdada friend hot mom yazıyodu icimden kesin annemi hayal ediyor dedim selimde hizli hizli cekiyodu sikinin uzunlugu benimkiyle hemen hemen ayniydi ama biraz daha kalindi sikine baktigimi gorunce cok beğendin heralde diyip siritti bisey demedim videoyu izleyince benimde sikim kalkmisti kapıyı kilitle sende ceksene dedi dedigini yaptim bende 31 çekmeye basladim annenin bacaklari harika nasil da okdadim masada diyince
+ ne diyosun lan sen
– tas gibi annen var ne sikilir ama
+ adam akilli konus selim
– sen annemin götüne bakarken iyiydi ama
Böyle diyince cevap vermedim
– videoya baksana ayni annen o götünü öyle sikicem ananin
– konuşsana istermisin anani öyle sikmemi
+ evet isterim sik annemi sende sik
ayni anda selim pecetenin ustune bosalmaya basladi
Biraz durdu ve sende sik derken baska kimler sikti diye sordu
Gördüklerimin hepsini anlattım ona selim kafaya koymustu annemi sikicekti bende onun annesinden konuyu actim
+ baban sansli adam annen gibi karisi var
– ya ne demezsin haftada bi kac defa anca yapar
+ sen nerden biliyosun
Sözünü bitirmeden assagiya indik annemle teyzem koltuklari ceviriyor halilari kaldiriyolardi bunu yaparken sık sık domaliyorlar koca götleri tayttan firlicak gibi duruyodu uzun kanepenin bi ucundan ben tuttum bi ucundan annem odanin karsi tarafina cekicektik selim bayram ediyodu annem domala domala tutuyodu annem pek itememeye baslayinca arkasindan selim yanasip yardim ediyim teyze diye tutmaya basladi basta annem irkildi yuzunu eksitti selim sırıtiyodu sikini annemin gotune bastiriyodu annem ikiniz tasiyin diyip aradan cikti naptin sen dedim itiraz etmedi annen tam bi orospu dedi bisey demedim koltuklari yerlerine taşıdık tekrar selimin odasina geçtik ki selimi bi arkadasi arayip disari cagirdi isim var benim sen takil bilgisayarda dedi bende oyle bilgisayari kurcalamaya başladım bazi klasorlerin gizlenmis oldugunu gördüm gizliligini kaldirdigimda ise gozlerime inanamadim selimin bi erkeği siktigi resimlerdi bunlar resimleri hızlı hizli geçiyodumki selimin adamin sikini azina aldigi fotografida gördüm usb kablosunu takip resimlerin hepsini telefonuma aktardım

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

tarihinde yayınlandı Yorum yapın

%100 Gerçek Ensest Anilarim Bolum: 1 Ozge Yengem

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

%100 Gerçek Ensest Anilarim Bolum: 1 Ozge Yengem

İzmir’in bir ilçesinde, bu ilçeye bağlı bir köyde yaşıyorduk. 2 Ev yan yana. Ortası uzunca uzanan bir avlu. Avlunun bir ucu sokak kapısına, diğer ucu büyük sayılabilecek bahçemize ve 2 evin ortak tuvaletine uzanıyor. Ergenlik çağına o dönem daha erken giriliyordu sanırım. İlkokul 6 ve 7. sınıfta başladım ergenliğe girmeye. Çevremde ki kadınlar o kadar çekici ve güzel geliyordu ki, hele o okulda en çok gördüğüm öğretmenlerim tam bir seks objesiydi benim için. O zamanlar internet, akıllı telefon yaygın olmadığı için gazete parçalarında ki ünlülere bakarak asılırdım daha çok. Onlara bakarak da çevremdeki kadınlar bana çekici gelmeye başladı zaten. Anneme asla o gözle bakmıyordum. Benim gözüme kestirdiğim tek bir kişi vardı YENGEM ÖZGE. Kendisi çok güzel bir kadın. Memeleri harika, büyük ve yumuşacık, kalçaları dolgun, amı kabarık. Evet, bunları rahatlıkla söyleyebiliyorum görünen köy kılavuz istemez değil mi? Aklımı en çok kurcalayan soru; ”Dayım bu kadını ne sikiyordur” oluyordu. Dayım berber, yengem haliyle ev hanımı. Bir çocukları vardı. Dayım sabah işe gider akşam saat on on bir bazen on iki ‘de eve gelirdi. Yengem ile annem anlaşamadıkları için bizim eve gelmezdi 🙁 Onun o güzel memelerini, domalmalarını sürekli onların evine giderek ben izlemek zorunda kalırdım.
Dayım evde olmadığı için Çocuğu sevmeyi bahane eder giderdim onlara. Çocuklarının adı Gülizar’dı. Okul çıkış saatim yengemin sürekli evde iş yaptığı saatlere denk gelirdi. Okuldan çıkar çıkmaz üzerimi değişmeden çantamı eve atar yengemin evine geçerdim. Bir gün yine öyle yaptım. Çantamı eve atıp;

-Anne ben yengemlerdeyim! Diye bağırdım ve yengemin evinin kapısının önüne geldim.
Kapıyı çaldım.
Yengem kapıyı açtı. Gözlerim yerde ki terliklerdeydi. Karşı komşumuz olan Hatice abla gelmiş. Kafamı kaldırdığımda yengem elinde çayla karşıladı beni;

-Hoş geldin kuzin.(adım kuzey olduğu için kuzin derdi hep) Geldiğin iyi oldu. Gülizar’ı oynat da Hatice ablanla oturup muhabbet edeyim bende durmuyor huysuz bugün.
-Tamam, yenge ben oynatırım Gülizar’ı ama karnım aç bil ekmek arası yapar mısın?
-Poğaça yapmış Hatice ablan mutfakta çay koy ye.
-Tamam yenge. Diyerek geçtim mutfağa.
Gözüm Hatice ablaya takıldı. Hava sıcak olduğu için çok ince bir badi giymiş, Göğüsleri büyük olduğu için meme uçları belirgin oluyordu. O yeni evli ve hamileydi, sanrım hamile olduğu için meme uçları büyük ve sertleşmişti. Mutfakta çayımı katıp poğaçamı yiyordum. Yengem geldi yanıma çay katacaktı. Ben ayakta hızlı bir şekilde yerken bardakların olduğu yerden çekildim. Oda önüme geçip bardak alacaktı. Bir taraftan Hatice ablaya laf yetiştiriyordu. Yengemin üstünde askılı, altında daracık tayt vardı. İçine ne giydi bilmiyordum ama götünün arasına tayt girmiş kalçası bıngılda bıngılda sallanıyordu. Ben onu öyle izledikçe pantolonumu zorlayan sikime hâkim olamıyordum. Tam o sırada yengemin yere bardak düşürüp kırmasıyla kendime geldim. Gözlerimi kırpıp irkildim; -Yenge iyi misin?
İçeriden Hatice abla bağırdı;
-İyi misin kız?
Yengem;
*İyiyim iyiyim bardak kaydı elimden.
Ben o sırada yengeme yardım ederim diye yaklaştım. Yengem de kırıkları toplamak için eline süpürge ve küreği aldığı gibi domaldı. Arkasında olduğum için ister istemez götüne temas etmek zorunda kaldım. Ama sikimin sert olduğunu unuttum. 7. sınıfa gidiyorum ama sikim öyle ufacık bir şey değildir. Çok otuz bir çektiğim herhalde sanırım sertleşiyordu. Yengem bir süre domalır vaziyette durdu. Benim jeton sonradan düştü. Kendimi geriye çektim. Yengem süpürmeye devam etti. Ben çok utanmıştım. Gülizar’ı oynatmak için içeriye geçtim. Ama çadırı kurmuştum çoktan. Elimi sikime atıp düzeltirken Hatice ablayı fark etmedim sikimi pantolonun önünü çekerek düzelttim ve içeri geçtim. Hatice ablanın orada olduğunu içeriye geçince anladım. Aferin amk açıp sallasaydın kadına karşı diye
düşünürken ve yengemin o yumuşacık götüne domaldığında uyguladığım baskıyı
düşününce hoşuma gitmedi değil.

Ben Gülizar ile oynarken Hatice ablayla konuşuyordu yengem. Bir anda sesler kısılmıştı.
Fısır fısır konuşuyorlardı. Gülizar’a bebeğini verip oynamasını istedim. Kapı kapalı olduğu için duymuyordum onları. Kapıya iyice yaklaşıp dinlemeye koyuldum; Hatice;
-Özge altı aylık hamileyim. Göbek büyüdü diye Murat fazla yanaşmıyor bana. Hamilelik iyice kudurttu beni,
-Ay sorma kız ben neler çektim o donemde. Gülizar’a hamileyken Sedat da bana yanaşmazdı. Her banyoya girdiğimde kendimi okşarken zevk ahirdim.
-Hahama bende öyle yapıyor bazen salatalık, havuç, patlıcan ne buldum elime koşuyum banyoya sokuyum valla.
-Kız Allah seni ne yapmasın. Ne azgın ciftin sende.

Ben bu konuşmaları dinlerken sikim iyice kalk misti. İçeriye dalıp ikisinde sikmek geçiyordu aklımdan. Hatice ablayı sikmek aklimin ucunda yokken, Artık onu da düşünüp otuz bir çekecektim anlaşılan. Hatice abla ayaklandı. Yengem onu geçirince bende çıktım odadan. Yenge ben eve gideyim artık ödevlerim var dedim. Yengem de tamam canim dedi ve yanağımdan öptü. Yengem şapur şupur öper insani. Dudaklarını büzerek diğer yanağa geçer ve yakın geçtiği için bende ona yaklaşırdım. Bu sayede dudaklarımı siyilirdi her seferinde. Dudaklarını öpmüş kadar zevk verirdi bana. Eve gidip pantolonumu çıkarttım, tişörtümü giydim ve tuvaletin yolunu tuttum. Yengemin golüne değdiğim ani, Hatice ablanın amına bireyler sokmasını, yengemin kendini okşamasını hayal ederek boşalmam fazla uzun sürmedi. Zaten dol ciktigi söylenemez daha çok zevk suyu geliyordu sikimden.

Tuvalette boşaldıktan sonra eve gittim ve derslerimi yapıp aksam yemeği yedim. Saat aksam sekiz olmuştu. Canim sikildi dayımın berber dükkânına gitmeye karar verdim,
Yengeme uğrayıp kapıyı çaldım, Yengem açtı. Sutyenini çıkartmış askılısından göğüs uçları belli oluyordu, Kolunu kaldırıp kapıya dayadı, Koltuk altları bembeyazdı, Memelerinin büyüklüğünden sanki taşacak gibiydi askılının yan taraflarından,
-Yenge dağimin yanına gideceğim bir şey istiyor musun? Söyleyeyim ona diye geldim. -Yoğurt alsın kuzi ya ya da kola ne istiyorsa pilav, taze fasulye, tursu var yemekte onu söyleyiver.
-Tamam, yengecim dedim yola koyuldum,

Aklımdan çıkartamıyordum yengemi Hatice ablayla olan konuşmalarını. Dayımın dükkânına yaklaş mistim. Fazla müşterisi yoktu sanırım bir adamı sac trası yapıyordu.
-Dayı kolay gelsin
-Sağ ol gülüm hoş geldin
-Hoş bulduk dayı aksam evde pilav taze fasulye tursu varmış dayın yoğurt ya da kola alsın ne istiyorsa dedi yengem.
-Tamam, oğlum çekmeceden al para kola al giderken götür dolaba koysun yengen gidince soğuk soğuk içelim içim yandı sıcakta kendinde canin ne istiyorsa al bakkaldan.
-Tamam, dayı biraz oturayım gidip alayım.

Dayımla sac trası yaptığı adam laflıyordu. Sac trası bitmiş sakala geçmişti dayım. Bir sigara yaktı.
-Cay içermişin Osman abi
-Olur içelim. Dayımın dukanın dibi cay ocağıydı. Gidip ortan uç tane cay söyledim.
Dükkâna girdiğim de Hatice ablanın kocası Murat abi de ordaydı. Aklıma Hatice ablanın yengemle konuşmaları geldi gülmemek için kendimi zor tuttum. Murat abi müşteri Osman ve dağim koyun ilçesinde acılan birahaneden söz ediyorlardı. İçeride kadınlar çalışıyormuş. Murat abi oradan gelmiş. Sârisin bir katini anlatıyordu dayıma;
-Erdem abi ortamı görmen lazım karılar efsane. Bir tane sâri kafalı orospu var ayarttım onu haftada bir gün en az atıyorum otele. Evdekinden hayır yok hamile bilyon ellenemiyor karıya.
-Ahara biliyor oğlum bizde geçtik o yoldan ikinciyi yapacaz insallah bizde hazirlaniyoz ona -Aman Erdem abi kafayimi yedin ben birdaha sikseler hamile birakmam kariyi. -Hahaha lan Murat ya cocuk iyidir oglum hem o birhanedeki karilara para yedirme bak cocugun olacak para lazim sigortanda yok cok para gidiyo dogumda valla -Oyle abide bizdeki de can lan kuzi Hatice ablani gordun mu bugun?
-Bugun yengemlerdeydi.
-Aman ha bu konustuklarimiz burda ha ona gore!
-Abi sende bizi orospu kari yaptin soylemeyiz merak etme! Dayimla musteri Osman abi kopardi kahkahayi
-Helal len dedi murat abi.
-Dayi ben gideyim eve saat dokuz oldu ne zaman gelecen eve soyleyim yengeme. -On gibi kapatirim dukkani kolayi buzluga atsin -Tamam dayi hadi gorusuruz.

Bakkala gidip kolayi aldim. Gulizarada cikolata aldim evin yolunu tuttum. Yengemin
kapisini caldim ses yoktu, bir daha caldim, yine ses yoktu. Bu saatte anca annesi gile
gitmis olabilirdi. Onlarin da evi hemen bizim evin arkasindaydi aramizda tek bir duvar
vardi. Once kapinin yaninda duran pencereden kafami uzatip bakindim iceriye, Tul perde
vardi icerisi tam gozukmuyordu ama isik yaniyordu. Evin onundan biraz ilerleyince
gulizarin odasinin penceresinden bakacaktim ama orda kalin perdeler cekiliydi. Tuvalete
dogru gittim orada tuvaletin hemen onunde yengemlerin yatak odasinin penceresi vardi.
Pencere bahceye bakiyordu, Kafami uzattim orada da tul perde cekiliydi ama banyonun isigi da yaniyordu. Anladim ki yengem banyodaydi. Aklima evin arkasina dolasip banyonun penceresinden yengemi gozetlemek gecti ama aksam vakti orada isik olmadigi icin gitmedim. Kapinin onunde yengemin banyodan cikmasini bekledim. Bir sure bekledikten sonra yengem kapiyi acti;
-Kuzi banyodaydim duydum ama acamadim kapiyi. Yengem altina kisacik sortunu giymis ustunde tisort ama baya bol duruyordu tisortu
-Gordum yenge sorun degil
-Neyi gordun? dedi hafif siritarak. Benim sanki tepemden kaynar sular dokulur gibi utandim.
-Seyi yenge yani anladim banyoda oldugunu -Ahaha anladim anladim ne aldi dayin?
-Kola aldi buzluga atcakmissin saat onda gelecekmis.
-Tamam saat ona geliyor zaten karnin acsa gel yemek ye dayinla. Bu firsati kacirirmiyim ustundeki bol tisort yuzunden belki frikik verir, bacaklarini izlerim dayim gelene kadar diye kabul ettim ve girdim iceriye.

-Gulizar bak kuzi sana cikolata almis. dedi mutfaktan.
Kucagimda gulizar vardi kayikcilik oynatiyordum onu yerde oturuyorduk. Yengem kolayi buzluga koyup yanimiza geldi, cikolatayi gulizara vermek icin egildiginde goguslerinin hepsi gozlerimin onune serilmisti pur dikkat goguslerine bakiyordum. Daha onceden hic bu kadar yakin ciplak meme gormemistim. Iri, beyaz uclari kahverengi ve buyuklerdi. Yengem o sekilde bekleyip dur cikolatayi acayim da ye dedi. Onumde hala egilmis duruyordu. Bakmaya doyamiyor, avuclayasim yalayasim geliyordu o memeleri. Yengem cikolatanin ucunu kirip kuzi ac agzini dedi. Yuzune bakmiyordum bile goguslerine odaklanmistim. Agzima cikolatayi tikistirdi. Bi yerin siser sonra erkeksin ahahah dedi gulerek dogruldu ve mutfaga gitti. Giderken arkasindan baktim. O kocaman kalcalarini sallaya sallaya yuruyordu.Dayim eve gelmisti. Gulizar ustumden kalkip babasina kostu, Bende koltuga cikip oturdum. Dayim;
-Oglum hosgeldin nerede yengen? dedi.
-Mutfakta dayi sofrayi kuruyo dedim. Dayim elindeki posetlerle mutfaya yoneldi.
-Kari napiyon hazirmi sofra?
-Hazir git ustunu degis gel yiyelim.
O ara bir saplak sesi geldi mutfaktan. Ev kucuk oldugu icin koltuk mutfak girisinin dibinde zaten bende orda oturdugum icin duyuluyor hersey.
-Dur yapma cocuklar icerde.
-Kari ikinci icin caliscaz mi bugun?
-Bakariz bi yemegi yiyelim Erdem dur yapma diye oynasiyorlardi icerde. Yengem koca memelerini sallaya sallaya tepsiyi getirdi. -Ayy kuziii
-Ne oldu yenge?
-Kasnagi unuttum kos getir mutfaktan
-Tamam. Gittim kasnagi getirip koydum onune. Egilip tepsiyi kasnagin uzerine koydu. Yine sermisti memelerini gozumun onune.
Dayim yatak odasindan sort atlet cikip geldi sofraya.
-Hadi oglum gel otur.
-Geldim dayi. Oturdum sofraya/ Dayim aslanparcasi be oglum benim diye seviyodu beni ensemden tutup. Ama inanin karisini sikme hayali kurdugum icin, ya da o gozle bile baktigim icin en ufak pismanlik duymuyordum icimde. Yengem bagdas kurup oturdu yere.
Yemegimizi yemeye basladik.
-Kari kalk bi kosu aci biber getir be.
-Erdem aci yiyon basurun aziyo sonra
-Kalk hadi la koca gotune zor gelmesin dedi gulerek.
-Zor geldiginden degil hayatim basurun aziyo diye dedim. Yengem dogruldu yerinden Memeleri saga sola sallaniyordu goz ucuyla onlara bakiyordum. Tisort bol oldugu icin seriliyordu hersey gozumun onune. Dayim farketmemisti bile yemegini yiyordu. Aci biberi getirdi verdi dayima.
-Kuzi yicen mi sende?
-Olur at yenge
Biberin bitanesini bana dogru atti. Bir isirik aldim ama ne aci agzim yuzum kavruldu. Bir bardak kolayi ictim hala kesmedi acisini.
-Yengem orda biyik altindan guluyordu. Dayim kahkaha atiyordu.
-Hahahahaha noldu la yegenim yandin mi?
-Dayi bu nasil biber boyle adami basur yaptigi kadar var ha. Yengem yariliyordu gulmekten -Ayyy kuzi ahahah dayinin motoru tikati o hala yiyo baksana. Dayim da biberi bana gosterip tum biberi isirdi.
-Haaa yiyom hani neresi aci bunun
-Len get agzin aci degil diyo gotun oyle demiyo tikandi cekmiyo baca ahaha. Kolayi puskuruyodum gulecem diye. Saat 11.00`i gecmek uzereydi. Dayimdan ve yengemden musade isteyip ciktim evden.

Gunler boyle yengemi dikizlemekle gecip gidiyordu. Artik yengem Baran`a hamileydi. Gobegi iyice cikmaya basladi. Aklimda;“acaba yine kendini oksuyormu?“ sorusu geciyordu. Yengem dogum yapacagi gun herkes evine dolustu. Beni iceriye almadiklari icin kapinin onunde oturdum iceriyi dinliyordum. Yengemin o ikinma inleme sesleri cigliklari azdiriyordu beni, ama yanimda enistem babamgilde vardi. Onlar ileride avluda sandalyede oturuyormus raki iciyorlardi. Dayim berber dukkanindaydi. Iceriyi gozetleyemezdim. Cok merak ediyordum yengem sikisirken de boyle cigliklar atiyor, inliyormuydu? Baran`a hamile kalirken hic sikisme seslerini duymamistim dayimlarin. Belk**e dayim yengemi iyi sikemedigi icin inlemiyordu yengem? Aklimda bunlari dusunurken bir bebek sesi geldi.
-Baba eniste yengem dogurdu.
-Kos ver dayina mujdeyi. dedi babamla enistem.
Bisiklete atladigim gibi gittim dayimin dukkanina. Deli gibi pedal ceviriyordum. Belki dayim gelince gorurdum yenge mi. Dayim bir musteriyi tras ediyordu, bitmek uzereydi tras.
-Dayi musterimi isterim oglun oldu. Dedim nefes nefese
-Dayim cok mutluydu yuzu guluyordu. Hayirli olsun, allah anali babali buyutsun diyordu icerideki musteri.
-Oglum kos lokum kap gel bakkaldan dedi ve benim icin cok buyuk olan bir parayi avcuma tutusturdu.
Bakkaldan bir kasa lokumu yuklendim. Dukkana geldim ve dagittim dukkanin icindeki musterilere zaten bir amca vardi birde yeni gelen dayimin arkadasi. Cay ocagina gidip amcalara dagittim yegenim oldu buyrun diye. Dayim musteriyi gecirdikten sonra dukkani kilitledi. Bisikletin arkasina atladim kalan lokumlari kucagima bastim. Dayim once bakkala girdi. Cerez, bira, raki aldi onlarida verdi bana ama baya agirdi. Dayi duser bunlar sen git elimde tasirim lokumu al sen dedim posete koydum verdim lokumu dayima.
Dayim basti gitti. Elimde icki siseleri baya agirdi. Bakkaldan bir kasa istedim geri getirmek sartiyla. Kasaya yukledim onlari oyle tasidim dinlene dinlene anca vardim eve. Dayim avluda oturmus enistem. babamla icki iciyordu. Ickileri biraktim yanlarina cok yorulmustum. Otur bakalim yegenim ac bi bira dedi dayim. Babam rahat adamdir ses etmeyecegi icin actim bir bira diktim kafaya. Yarisini anca icmistim midem bulandi babama verdim. Ben Baran`i merak ediyorum dayi dedim/ Dayim da git gor oglum icerdeler annengilde dedi.
Bir hisimla kostum yengemin yanina. Kafasinda kirmizi bir kusak vardi, kucaginda kara kedi yavrusu gibi bir bebek. Ustu ortuluydu ikisininde. Yaklastim yengeme, koklamak icin bebegi. Cok guzel kokuyordu ama en guzel yengem kokuyordu. Kadin kokuyordu resmen
o kokuyu icime cektikten sonra bagimlisi olmustum zaten yengemin iyice. Yengem basımı
okşayıp öptü beni her zamanki gibi dudaklarını dudaklarımı değdirerek.

Artik yengemlerin yeni bir cocuklari olmustu. Bu ne demek biliyorsunuz degil mi?
Memelerini acip onu emzirecek, o buyuk memelere doya doya bakacaktim. Dedigim gibi Baran elimde buyudu benim. Gunumun cogu yengemlerin evinde geciyordu. Arkadaslarim sokakta oynarken ben yengem ev isi, yemek yaparken Baran`a bakardim. Onun egilip kalkmalarini, karsimda domalmalarini, barani emzirmek icin memelerini acmasini izlerdim. Evet yengem benden hic utanmadan sikilmadan tisortunu komple cikartir, barani kucagina yatirir emzirirdi. Once barani kucagimdan almak icin egilir memelerini onume sererdi. Karsimda ki koltuga gecip oturur, tisortunu cikartir sutyen takmadigi icin tum memeler o seksi gobegi gozumun onunde olurdu. Baranin agzina dayardi memesinin ucunu baran somura somura emerdi yengemin memelerini. Disleri cikmaya basliyordu o yuzden de yengemin meme uclarini isirdiginda yengem ayyy ufff baran isirma ayyy gibi seksi seksi sesler cikartip beni azdiriyordu. Barani her emzirdiginde en az iki kez gidip barani operdim. Sirf o memelere daha yakin olmak, koklamak belki de barani opme bahanesi ile dudaklarimi o memeye degdirmek icin.

Gunlerden birgun sokakta top oynuyordum.. Arkadasim o kadar sert vurdu ki topa suratima carpti. Gozume toprak parcasi kacmisti. Canim cok yaniyordu. Gozum sismis, kizarmisti, eve gittigimde annem;
-Yengene gitte sutunden bir cay kasigi sagip gozune damlatsin. dedi.
Icim kipir kipir olmustu yengem memelerini benim icin acacakti. Bir gozumu elimle tutup yengemin kapisini caldim; -Aaa noldu gozune?
-Yenge toprak kacti galiba bisey var icinde aciyo annem gozum gormez git yengen sut sagip bir kasik damlatsin dedi.
-Tamam gel gel ayy kiyamam ya. Diyerek kolumdan tuttu. Memeleri koluma temas ediyordu. Tek gozum kapali oldugu icin sersem sersem yuruyordum zaten. Mutfaga gectik. Beni sandalyeye oturttu. Tum ihtisami ile karsimdaydi guzel yengem. Icinde yine sutyen yoktu. Memesinin tekini cikartip siktirmaya basladi ucunu bir kac damla yuzume gelmisti sutu. Cay kasigina hizalayip damlatti biraz. Hala tek memesi acik bir sekilde; -Simdi gozunu ac yukariya bak.
-Yenge acamiyorum ki cok aciyor.
-Aciyacak ama gececek hadi ac gozunu. Ben zar zor acmaya calissamda acamiyordum. Yengem yardim ediyordu. Goz kapagimi aralamaya sutu cay kasigi ile damlatmaya calisiyordu. Ilk denemesi basarisiz oldu ve gozumun icine girmeden suzuldu sut. -Kuziii yukari bak cok hafif arala bak dokuldu olmadi bu. Tekrar memesini siktirip damlatti cay kasigina. Inanin sikim cadiri coktan kurmustu ama onu dusunecek durumda degildim.
Bu sefer basarmisti damlatmayi;
-Iste bu kadar bitti bak gecer birazdan agrisi pamukla silecem bekle pamuk getireyim cikartalim pisligi.
Ben arkasindan bakiyordum. Hala memesinin teki aciktaydi sallana sallana gidiyordu. Tekrar geldi memesini agzima sokacak kadar yaklasti bana gozumde birseyler yapiyordu bense memelerine odaklanmis uclarini inceliyordum. Icim gidiyordu o memeleri emmek siktirmak icin. Aklima bir muziplik geldi ama yengeme soylemeye cekiniyordum. Yengem gozumde oyalanirken cikiverdi agzimdan sesli dusunmustum;
-Acaba sutunun tadi nasil yenge markette ictiklerimizle ayni mi? Yengem dogruldu ve guldu;
-Inekmiyim ben lan. Kafama hafifce vurdu.
-Ne bileyim yenge annem emzirmemis ki beni sordum mamayla beslemisler merak ettim tadini. Dedim utanarak
-Hmm tatmak istermisin? Ne diyecegimi sasirmistim icimden o memeleri emme dusuncesi beni daha cok tahrik ediyordu.
-Olur yenge bakayim bi tadina. Yengem bir cay bardagi alip memesini siktira siktira bir kac yudum sut sagdi. Tum hayallerim yikilmisti o memeleri emecektim oysa. Bardagi bana uzatip verdi;
-Bak bakalim martket sutu gibimiymis tadi. Bardagi calkaladim, inceledim diktim kafama. Tadi sicak, tatli, biraz eksi gibiydi. Yuzum burusmustu. Yengem karsimda guluyordu; -Ne o begenmedin mi?
-Yenge bunu baran nasil iciyo ya?
-O bayiliyor valla. Istemsizce;
-Yenge o bardakta icmiyor melerini isira isira iciyor sutu dedim.
-Ahahaha kucuk o cunku hem ne farkederki dedi ve memesini icine sokmadan once bir eliyle memelerini kavradi;
-Ac bakayim agzini. Agzimi actim yengem kafamdan tutup memesini agzima soktu. Yengemin memesi agzimin icindeydi sicacikti, uclari dilimdeydi. Yengemin yuzune bakakalmistim. Kafami sarsti ve;
-Em hadi. Dedi. Memesinin ucunu emzik gibi agzimda tutup somurmaya basladim. Sicacik sutleri akiyordu agzimin icine somurdukca memelerini sut doluyordu agzimin ici. Yuttum sutlerini bir dakika kadar memelerini agzima verdikten sonra cikartti, baranada ayir dedi gulerek ve sordu; -Degisti mi tadi?
-Yenge valla ne yalan soyleyeyim baran agzinin tadini biliyomus degisti tabi cok tatliymis sutun dedim. Yengem gulerek memesini soktu tisortun icine; -Bakiyordum da degisti hemen fikrin gozun nasil oldu?
-Gecti yenge acimiyo tesekkur ederim.
-Karnin acmi diye soracaktim ama doydun mu? ahahah dedi kahkalar atarak.
-Doymadim yenge dedim piskin piskin siritarak.
-Tamam sen barani oynat surayi supureyim dayin ogle yemegine gelecek yersiniz birseyler diyerek ayrildi yanimdan.
Ben mutfakta oturmus bu anin ruya mi gercek mi oldugunu anlamaya calisiyordum. Az once yengem memesini agzima sokmustu, sutunu icmis, memesini emmistim. Tadi o kadar guzeldi ki sutu sevmedigim halde. O sicak mide bulandirici sutu seker gibi gelmisti bana. Meme uclari kahvrengi ile pembemsiydi. Bembeyaz eti vardi yengemin. Baranin yanina gectim oyun oynattim onu. Yengem klasik domalmalarina devam ediyordu. Dayim geldi birseyler yedik ictik. Bugun boyle bitmisti.

Dayimin dukkanindaydim birgun. Eve tamirci gelecek buzdolabini yapacak yarin okuldan cikinca yengeni yanliz birakma diye tembihledi beni. Zaten onlardan ciktigim yoktu bu haberi duyunca hic ayrilmazdim oradan. Ertesi gun okuldan kosarak ciktim. Uzerimi degistirmeden yengemin kapisini caldim. Tamirci gelecegi icin sanirim yengem acik giyimli degildi. Uzun bir etek. Bluz vardi uzerinde.
-Yenge dolapci geldi mi?
-Yok bekliyom daha.
-Tamam dayim tembihledi ayrilmicakmisim burdan
-Kuzime bak be aman kaparlar yengeni ayrilma tabi ahaha dedi mutfaga dogru gidiyordu. -Oyle deme yenge ortam degisik. Hem ne kapmayacaklar senden guzel kadin mi var. Boyle deyince yengem durdu ve arkasini dondu.
-Guzelmiyim kuzey?
-E heralde yenge. Hatice ablaya baksana bir tane cocuk dogurdu saldi kendini. Sen ikinciyi yaptin ilk evlendigin gunden daha guzel oldun. Hamilelikte yaradi sana, dogumda yaradi. Yengemin karsisinda dineliyordum. Oyy yengesnin gulu dedi sarildi sapur supur opuyordu yuzumu. Gogusleri vucuduma temas ediyordu. Bende sarildim canim yengem diyerek. Icimden o gotunu avuclayip cekyata yatirip etegini siyirarak yalamak geciyordu o bacaklarini, amini ama o kadarina cesaretim yoktu. Sonucta 15 yasindaydim daha. Ben boyle yengemle koklasirken kapi caldi.
-Heh geldi dolapci. Tam sirasi amina koyayim diyordum icimden. Hos ne kadar uzun surebilirdi ki bu an?
-Abla meraba Erdem abi gonderdi beni dolap bozukmus. Yengemin yanina ilerleyip agzini actirmadim.
-Evet usta sogutmuyormus icerde dolap buyur gec dedim. Yengem bana bakip gulumsedi. Goz kirptim baranin yanina gidiyordu iceride ki odaya. Ben de dolapcinin arkasina takilip mutfaga dogru gectik. Dolabi tamir etmek icin acip kapatiyor birseyler yapiyordu.
-Motorunda sikinti var bunun degisecek hayli masrafi olur.
-Anladim usta sen onu dayima ugrayip deyiver nasilsa yolunun uzerindedir.
-Aynen derim ben erdem abiye diyerek cikti evden. Yengemin baranla oldugu odaya gidip kapiyi tiklattim iceri girdim. Memelerinin tekini acmaya calisiyordu. Bluz oldugu icin siyirmaya calisiyordu.
-Yenge gitti usta motor bozulmus masrafi cok dedi dayima soyleyecek ugruyacak dukkana dedim.
-Gittimi oh be sikti su bluz emziremedim barani tutsana iki dakika bi degiseyim uzerimi. Barani kucakladim sobanin uzerine astigi bol bluzlardan birini aldi eline. Iceriye gidecek diye dusunurken iki koluyla bluzu siyirip atti uzerinden. Sutyenle duruyordu karsimda. Kopcasini acmaya calisiyordu. Ben ona bakmamaya calisiyordum ama icim gidiyordu bakmak icin de. Barani salliyordum kucagimda.
-Kuzey barani yatir besigine gel iki dakika yanima bi acamadim sunu. Barani besigine koyup gittim yanina.
-Neyi acamadin yenge dedim. Sirtini bana dondu.
-Sutyenin kopcasi var bak orada aciver sunu sinir geldi iyice dedi. Hayatimda ilk kez canli bir kadin karsimda sutyenini cikartmaya calisiyordum. Kopca ne onuda bilmiyordum halbuki ama iki ipi birbirine tutturulan sey oldugu belliydi zaten. Yengemin sirtina parmaklarim degiyor, kopcayi acmaya calisiyordum.
-Yenge bu sikismis buraya ya dur dedim. Egilip agzimla acmaya calistim dislerimle sikisan kopcayi isirdim. Dudaklarim yengemin sirtina degiyordu ister istemez. Yengem irkilmis olacak ki one atti kendini hafifce.
-Amma sertmis ya disim koptu yenge hep boyle mi bu sutyenler? dedim
-Yok be bozulmus heralde. Sutyeni siyirip aldi eline. Memeleri sallaniyordu. Dimdik yumusacik kocaman o taze sut dolu memeleri. Sobanin agzini acip cikarttigi sutyeni atti sobaya. Sobanin uzerinden aldigi bol bluzunu giydi uzerine. O etli kollarini kaldirdi karsimda. Memeleri ile goz goze gelmistik. Uzerine geciriverdi cabucak. Ben koltuga gecip oturdum. Yengem de barani besikten aldi kucagina oturdu yanima. Bluzun uzerinden tek memesini cikartti ve dayadi baranin agzina. Baran cok acikmis olacak ki sapur supur emmeye basladi. Baranin yengemin memesini somurmasini izliyordum yengemin sesiyle irkildim;
-Noldu? Aciktin mi sende dedi gulerek.
-Yok yenge baksana nasil istahli emiyor acikmis dedim.
-Aynen dayisi birde isirmasa disleri kasiniyor heralde isirip duruyo uclarini. Bu konusma beni tahrik etmeye baslamisti.
-O yuzden mi garip garip sesler cikariyon yenge aciyor mu cok? Bir eliyle bana uzanip meme tarafimi cimcirdi. Canim acimisti off diye cektim kendimi geriye. Yengem gulerek -Nasil aciyormuymus? Bunu surekli yapildigini dusun?
-Of yenge acittin ya. Anladim baya kotuymus. Barana dogru egilip isirma len annenin memislerini dedim optum kokladim barani.

Bir zaman boyle gecip gidiyordu. Artik liseye baslamistim. Hormonlarim iyice tavan yapmis, disi sinek gorsem sikesim geldigi donemlere girmistim. Okul sirasina girdigimizde arkadan itmeyin amk diyerek kiz arkadaslarimin gotlerine yasliyordum. Ama o kadar cekici gelmiyordu hicbirisi de bana. Okul bitsede eve gitsem yengemin frikik vermesini izlesem diye dort gozle bekler olmustum. Baran artik buyuyor sutten kesildi kesilecek artik son demleriydi o memeleri gormemin. Yine birgun okul cikisi eve gidip ustumu degistirdim. Hava soguktu usumustum. Yengemin kapisina attim kendimi. Caldim caldim acan yoktu. Kapiya baktigimda aralik oldugunu gordum. Banyoda heralde diye dusunurek girdim iceriye. Ne olur ne olmaz diye baranin oldugu odanin kapisini caldim ses yoktu. Kapiyi acip giriverdim iceriye. Gordugum manzara karsisinda dilim tutulacakti adeta. Yengem sobanin yanina oturmus. Iki bacaginida kapiya dogru ayirmis. Amina birsey suruyor, oksuyor gibi cekiyordu bant gibi birseyi. Anladiginiz uzere amina agda yapiyordu. Bir kac saniye onu oyle izleyebilmis o kabak gibi piril piril amini gormustum. Inanin bana dunyanin en guzel amiydi bence. Sut gibi pespembe dudaklari vardi. Kiz ami derler ya dudaklari bitisik sanki o amdan cikmamis o cocuklar. Dapdar gozukuyordu ami. Agdayi cekerken dudaklari iki tarafa aciliyor ici gozukuyordu. Pespembeydi icerisi hafif kirmizi. Yengem beni karsisinda gorunce sok oldu.
-Yenge ozur dilerim kapiyi caldim caldim duymadin banyodasin sandim dedim arkami dondum hemen.
-Yengem hemen toparlanip kalkti ayaga disari cik diye bagirdi bana.
-O kadar utanmistim ki o bagirdiktan sonra yerin dibine girsem daha iyiydi. Evimize dogru gittim. O gun hic ugramadim yengemlere. Ertesi gun oldu ugramadim. Bir daha gun gecti yine ugramadim. Yuzune bakmaya utaniyordum. Okuldan eve, ordan sokaga, aksam eve giriyordum yuzyuze gelmemek icin. Yaklasik bir hafta ugramadim onlara. Bir gun dayim gordu yolda ogle yemegine gidiyormus bende okuldan yeni cikmis arkadaslarimla yuruyordum. Koluma girdi;
-Yegenim nerlerdesin sen ya yuzunu goremiyoz baran cok ozledi seni
-Dersler felan yogun dayi bu aralar ugrayamadim kusura bakma
-Yok pasam sikinti degil de konu o degil biliyorum yengen bahsetti. Ben artik korku ve utancla iyice kuculmus, buzulmustum. Yutkunamiyordum dayim;
-Olur boyle pasam ayni avluda yasiyoz kapiyi daha dikkatli calsaydin keske. Yengen de refleksle bagirmis sana yoksa canisin onun biliyon asla bagirmaz sana
-Yok dayi hakli kadin zaten ona gucenmedim ne bileyim kapiyi caldim caldim acan olmayinca banyodadir ben barana bakayim diye girdim. Girmeden once o kapiyida caldim ama duymadi yengem.
-Olur oglum yengen o senin bir dahakine daha dikkat edersin gel simdi yemek yiyelim.
-Yok dayi gelmeyeyim ben ac degilim zaten.
-Gel len kereta dedi enseme vurarak. Yengen o senin barani karsinda emziriyor mahremiyetini yerim kitleseymis kapisini oda dedi gulerek koluma girdi tuttuk evin yolunu.

Ben yine de cekiniyor, yengemin yuzune bakamiyordum. Hic bu kadar utanmamistim omrumde. Ama yengem her zamanki gibiydi unutmustu bile olani. Benim aklimdan o manzara cikmiyordu tabi ki. Kac kez o manzarayi hayal ederek bosalmistim saymadim bile.
Yengem sofrayi koydu yere. Baran iceride uyuyordu. Yemegimizi yedik cekyata oturduk.
Dayim cayini katip sigarasini yakti. Yengemde bana donup;
-Kuzi yarin cok isim var evde kac gundur gelmiyosun baran is yaptirmadi bana. Yarin gel de su koltuklarin altini silelim seninle kaldiriver bana. Bu kaldiriver bana cumlesi takilmisti kafama. Icimden zaten kaldiriyorum sana dedim. -Tamam yenge yarin okulum yok hoca gelmeyecekmis.
-O zaman gel burda kahvalti ederiz sonra baslariz ise. Tamam diyerek onayladim. Cayimi ictim eve gittim.

Sabah olmus uyanmistim saat 10.00`a geliyordu. Bizim evdekiler kahvalti yapmak icin hazirlaniyorlardi. Ben yengemle yiyecem deyip hemen yan taraftaki eve yani yengeme gectim. Kapiyi çaldım yengem açtı. Henuz yeni uyanmis esniyordu;
-Gunaydin kuzi yeni uyandik biz de gec iceri yapariz birazdan kahvaltiyi
-Bende yeni uyandim yenge acele etme uyuyacaksan uyu sen baranla oynarim ben. -Baran uyuyor gece cok huysuzlandi uyanmaz bugun pek. Oh dedim rahatim sipa uyuyo anasini rahat rahat dikizleyebilecem.
-Hadi ya hasta felan degil demi dur bakayim suna bi
-Bak bak uyanmaz zaten misil misil uyuyo. Baranin odasina dogru yurudum. Yengem onumde yuruyordu. Icinde kulot yok gibi kalcalari sallaniyordu.Kim bilir belki de kulot giymemisti. Mutfaktan bir bardak su alip yatak odasina gecti;
-Uzerimi degiseyim sen cayi koyuver kuzi dedi. Tamam yenge diye mutfaga gectim kapisini kapatti. Cayi koydum tam kapinin onunden gecerken icimden bir ses bak su delikten iceriye dedi. Baksam mi? bakmasam mi? diye dusunurken gozumu dayadim delige. Evde baran ve benden baska kimse yok cunku. Gulizar okulda. Gozlerimi delikten uzatinca yengem altindaki esofmani siyiriyordu. Arkasi donuktu. Oyle bir domaldi ki bembeyaz kalcalari, kaymak gibi aminin yarigi karsimdaydi. Altina kicinin arasina kacan bir incecik kulot giydi. Sutyen takmadi. Ustune bir siyah tisort gecirdi. Altina ise daracik bir tayt giymisti. Kapiya dogru yonelince koltuga attim kendimi. Tv`yi acmaya calisiyormus gibi yaptim;
-Kuzey koydun mu cayi? Uyuyor degil mi baran?
-Uyuyo yenge koydum koydum. Dilim dolaniyordu. Yengemin alttan uste dogru suzuyordum. Tayt vucuduna oyle bir yapismis ki gel benim amimi gotumu mincikla diyordu resmen bana.

Kahvaltimizi yapmak için oturduk sofraya ama oda ne? Gozum amina takildi. Kulot arasina
oyle bir kacmis ki. Kabak gibi aminin dudaklari belli oluyordu resmen.

Gozlerimi alamiyordum bu manzara karsisinda. Yengem ekmege recel vs. suruyor yiyordu;
-Hadi kuzi ye guclenmen lazım
-Ha ney? tamam yenge caya seker bakiyordum da. Niye guclenmem lazım?
-Koltuklari kaldiracan yoruldum deme sonra. Zaten kaldiracak oldugumu yeterince
kaldirmistim bende bol giydigigim için esofmani belli olmuyordu suanlik .
-Haa yorulmam ben ya
-Gorecez dedi biyik altindan gulerek.

Kahvaltimizi yaptik, ise koyulmustuk;

Yengem karsimda domaliyor. Yerleri siliyor, supuruyor, kapilari ayni sekilde siliyordu. Ben ayakta dinelmis onun gotune bakiyordum ki suratima bezi yememle kendime geldim; -Uyuma ayakta hadi yardim et sil sende
-Yok ya uyumuyorum napcam bu bezle?
-Kovaya batir ben gibi sil yerleri
-Haydaaa gundelikcide yaptin ha yenge beni
-Hahaha cok konusma hadi bitirelimde dinlenelim baran uyuyorken
-Tamam tamam o zaman ben su koseden basliyorum silmeye dedim basladim silmeye yerleri. O bir kose ben bir koseden silerken yerleri ortaya dogru yaklasiyorduk, Ikimizde sirtimizi donuk oldugumuz için goremiyordum onun frikiklerini. Orta kisma yaklastikca yuz yuze gelmeye baslamistik. Tisortun bollugundan memeleri sarkiyordu. Ise oyle kaptirmis ki kendini, benim ona dik dik bakislarimi farketmedi. Ben de irkilip yerleri silmeye devam ettim. Tekrar arkasini bana donup sobanin cevresini silmeye basladi. Ayaklarinda corap yoktu. Bembeyaz tertemiz ayaklari vardi. Duz du tarakli degildi ayaklari. Parmaklari ufak sayilabilecek olcudeydi. Ayaklari kucuktur zaten yengemin. Ben yerleri silerek ona dogru yaklastim. Kafami gotune carpmamla durdum. Yengem durmus sobanin cevresine dusen
kulleri siliyordu. Bende kendimi kaptirmis ilerlerken vurdum kafami o yumusacik kocaman
gotune. Kafami kaldirdim yengem arkasina donup hic birsey olmamis gibi kil tuy cop verdi
elime at bunlari dedi. Sobanin icine atacaktim. Cope at orayida temizleyecez senle dedi .
Tamam dedim gittim cope.

Yerleri silme isleri bitmisti soba kovasini cikarip goturdum disariya. Yengemin kuzi sesiyle iceriye dondum;
-Hadi kaldir bakalim koltugu altlarinida sileyim. Koltugun altina elimi sokup birden kaldirmaya calistim belime bir agri girdi hay amina koyim dedim istemsizce. Yengem suratima bakakalmisti. Guldu;
-Ne o dağin gibi yamuldun mu sende? dedi.
-Yok yenge birden yuklendim aliskin degil vucut.
-Alis alis ilerde karin olunca yardim edersin. Bak dayina fitik var yarim kaliyo yapamiyor. Aklıma koltugu kaldirmasi degilde yengemi sikemiyor mu acaba geldi. Sonucta bu ama, gote yuklenmek için bel kuvveti onemli bir unsurdu.
-Nasil yani? aslan gibidir dağim ya ne olacak ona bu isler dedim.
-Dayin aslan gibi de emeklilige dogru giden bir aslan dedi icini cekerek. Salak degildim anliyordum neyi ima etmeye calistigini. Dayımla aralarinda en az 10 yas fark vardi sonucta.
16 yasinda evlenmisti yengem. Dayim 25 yasindaydi o zaman.
-Canin mi sikkin senin yenge?
-Hadi konusma kaldir bakayim koltugu.
Bu konusmadan sonra ister istemez bir guc gelmisti zaten bana. Belki koltugu kaldirirsam ne kadar guclu oldugumu gorur, belki onunda aklina baska seyler gelir diye umit ediyordum. Koltuga tekrar yuklendim basta zor olsada kucagima kadar kaldirmistim.
-Aman ha dağin gibi sende sakatlama kendini sonra neyse.
-Sonra ne? Yenge silmeyeceksen yerleri birakayim erken emekli olmak istemiyorum daha cok gencim ben dedim gulerek. Yengeminde hosuna gitti gulerek siliyordu yerleri. Sikim cadiri kurdugu için hassiktir dedim kadin ayaklarimin altinda kafasini kaldirsa gorecek kalkik oldugunu. Dedigim gibide oldu. Biraz yerleri sildikten sonra yer degistirecekti.
Kafasini sikime carpti. Ayalarima kadar vurunca kafasiyla elimde ki koltugu dusuyodum.
-Yenge kac kac kac !
-Ayy ne oldu dur birden birakma yardim edeyim. Yanima geldi oda tuttu koltugun ucundan. -Ya birak yenge sen birde sana birsey olacak simdi. Oyle ani hareket yapilirmi dedim iki elimle ayalarimi tuttum.
-Ayy canim pardon bi taraftan guluyordu. Koltuktan once ben emekli ediyordum seni az kalsin yok degil mi birseyin?
-Yoktur heralde ne bileyim acidi dedim gulerek. Yengem masum masum ve cok tatli bakiyordu yuzume. Onun o surat ifadesini gorunce zaten agri sizi kalmadi geçmişti.
-iyi misin?
-iyiyim yenge iyiyim yok birsey ya birden vurunca refleks oldu ondan dusuyordum koltugu.
-Hihii dedi hafifce gulerek.
-Ne guluyon ne oldu dedim gulerek cevap verdim bende.
-Koluna carptim sanmistim da.
-Yuzum hafif kizarmisti. Sertlestigimi anlamisti. Ama benimle utanmadan sikilmadan konusuyordu.
-Son manzaradan sonra durum pek iyi degil sanırım? dedi yengem.
-Hangi manzara? dedim anlamistim halbu ki neyden bahsettigini.
-Ben en son temizlenirken gordugun manzarayi diyorum.
-Ha yok ya gormedim birsey
-Hadi hadi ne kadar zamandir oradaydin?
-Bilmem girdigimle bagirman bir oldu zaten.
-Senin yerine baskasida gelebilirdi. O yuzden kendime kizdim aslinda. Neyse hadi gel surlarida silelim de konusalim biraz seninle. Meraktan oluyordum acaba ne konusacakti benimle? Bana kendini siktirecegini sanmiyordum tabiki o kadar hayal kurmuyordum.

Isimiz bitti. Saat oglen 2 olmuştu. Dayim genelde 4 5 gibi gelirdi ogle yemegine. Baran bir
ara uyandi yengem onu emzirip tekrar uyuttu. Yengem cayi demlemis, kek kurabiye katip
gelmisti yanima. Bacaklari bacaklarima degecek kadar yakin oturmustu. Tabagi az kalsin
sikimin uzerine koyuyordu. Bileginden tutup ben aldim tabagi bacagimin ustune koydum.
Sikim kalkik oldugu için en ufak bi hareketlenmede devirmek istemedim tabaktakileri .
Yengem eline kurabiye yiyerek bana bakip goz kirpti;

-Hadi konuscaz
-Ne konuscaz? Yenge gerildim ben haa
-Hahaha gerilme rahat ol iki arkadas gibi oturup konuscaz iste -Iyi oyle olsun bakalim. En son canin mi sikkin demistim?
-Yani sikkin biraz.
-Niye peki dayimla mi kavga ettiniz?
-Yok oyle birsey degil. Tamam kavga ediyoruz zaten de aman neyse iste evliliksel meseleler buyuyunce anlarsin. Beni hala cocuk olarak gordugu için bozulmustum suratim dustu kafami cevirmistim. Enseme tokat atarak;
-Tamam lan evlenince anlarsin demek istedim. Simdi sevgilin varmi senin bakayim? Liseye gectin kizlar guzeldir simdi orada. -Ne guzeli ya manyak manyak ergen dolu
-Ahara ne guzel iste ayarlamadin mi bitanesini yakisiklisin bakan vardir illaki. Ortaokulda bizim koylunun kizina asikmissin diye duydum
-Yenge o 1. siniftan 5. sinifa kadardi. Cocukluk aski hem yuz vermedi zaten tipsiz cocuklarla arkadas oluyodu o yasta simdi lisede iyice saldi kendini isim olmaz.
-Ne guzel iste ilk asklar unutulmazmis.
-Benim ilk askim sendin hatirlarsan? Evet ilk askim yengemdi. Dayımla evlenecekleri kesinlestigi zaman yengem bize gelir giderdi. Annemle sonradan aralari acildi. Bize her geldiginde ben o zaman daha kucugum birinci sinifa dahi gitmiyorum. Kucagina oturup sarilirmisim yengeme. Agzini yuzunu opucuklere bogar, “ben evlencem seninle“ dermisim surekli annemle anlatirdi. Dayima kizarmisim elleme yengemi diye sarilacagi zaman vs. Yani ilk askim benim yengem

-Orasi oyle ama aklin ermiyordu o zaman
-Sanki o kiza asikken eriyormuydu? Ayni sey
-Olsun daha ne kizlar cikar karsina
-Kismet
-E peki olmadimi sevgilin? Ayla var su eminenin kizi gelip duruyor kiz hep senin yaninda.
Ayla ben 6. sinifa giderken kendisi lise 8. sinifa giden bir orospu kizdi.
-Yenge yanlis anlamada o kiz kasar
-Ahahah nasil laf o oyle
-Valla oyle ben ilk okula giderken gelmisti ya bize
-Eee
-Su avluda bizim eski cekyat vardi oturduk oraya tutturdu bak bi oyun oynayacaz seninle diye neyse ya utaniyorum soyleyemem
-Lan arkadas gibi konusacaz demedim mi sana anlat naptiniz?
-Off napcaz gitti pike getirtti iceriden bana orttu onu ustumuze elimi tuttu seyine soktu oksa burayi dedi sanki cocugum bilmiyorum ne yaptigini.
-Eee sen ne yaptin?
-Yenge anlatmayayim ya
-Anlat dedim kizdirma beni
-E utaniyorum
-Utanma utanma anlat hadi.
-Tamam bende dedigi gibi oksadim onu ama vicik vicikti islanmisti elim. Kivraniyodu koltugun ustunde. Sortumu cikartip eline aldi seyimi. Oksadi bir sure. Sonra asagiya kaydi yalamaya opmeye basladi. Pikenin altindan ona baktim. Hepsini agzina alip cikariyordu seyimi. Cok guzel felan diyordu. Ustume cikti seyime surtunmeye basladi baya islakti.
-E oglum kimse gormedi mi sizi avludasiniz?
-Avludayiz da evde kimse yokki gullu nenemgile gitmistiniz annemle siz (gullu nene yengemin annesi oluyor)
-Bak sen ya eeee sonra sokmasaydin icine kizin? Yengemin suratina baktigimda yanaklari al al olmustu sanki ates basmis gibi boncuk boncuk ter dokuyordu. Ben zaten utanma sikilmayi biraktim hayalini kurdugum kadina bunlari anlatiyordum. Yengemin yuzune baktim ne var gibisinden kafasini salladi. Gulerek cevap verdim;
-Sey yenge onden sokacakti oturdu ustune ama cektim kendimi. Domalttim arkasindan sokmaya calistim. Girmeyince krem aldim geldim evden kremleyip arkasindan girdim.
Omzuma tokat atti yengem;
-Ayy pislik
-E napsaydim kizliginimi alsaydim sonra kalacak basima al basina bela -Dogru e bisey demedimi?
-Yoo zevkten gozu donmustu zaten.
-Olgum 12 13 yasindasin kiz 15 16 yasinda nasil becerdin sen onu diye soracaktim vazgectim. Kafami toslayinca kolun sandim zaten.
-Yenge utandirma ya
-Ne var o yastakiler altina isiyor sen elin kizini sikiyorsun
-Kendi siktirdi ben bisey yapmadim. Gozleriyle sikimi isaret ediyordu; -Ne?
-Kalktimi yine dedi kahkaha atarak
-Yenge valla utandirma dedikce ustune geliyosun cikarayim bak kalkmismi? dedim gulerek -Pis dedi koluma vurdu yine.
-Hadi ac bakayim kafami acitti len.
-Yenge sacmalama ya sakasina dedim acmam
-Ac oglum yengenim ben senin merak ettim
-Seni duyanda gormedi sanacak. Dayiminki ne diye duruyor. Yine vurdu koluma;
-Ahahaha karistirma dayini ac hadi. Kolumu acitmisti vura vura bende karsilik verdim; -Omzumu kopardin yeter yeter dedim omzuna boyle kucuk ufak tokat attim atarken memesini siyirdi parmaklarim. Yengem ac hadi ya diyerek sortumu cikartmaya calisiyordu.
-Yenge dur napiyosun
-Amma naz yaptin sende acma.
-Ne nazi ya karimiyim ben al. Dedim indirdim sortumu. Allahim ben neler yapiyordum boyle. Hayalini kurdugum anlar gercek oluyordu. Yengemin karsisina gectim bir elimle sikimi kavradim al gordun mu? Gectimi meragin dedim. Yengem gozlerini buyuterek; -Abooo o kiz nasil aldi bunu arkadan?
-O zaman bu kadar degildi cunku dedim gulerek. Sortu yukariya cekiyordum. Yengem dur bakayim birak bi dedi. Elimi sorttan cektim. Yengem karsisina aldi beni sikimi avucladi; -Bosaldin mi hic?
-Evet
-Hmm 31 cekiyormusun? Basimi salladim onaylarcasina;
-Eveet. Yengemin gozu sikimde eliyle sikimi kavramis hafifce oksuyordu.
-Nasil yapiyorsun boyle mi? Ileri geri sivazlamaya baslamisti sikimi. O anki salakligimla geriye cekmistim kendimi;
-Yenge dur napiyosun? Yengem guldu. Bana bakti; -Kasiklarin agrimiyor mu? Kocaman olmus o? -Agriyoda napayim. Sortumu giydim oturdum yanina tekrar yengemin gozu arada sikime kayiyordu. Sortun uzerinden tuttu sikimi;
-Bosalman lazim agri yapar bu birde ayalarina kafami vurdum zaten canin yanar, Dedi.
-Tamam bosalirim bir ara yenge hangi ara buralara geldi bu konu ya dedim gulerek. Yengem sortumu siyiriyordu asagiya dogru; -Kalk ayaga cikart sunu.
-Yenge yine mi ya?
-Sus karsi gelme yengeye cikart hadi.
-Tamam da napcan?
-Bosaltcam dedi kahkaha atarak.
-Iyi de seni kim bosaltcak dedim bir anda cikti agzimdan yengem koluma vurdu tekrar sus ahaha dedi. Sikimi tekrar aldi eline. Inanin sevgili okurlar hic bu kadar sertlestigimi hatirlamiyorum. Hani bir iki kez daha sivazlasa bosalacaktim. Sirf erken bosaliyor diye dusunmesin diye tutup duruyordum kendimi kicima yedigim tokatla kendime geldim. -Kasmasana kendini rahat birak otur bakayim suraya. Yengemin yanina oturdum goguslerine dogru yaklastirdim kafami yaslandim arkama. Yengem sikimi sivazliyordu. Bir iki dakika gecti ki baran aglamaya basladi. Hay amk tam sirasi diyordum icimden bir taraftanda olan bitene inanamiyordum. Yengem giy sortunu gelecem dedi baranin yanina gitti. Saat 4 e geliyordu. Yengem barani uyuturuyordu sikim biraz rahatlamis inmeye baslamisti ki o sirada gulizar geldi okuldan; -Abi annem nerde?
-Icerde barani uyutuyor ne oldu sen nereye gidiyosun?
-Abi anneme soyle babam ilceye gitmis malzeme almaya dukkana ugradim. Bende sizin eve geciyorum ablamlarla kursa gidecez cantami birakmaya geldim.
-Tamam soylerim

Iceriden yengem cikti geldi yanima;
-Gulizar mi geldi?
-Geldi ama gitti dayim ilceye malzeme almaya gitcekmis yemege gelmeyecekmis .
Gulizarda bizimkilerle kursa gidecekmis kuran kursuna .
-Hee iyi uyudu baran bekle geliyorum. Istesede bir yere gitmezdim zaten. Yatak odasina
gitti. Geldiginde uzerini degistirmisti. Ince bir askili giymis. Altinda seksi bir sort vardi.

Elinde tuttugu krem kutusunu bana atti ve gel diye isaret etti. Baranin oldugu odaya girdim. Yengem disariya cikip biraz odun getirdi sobaya atmak icin. Dis kapiyi guzelce kapatti perdeyi cekti. Ben olacaklari dusunuyordum aklimdan onlarca sey geciyordu yengemle sikisecekmiydim? Oturuyordum. Yengem sobaya atti odunlari. Sut gibi bacaklarini askilinin yanlarindan tasan memelerinin beyazini izliyordum. Yengem dondu bana goz kirpti; -Hazirmisin?
-Neye? Guluyordu. Oturdugum yere diz cokup cikartti sortumu. Sikim eskisi gibi kalkik degildi;
-Ne o? Kizi konusmuyoruz diye inmis biraz bu? diyerek aldi eline bakmaya basladi -Kafani carptiginda o kiz yoktu ama demi?
-Hahaha suna bak ya bana mi kalkti bu?
-Hee bak kalkiyo yine
-Hiihiim dedi onaylayarak ustume dogru geldi; -Ver bakayim kremi.
-Krem surme yenge ben bir kez denedim iseyemedim cok yandi -Hahaha kremsiz mi 31 cekiyosun?
-Aynen surme acisi hala icimde iseyemedim cayir cayir yandi.
-Kiyamam diyerek sivazladigi sikime opucuk kondurdu. Ben irkildim onun dudaklari sikime degince. Gozlerime bakiyordu sikimi sivazlarken arada opucuk atiyordu sikimin basina; -Yenge?
-Hi?
-Birsey diyecem sana
-Ne diyecen de bakayim? Yengem onumde diz cokmus sikimi sivazlamaya devam ediyordu -Biliyormusun ben kucuklugumden bu yana cok seviyorum seni. Yani asigim cok begeniyorum seni o yuzden diger kizlar yada baska kadinlar ilgimi cekmiyor.
-Yalanci Aylayi sikmeyi biliyosun ama?
-Yaa yenge iyiki birsey anlattik sanada dedim;
-E ne sikmedin mi? Yemedimi bu sikini dedi sikimi avcunda siktiriyordu.
-Yedi.
-Cok zevke gelmis dedin nasil gelmesin suna bak bu yasta bu sik seninle evlenen yasadi. -Sozumu kesme ama gercekten cok seviyorum begeniyorum seni. Sen karsimda memelerini actikta opmek istiyordum onlari, altini ciplak gordugumde aklimdan cikartamadim o manzarayi -Bak seeen cok mu begendin?
-Nasil begenmeyeyim yenge ya hastayim sana ben
-Demek oyle. Dedi. Ayaga kalkip askilisini cikardi oturdu yanima. Basimdan tutarak goguslerine dogru yatirdi kafami. Eliyle sikimi sivazlamaya devam ediyordu. -Emebilirsin istersen dedi gulumseyerek. Bu firsati kacirirmiyim avcuma sigmayan o memesini avucladim ucunu dilimle emmeye basladim. Sut geliyordu agzima somurdugumda o yuzden opup emikliyordum hafif hafif. Yengemin yuzune baktigimda dudaklarini isiriyor kafami oksuyordu.

Yengemin memelerini emdikce elim bacaklarina gitti. O sutun bacaklarini oksuyordum yengem irkildi ve kalk dedi. Ayaga kalktim kalcalarimdan tutarak cekti beni kendine. Iyice kalkmis sikimi dil darbeleriyle yalamaya basladi. Ben zevkten ucuyordum resmen saclarini tuttum cekiyordum hafifce kendime. Koluma tokat atti bastirma dercesine. Hafifce tutuyordum saclarini. Agzini acti. Sicacik ve islakti. Hic ayla gibi degil cok profesyonel yaliyordu sikimi. Sikimi goremiyordum sadece tassaklarim vardi ortada onuda bir eliyle sivazlamaya agzina ileri geri sikimi sokup cikartmaya basladi. Benim yarrak havaya dogru kalktigi icin ustten alta dogru yaliyordu. Nefesim kesiliyor kasiliyordum bosaldim bosalacaktim. Sikim agzindayken birseyler mirildandi anlamadim;
-Ne dedin yenge? Kicima saplak atti agzindan sikimi cikartip agzima bosalma sakin dedi gulerek. Ha yok cekerim kafani o zaman. Aferim dedi tassaklarimi somurmaya basladi. Kafami buraya mi carpmistim dedi guldu, Basimi salladim istahla yalamaya devam etti. Bosalacagimi anladim. Saclarindan tutup cektim geriye kafasini hemen cekti kendini geriye 31 cekmeye basladi hizli hizli. Ben horultuyla bosalmaya basladim inanin ilk kez bu kadar sperm ciktigina sahit olmustum. Yengemin suratina goguslerine fiskirttim. Yengem yuzunu burusturdu;
-Oha kuzi oha dur artik.
-Ben bisey yapmiyordum ki yenge
-Dolledin heryerimi. Yengem once yuzunu ve goguslerine bulasan dollerimi peceteyle sildi daha sonra islak mendille sildi. Sonra sikimi tekrar avcuna alip temizledi peceteyle;
-Ne cok bosaldin oyle baya biriktirmissin
-Seni dusunerek 31 cekince boyle oluyo yenge bu anin hayaliyle yasadim ama hala gercek olduguna inanamiyorum dedim. Yengem kicimi cimcirdi.
-Bak bakalim ruyamiymis dedi.
-Offf acittin ya degilmis tamam . Yengee?
-Efendim canim?
-Icine ne giyiyorsun sen? Kalcalarin surekli meydanda oluyor sabah kahvaltidan beri tayt vardi ya uzerinde seyin cok belli oluyordu.
-Tanga vardi dayina begendirmek icin almistim.
-Begendimi peki?
-Gozu gorse begenecekte kerhane karilarini begenir anca o. Bu duydugum karsisinda agzim acik kalmisti Muratla birlikte ilceye surekli bu birhane orospularina mi gidiyordu yoksa dayim? Yengem iceriye gitti uzerini degistirdi. Tisort ve taytini giydi geldi ami hala belirgindi belli ki tanga icindeydi.

Kafami dayim kurcaliyordu. Bir taraftan inanin bu olanlar aklima sigmiyordu. En ufak ihtimal vermiyordum, birakin yengemin sikime dokunmasini. Tutup 31 cekmesini, memelerini emdirmesini, sikime agzina alip bosaltmasini bunlar sadece hayallerimi susleyen birer kurguydu gercek olmustu.

Yengem yanima geldi oturdu;
-Bak bu olan biten aramizda zaten nasil yaptim bilmiyorum aklim cok karisik kuzi dayin ilcede bir birhaneye gidiyormus haticenin kocasiyla gormusler abimle kardesim. Yengemin 2 kardesi vardi 2 side erkekti bu arada birisi abisi Veysel digeri kardesi Guven.
-Bir dakika ya intikam aracimiyim ben? Sozde dayimdan intikammi aldin aklinca o yuzden mi yasadik bu olanlari?
-Hayir intikam araci degilsin aklim karisik diyorum sana. Baran 4 yasina geliyor daha dayinla yatmadik bile. Onu etkilemek icin ne ic camasirlari aldim bak sobanin ustune.
Sobanin ustune baktigimda kirmizi bir tanga ve dantelli sutyen vardi.
-Bunlardan daha cok var dolapta ama adam donup bakmiyor bile. Ben sirnasiyorum gotunu donup yatiyor. Yani bende kadinim gencim isteklerim oluyor bir baskasiylada yapamam iki tane cocugum var aslinda seninle de yapmamam gereken seyleri yaptim. Seninle oyle konusunca yalan yok etkilendim, Evden disariya cikmiyorum koyden birisine de siktiremem ya kendimi.
-Ne bicim konusuyorsun sen be? Ne siktirmesi hayirdir? baya sert cikip bagirmistim yengeme. Yengem aglamaya basladi. Bagirdigim icin degil tabiki bu olanlar icin agliyordu dayimin onu ellememesi kadinligindan suphe etmesi bir ton sey. Yengemin yanina yaklastim ve sarildim neredeyse aglayacaktim. Gozyaslarini sildim optum onu. Boynuma sarildi;
-Kendimi cok cirkin hissetmeye baslamistim kuzi. Sen oyle iltifatlar edince inan duygularim oksandi kendimi begenmiyordum artik. Gobegim sarkti goguslerim buyudu dayin da begenmiyor ki ellemiyor beni.

-Sss sacmalama gercekten inanamiyorum bu adama. Ben seninle nasil yatiyordur, Ne
sansli adam diye dusunuyordum surekli. Hele baran dogduktan sonra hatice olan
konusmalarinizi duymustum hatice hamileyken. Dayim nasil dayaniyor sana ellesmeden
diye icim icimi yiyordu. Bu kadarini beklemiyordum. Ayrica yemin ederim sen gordugum
en guzel kadinsin sakin oyle dusunme. Ben senin hayalini kurarak ne kadar cok bosaldim biliyormusun? Aylayla yatarken bile seni hayal ediyordum ben. Yengem koluma vurdu;
-Salak ya diyerek gulumsedi
-Veysel abiyle guven abi birsey yapmadi mi?
-Doveceklerdi dayini ben engel oldum cocuklarimin babasi ama bilmiyorum ne yapacaz uzun zamandir gidiyormus oraya yeni birsey degil. Eve surekli borc kagitlari geliyor kuzey, Kredi kartindan altin aliniyor, para cekiliyor ama nereye gidiyor bunlar bilmiyorum eve giren cikan birsey yok. -Anneme soyleyecem bunu ben -Deli gulsume mi?
-E siz konusmuyorsunuz gidip anlatacam ona olayi.
-Tamam dur bende gelecem. Yengemle bizim evin yolunu tuttuk. Kardesimi yengemin evine yolladik barana bakmasi icin. Annem anne annem salonda oturuyordu. Yengemle iceriye girdik. Annem yengeme surat asiyordu ama agladigi icin gozleri sis gorunce yengemi;
-Noldu kizim iyimisin? Yengem anneme sarilip aglamaya basladi
-Anne dayim kari kiza gidiyor
-Ne karisi ne kizi oglum oturun bakayim anlatin olayi

Anneme tüm olayları anlatmıştık. Yengemin gözleri dolmuş ağlayacak gibi olmuştu. Haklıydı da, o bunları hakkedecek bir kadın değildi sonuçta. İçimden gidip o dudaklarını öpmek, sarılmak, mis gibi kokusunu içime çekmek geliyordu. Annem sinirden köpürmüştü. Tam o sırada Murat abi ile dayımın sesi duyuldu dışarıdan. Annem bir hışımla koştu dış kapıya. Murat abiye öyle bir tokat attı ki sesini Hatice abla duymuştur. Ağzına geleni söylüyordu annem murat abiye. Dayım annemi sakinleştirmeye çalışırken oda aldı nasibini. Annem ikisini birden sokak ortasında dövüyordu. Anne annem yavaş adımlarla gidiyordu onları ayırmaya. Kardeşlerim gülizarıda alıp yengemlerin evine geçmişti. Dayım ile annemi ayırmak için bende gidiyordum sokak kapısına. Tam ayakkabılarımı giydim kolumdan yengem tuttu ve çekti beni kendine. İçeriye çekti beni. Sımsıkı sarılıp:
-İyi ki yanımdasın diyerek dudaklarıma yapışmıştı. Dudakları ıslak gözleri yaşlıydı. Dış kapıyı kapatıp yengemin kalçalarını avuçlarım dudaklarını yiyecek gibi öpüyordum. Dilini emiyor, dudaklarını somuruyordum. Boynunu emdim, kokusunu içime çekmiştim. Ayak sesleri gelmeye başlamıştı. Geliyorlardı. Yengem beni itti ve güldü. Kafamı çevirdiğimde dayımın ağzı burnu kan içinde annem arkasında söylenerek geliyordu. Kapıdan içeri girdiler, bağrışmaya devam ediyorlardı. Dayımdan nefret ediyordum resmen ama bir taraftan iyi ki böyle bir salaklık yaptı ve yengemi bana itti diyorum.

Olaylar hangi ara buraya geldi inanın bilmiyorum değerli okurlar. Henüz 18 yaşına girmediğim halde bunları yaşıyordum ergenliği erken yaşadığım için olgunlaşıyordum sanırım. Anlıyordum yengemi ve çok istiyordum da. Ben ensest nedir ne olur hiç bilmedim uzun bir yıl boyunca. Benim akrabam yoktur ensest ilgi duyayım. Sadece teyzem var. Ona da bakan insanın siki hayata küser kalkamamaya yemin eder. Kızı var bir tane eh işte o biraz uyandırır adamın sikini ama yok ya cılız bir şey oda yine kalkmaz. Demek istediğim bana en yakın insan yengem oldu. Köy kadinlarini bilirsiniz, çoğu yanar kavrulur ama korkar başka yarrak yemeye. Durumlar böyle olunca. Uzun yıllar yaraksız kalınca bir kadın ister istemez etkileyebiliyorsunuz oda size başka gözle bakabiliyor. Neyse burayı gereksiz uzattım hadi devam edelim.

Dayım yeminler ediyordu böyle bir şey olmadığına. Borsa oynuyorum çok paramız olacak
abla güvenin bana. Ben karımın üstüne gül koklar mıyım? Yengeme yanaştı ama yengem
benim olduğum koltuğa doğru yanıma geldi oturdu.
-Karıcım yapma böyle yemin ederim allah belamı versin karıya kıza gitmedim coluk
çocuğumun ölüsünü öpeyim gitmedim Borsa oynadım kumar yani bizim bakkal şevketin oğluyla oynadık abla git sor inanmıyorsun hatta arıyayım gelsin anlatsın. Muratta merak etti geldi bizimle
-Guven ile Veysel görmüş seni kerhaneden çıkmışsın yalan söyleme bana gebertirim seni pezevenk. Gül gibi karın var 2 cocugun var onların rıskını karıya kızamı yediriyon lan sen -Abla yemin ederim Muratı aldık o içerdeydi ben girmedim.
-Gidin evinize karı koca çözün sorununuzu. Bana bak bu kadını ezmeye kalkar, sesini yükselttiğini duyarsam Güven, Veyselden önce ben kısarım o sesini. Hadi kızım sende git bak çocuğa acıkmıştır
Annem ile yengem düşman gibi olmalarına rağmen bu davranışı şaşırtmıştı beni. Yengem anneme sarıldı teşekkür etti dayımda arkasındaydı yengem bekledi biraz ben kapıda bekliyordum bakıyordum arkasından. Yengem eliyle öpücük attı giderken bana dayım kanayan burnunu tıkamaya calısıyordu bizi görecek kıvamda değildi zaten. Burdan anladığım kadarıyla yengem artık avcumun içindeydi. Onunda bana karşı ilgisi vardı etkilemiştim onu. Yatağımda deli dana gibi dönüyor uyuyamıyordum. Uyku tutmuyordu. Yengemin dayıma kendini siktireceğini düşünmüyordum. Ya benden vazgeçerse? Ya dayım onu ikna eder barışırlarsa? Bir taraftan içinde suçluluk duygusu vardı böyle düşündüğüm için. Sonuçta iki tane çocukları vardı. Onların kötü bir evlilik geçirmesini, yengemin de dayımın da mutsuz olmasını hele o çocukların mutsuz olmasını hiç istemezdim. Bunları düşünürken saat gece 4 olmak üzereydi sabah okulum vardı. Altıma işeyecektim tuvalete kalktım. Hava soğuktu. Tuvaletin kapısına doğru yöneldiğimde yengemlerin yatak odasından ses gelmiyor ışık yanıyordu. Biraz daha ilerleyince tuvaletinde ışığının yandığını gördüm. Kapıyı çaldım.
-Çıkıyorum.
Bu ses yengemin sesiydi
-Yenge senmisin
-Kuzi evet bekle çıkıyorum şimdi. Soğuktan yerimde zıplıyordum. Ellerimi avuşturup ısınmaya çalışıyordum. Yengemi gördüğüm içinde çok sevinmiştim içimi mutluluk kaplamıştı resmen -Napıyosun uyumadın mı?
-Yok uyku tutmuyor sen neden uyumadın?
-Dayına pansuman yaptım deli soyka güzel dövmüş. Gözlerinin içi gülüyordu. Onu öyle görünce bende mutlu olmuştum yüzüm gülüyordu. Yanağımı okşadı
-Yarın gel tamam mı?
-Merak etme gelecem tabiki. Boynuna bir öpücük kondurdum
-Hadi koş içeri üşüme. Yengem üstündeki hırkaya büründü koşmaya başladı kırıta kırıta arkasından hayran hayran izledim bende.

Sabah olmuştu. Sersem tavuk gibiydim hiç uyuyamamıştım neredeyse sadece sabaha karşı içim geçmişti. Sırt çantamı aldım. Ayakkabılarımı giydim çıktım kapıdan. Yengemlerin kapı sesini duydum. Bu saatte yengem değildir gulizar geliyordur dedim içimden. Dayımdı gelen.
-Günaydın paşam
-Günaydın dayı dükkana mı?
-Yok paşam ilçeye zengin olacaz diyorum karı kız peşindeyim sanıyorlar beni.
-Harbi dayı o mesele ne ? Yengemde çok üzüldü aldatıyorsun sandı
-Yok be paşam o göt var mı bende. Aha evde var bitane yetiyor bana diye kahkaha attı Yolda ilerliyorduk dayımla.
-Oglum bakkal şevketi biliyon demi
– Biliyorum dayı
-Oglu varya şaban borsa oynamış pezevenk 0 km ford focus çekti altına. Ya birde çok ufak bir rakamla oynadık ben dükkanı evleri satıp basıcam ona hayatımızı kurtarıcam bak görürsün.
-Aman dayı bu işin şakası olmaz taklaya gelmeyelim sonra?
-Korkma yeğenim sen dayını biliyon sağlam olmasa o riske girermiyim.
-Peki ne zamana zengin oluyoz dayı heyecan yaptım bak
-Hahaha 2 hafta içinde inşallah yeğenim o zaman sıfır km bmw ben çekecem altına senin
-Dayı gerçekten işin ucunda var mı o kadar para. Var tabi anan inanmıyor enişte getircek onuda götürecem görsün kendisi -Vay be dayı e köydemi yaşayacaz?
-Yeğenim hayatımızı kurtarıcaz diyorum köy diyon amına korum köyün izmirin en güzel yerinde triblex villa alacaz 2 aile orda kalacaz ablam kabul ederse yengen tamam dedi gece konuştuk
Okula varmak üzereydim dayımla vedalaştım. Açıkcası hangi birine şaşıracağımı bilemiyordum. Yengemle aynı evin içinde sürekli yaşamak? Aşk-ı memnu dizisi yoktu o zamanlar kitabını da okumadım Bu durumda ben behlül mü oluyordum amk 😀 ahaha vay amınısıkım olaylar fena neyse konuyu dağıtmayalım.

Okuldan çıkmıştım. Yengemlere geçeceğim için önce dayımın dükkanına uğradım. Kilitliydi. Bakkaldan kola çocuklara abur cubur alıp eve yürüyordum. Önce bizim eve baktım kardeşlerim Gülizar ve baran ders çalışıyorlardı abur cuburları verdim onlara. Dayımı sordum annemgille ilçedelermiş yengemi sordum evde abin gelince uğrasın dedi perde takacakmışsın abi dedi kardeşim. İçimden ne perdesi amına koyum ya derken çaldım yengemin kapısını. Yengem açtı kapıyı boynuma sarıldı:
-Hoş geldin canım.
-Hoşbulduk yenge nasılsın dayımlar borsa yerindeymiş
-Borsası batsın onun tutturmuş zengin olacaz diye uyutmadı sabaha kadar. -Sende mi uyuyamadın bakayım diyerek sokuldum boynuna sarıldım beline boynunu öpücükler konduruyordum. Hoşuna gidiyor karşılık veriyordu. Dudaklarımı öpüyor yüzümü okşuyordu dudaklarıyla. Gerizekalı dayım yıllardır sikmemiş yanıyordu kadın. Elimi eşofmanın içinden amına sokunca anlamıştım yandığını. Sırılsıklam olmuştu amı. Yalamak istiyorum bu amını dedim kulağına fısıldayarak. Şaşırdı yüzüme bön bön bakıyordu
-Nasıl yalayacaksın? Su kasettekiler gibi mi? -Ne kaseti?
-Dayının porno kasetlerini izlemiştim de orda gördüm birkaç şey -Hmm sen benimkini o yüzden mi bu kadar güzel yalamıştın?
-Eveet diyerek tuttu sikimi. Baranın odasına geçtik.
-Dur kapıyı kapatayım gelen olursa anlarız. İçimi bir heyecan kaplamıştı yengemin o tazecik en az 3 yıl sikilmemiş amını yalama heyecanı sarmıştı tüm bedenimi titriyordum sobanın dibinde.
-Üşüdün mü canım? -Evet soğuk cıktı ya
-Isınırsın şimdi. Önüme eğildi okul pantolonumun kemerini çözdü. Boxerimi aşağıya çekti. Sikim tüm ihtişamıyla dimdik yukarıya doğru bakıyordu. Yengem içini çekti çok güzel diyerek yalamaya başladı. Birkaç dakika yaladıktan sonra:
-Yeter sıra bende dün sen boşalttın beni bugün sıra bende dedim. Yengem gülümsüyordu heyecanlanmıştı. Esofmanını sıyırdım aşağıya çektim. İçinde siyah bir tanga vardı. Çekyatın üzerine dizlerinin üstüne oturtup domalttım. Kafası pencereye bakıyordu hafif araladı giden gele var mı diye kimse yoktu. Yengemin o karpuz gibi bembeyaz götü karşımdaydı kalbim duracaktı sanki şu kelimeleri yazarken bile gözümün önünden gitmiyor o götü. Götüne doğru yanaştım. Burnumu kalçalarının arasına sokup kokladım o mis gibi amını götünü. İnanın o kadar temiz kokuyordu ki ölü insanı diriltirdi o koku. Tanganın ipini çektim kenara. İzlediğim pornolar, dergiler deki gibi yalamaya başladım. İki elimle kıçını ayarıp ufacık fındık kadar göt deliğine dilimi değdirdim. Yengem kasılıyordu göt deliği açılıp kapanıyordu ben dilimi değdirdikçe. Ağzımı açıp dilimi amına kadar getirip yaladım aşağıdan yukarıya doğru. O kadar güzel tadı vardı ki o amının sularını dilimde toplayıp göt deliğine sürüyor, göt deliğini tekrar yalıyordum. Bu sekilde abartısız 10 dakika yaladım sonra yengem sırt üstü uzandı:
-Off çok güzel ama bacaklarım ağrıdı. Böyle deyince ayaklarına kadar indim çekyatın kıyısından ayaklarını öpüp, parmaklarını emiyordum. Bir kadın bu kadar mı temiz kokar. Ayakları lokum gibi yumaşıcıktı. Tertemiz di o parmakları mantar vs bulmanız imkansız. Bacaklarını öperek amına doğru yaklaştım. Bacaklarını açtı. Kafamı amına gömdüm. Öyle iştahlı yalıyordum ki şapur şupur sesler çıkıyordu. Yengem artık iyice zevke gelmiş altımda inliyordu çığlık atacakken ağzını yastığa gömüyordu. -Off kadınlığımı hissettirdin bana kuzi çok özlemişim
-Dur daha yeni başlıyoruz aşığım sana
-Hadi gir içime

Gireyim girmesine de izlediğim pornolarda ki am yoktu karşımda. Daracık, dudakları kapalı, amcığını ayırdığım halde ufacık bir delik gözüküyordu içeride. Yengemin üzerine doğru uzandım. Memelerini emiyordum. Süt çıkmıyordu artık. Rahat rahat somuruyordum o memelerini çok az geliyordu süt eskisi gibi değildi. Meme uçlarını hafif hafif ısırıp;
-Sıra bende hep baran mı ısıracak
-Yengem zevkten inliyor bana cevap vermiyordu kısık seslerle “sok artık sunu içime” diyordu. Sıkımı amına hizalamaya calıstım yükleniyorum ama girmiyordu. Bulamıyordum deliği yada küçük olduğu için alamıyordu içine. Yengem alttan elini uzattı sikimi tutup amına yerleştirdi. Kalçalarını hareket ettiriyor sürtüyordu amına. Bundan zevk alıyordu yüzünü buruşturuyor kıvrılıyordu altımda, dudaklarını ısırıyordu. O şekilde amına fırça çekerken istemsizce kalçalarımla birden yüklendim yengemin amına. Sikimin yarısı içinde kaybolmuştu. Yengem derin bir nefes aldı, gözlerini iyice açtı bağırmamak için dudaklarıma yapıştı. Sesi kısılmıştı artık: -Yavaş yardın amımı ohh dedi nefesini bıraktı.
-Yerim senin amını dedim gidip gelmeye başlamıştım. Belimi ileri geri hareket ettiriyor sikimi amına sokup sokup çıkartıyordum.
-Hepsini çıkarıp sokma yarısına kadar sok çıkart dedi
İşi öğretiyordu bana. Dediğini yaptım sikimi taşşaklarım dışarda kalıncaya kadar soktum iyice amına. O kadar sulanmıştı ki sanki vitesi boşa atmışsın gibi kayıp kayıp çıkıyordu içinden. Yengemin dudaklarına yumuldum. Hızlı hızlı gidip gelmeye başladım. Artık kendimi tutamıyordum volkan gibi patladım içine. Tam sikimi çıkartacakken, ayaklarını belime doladı:
-Dur aksın hepsi içime çıkma. Derin derin nefes alıp veriyor büyük memeleri kalkıp kalkıp iniyordu. Tüm döllerimi amına akıtırken memelerini emiyordum. Yengem nefes nefese kalmıştı zevkten saçlarımı okşuyor yüzümü kaldırıp dudaklarımı öpüyordu. İçimi bazen pişmanlık duygusu kaplıyor, ama dayım sikmiyor elalem mi siksin bu güzelliği aşık olduğum kadını diyerek o pişmanlığa soğuk su serpiyordum. Yengemin hiç pişman olmuş bir tarafı gözükmüyordu. Halinden memnundu. Kendisini yabancıya siktirmiyordu. Yıllardır hasretini çektiği yarrağı. Evlendiği günden beri yanında olan birisinden yiyordu. Yengemin
kollarını öpüyordum sikim içinde küçülmüş çıkmıştı. Eline bir peçete alıp amında ki dölleri
sildi. Tam o sırada kapı çaldı. Apar topar giyindik. Gelen çocuklardı acıkmışlar. Yengem
mutfağa gitti birşeyler hazırlamaya.

O kadar rahatlamıştım ki tuvalete gidip dakikalarca işedim. Hiç kesilmiyordu o çişim. Çok fena olmuştum. Sikim yengemin am suyuyla kaplıydı hala. Sikimi sıvazlayınca elim kayıyor, am suyu kokuyordu. Sikimi soğuk suyla yıkadım. Yanan ateşe su döküyor gibi hissediyordum. Ateş gibi olmuştu sikim. Soğuk su iyi geliyordu. Ben yengemi sikiyordum düşüncesi bile bir tuhaf bu düşüncelerle işeyip yıkadım sikimi çıktım tuvaletten. Yengem sofrayı hazırlamış. Yumurta, domates, peynır, kola çay koymuştu.
-Gel kuzey sende ye canım -Az önce yedim ya
-E nolmuş yediysen bir daha ye dedi sırıtarak.
-Yerim ne olacak doymadım zaten dedim oturdum sofraya yengemin yanındaydım. Mis gibi kokuyordu hala. Kulağıma eğilip:
-Çok fenasın şırıl şırıl akıyor hala
-Benimk**e alev alev yanıyor soğuk suyu çarptıkça cosss ediyor. Yengem kahkaha atmıştı. Cocuklar yemeklerini yiyordu. O sırada gudubet dayımda gelmişti. Yüzünden düşen bin parçaydı. Aha dedim sıçtık amk kesin bu bir bok yedi.

Değerli okurlar bundan sonra olaylar daha çok karıştı. Bu gudubet dayım anne annemi kandırıp evler anne annemin üzerine olduğu için annem karşı çıksa da anne anneme imzayı attırmış kefil yapmıştı. Borsa oynayacam diye mafyalardan aldığı borcular tek tek kapımıza geliyor dayımı tehdit edip gidiyordu. Ömrümde ilk kez mafyada görmüştüm ama hiç kötü adama benzemiyorlardı. Muhabbet ettik. Dayım evde yoktu adam tuttu evimize geldi. Biz silahlı adamları görünce tırstık. Yengeme zarar verecekler diye düşünürken adam çok sakin bir şekilde geldi ve şunları söyledi anne anneme:
-Anacım merhaba ver elini öpeyim. Kusura bakmayın rahatsız ettik ama senin bu oğluna ulaşamıyoruz. Biz ne zaman gelsek kaçıyor en azından seni bilgilendirelim istedik. Anacım oğlun benden 10 bin tl para aldı. Erdemi severim tanırım müşterisiyim. Ama oğlun yanlış işler yapıyor. Borsa oynadı kaybettikçe daha da hırs yaptı. Çok affedersin ama bu şerefsiz oğlun bizim çalıştırdığımız birahanede bir kadınla dost oldu. Tüm parasını bu kadına yedirmiş. Kadın şuan yok piyasada ara ki bulasın. Oğlun da bu parayı çıkartmak için borsaya girmiş. Yanlış oynamış. Sende gidip bir güzel imza atmışsın. Anacım bankadan kredi çekmiş oğlun evini ipotek ederek. Biz o borcu ödedik yoksa yok pahasına gidecekti ev sen bu evi sat bana gidin buralardan yoksa oğlunun başı daha çok belaya girecek. Tek ben olsam yine iyi çok pis adamlara bulaştı. Onlardan borç aldı şuan ödeyecek durumu yok. Gelin satın evi bana gidin yeni bir hayat kurun kendinize

Adamın bu kadar iyilik yapmasının sebebi belliydi zaten arkadaşlar kimse çıkarı olmadan
iyilik yapmaz dayım bundan 10 bin aldı. 20 bine bizim 2 evi bahçeyi aldı. Tuttu evi 80 bine
sattı. Neyse biz konumuza dönelim.

Yengem iyice yıpranmıştı. Annesigil Ankara’ya taşınmıştı. Bir başına kalmış hissediyordu kendini. Elimize 20 bin geçince şerefsiz dayım eve gelmiş evde kıyamet kopuyordu. Her gün bir dayımın borçlusu kapımızı sikiyordu. Anne annem oğlumu vuracaklar öldürecekler diye kendini yırtıyor elimizde ki satılan evin parasını da dayımın götüne sıvıyordu. Elimizde avucumuzda hiç para kalmadı. Evimiz yok, dayım dükkanı sattı onu da yedi. Anlayacağınız piç gibi kaldık. Babam bir iş buldu Yengemin babasının yardımıyla onlarda almıştı haberi.
Sağolsunlar kamyon paramızı çıkarttılar. İnşaat işçisiydi babası ve yengemin kardeşleri. Kendilerine ait evleri vardı. Durumları çok iyi değildi sadece. Anne annem çocuklar olduğu için bizimle geldi. Dayıma kıyamıyor ama torunları için yalnız bırakıyordu onu. Ben artık dayıma iyice kinlenmiştim. Yengem ile daha da yakın olmuştum. Karım gibi görüyordum sahipleniyordum onu. Bazen düşünüyordum ulan doğulu olsak al karısını elinden ama öyle bir şey yok bizim sülalede. Dayım yurt dışına kaçmıştı. Orada çalışacaktı artık. Yengem bir başına kalmış bizimle kalıyordu. Annemin insanlığı vardır ne kadar geçinemeseler de zamanın da şuan çok iyi anlaşıyorlar. Aynı avluda büyüdük çocuklarıyla kardeş gibi yaşadık. Aynı sofrada yedik yemeklerimizi.

Herşey çok güzel gidiyordu. Büyük bir şehire taşınmıştık. Ben 18 yaşına gelmiştim. Lise bitmek üzereydi. Babam ve annem çalışıyordu. Yengem evde çocuklara bakıyordu. Her zaman yanyana oluyorduk anlayacağınız. Okula gittiğim de aklım onda oluyordu tek başına sıkılmıyor mu acaba? Diye. Tüm aile aynı yerde yaşadığı için yengemle birlikte olamıyorduk. Sadece kıstırdığım yerde elliyor, öpebiliyordum. Çok arzuluyordum artık onu.
Yengeme ait bir oda vardı. Cocukların hepsi ayrı bir odada, anne babam yatak odasında. Ben salonda yatıyordum. Bir gece su içmek için kalktı yengem. Yanıma geldi uyumuyordum gözlerimi tavana dikmiş yengemi düşünüyordum. Sessizce: -Kuzi uyuyormusun? Kolundan tutup çektim kendime:
-Hayır çok özledim seni. Diyerek öptüm yanaklarından. Bir elimle de sırtını, saçlarını okşuyordum.
-Bende seni çok özledim ama dur yapma çıkıverirler şimdi odadan. Öyle deyince bıraktım öpmeyi. Kolundan tutup kaldırdım çömeldiği yerden. Yatağımdan doğruldum:
-Gel otur yanıma. Yanıma geldi oturdu. Sarıldım. Soba yanıyor ama geçmek üzereydi artık. Pikeyi üstümüze örttüm. Yanıma sokulmuştu bir kuş gibi. Sıcacıktı. Elindeki suyu yudumluyor ben ise onu izliyordum.
-Dayın ne yapıyor acaba?
-Napacak karı kız peşinde koşuyordur şerefsiz. Gözleri doldu sesi titrek bir şekilde: -Sen beni bırakma olur mu? Sımsıkı sahiplenmek istercesine sarılmıştı.
-Seni bırakan adamın akıl sağlığından şüphe ederim ben. Pikenin altından elini karnıma doğru attı. Sarılıyor, bir taraftan sikimde elini gezdiriyordu.
-Çok özlemiş beni. Bende elimi amına doğru götürdüm. Bacaklarını araladı. Eşofmanın altından soktum elimi ıslaktı.

-Sende çok özlemişsin.
-Evet. Diyerek dudaklarımı öpmeye başladı. Sortumdan içeriye elini sokup sikimi sıvazlıyor. Parmaklarını sikimin başında gezdiriyordu. Ben iyice sertleşmiştim. Saat gece 2 olmuş evde öpüşme seslerimizden başka ses duymuyorduk.
-Dur geliyorum hemen. Çocukları ve anne babamı kontrol ettim. Mışıl mışıl uyuyordu herkes. Pikenin altına girip şortun kıyısından sikimi çıkarttım. Yengemin dudaklarından öpüp, saçlarından tuttum. Yan tarafa doğru kaydı biraz ve üzerime doğru eğildi. Pikeyi başının üstüne örttü. Sikimi avucuna alıp başını emmeye başladı. Diliyle her tarafını yalıyor, taşşaklarıma kadar emiyordu sikimi. Saçlarından tutup bastırıyordum o kadar zevkliydi ki o sıcacık ağzına gidip geliyordu sikim. Arada dişlerini sürtüyordu ama acımıyordu. Pikenin altından çıkarttı kafasını doğruldu yanıma doğru. Memelerini açtım emiyordum onları. Memelerinin arasında dilimi gezdiriyor, uçlarını yalıyordum. Tekrar eğildi ve sikimi ağzına aldı. Şapur şupur sesler çıkıyordu. Hızlı yalamaya başladı. O kadar iştahlı yalıyordu ki anlatamam.
-Yenge boşalıcam! Duymuyordu beni. Pikeyi kaldırdım saçlarından tutup çekmeye çalıştım kendini daha çok bastırdı sikime. Kalçalarımı geriye çekmeye çalışıyor ama çekemiyordum yer yoktu. Bir iki dil darbesinden sonra oluk oluk boşalmaya başladım. Ama ağzını çekmemişti. Ağzının içindeydi sikim ben boşalırken ağzında sikimi tutuyor, dilini içinde çeviriyor ve eliyle taşşaklarımı sıkıyordu. Çok şaşırmıştım ağzına boşaltıyordu beni. Sikimdeki tüm dölleri somurarak temizledi. Ayağa kalktı. Dudaklarından döl süzülüyordu. Avucunu açıp ağzına tuttu ve mutfağa doğru gitti. Ben de sortumun içine sikimi sokup toparlanıyordum. Tekrar geldi ve yanıma oturdu. -Yenge ne yaptın?
-Napayım bırakamadım çok tatlıydı.
-Delisin ya. Dudaklarını öpüyor okşuyordum.
-Tadını merak ettim güzelmiş bulanmadı midem. Yutmayı denedim ama çoktu yutamadım. Boynunu emiyor amını okşuyordum. Saat 3 e geliyordu.
-Hadi yatalım artık. İçime boşalmanı özledim dedi ve dudaklarımı öptü. Boşalınca rahatlamıştım. Güzel bir uyku çektim.
Olaylar böyle gelişmekteydi değerli okurlar. Yengemle ufak ufak elleşmelerimiz, yalamalarımız, koklaşmalar, öpüşmeler dışında sikişememiştik aylarca. Fakat bir gün öyle bir şey oldu ki tüm hayatımız değişti. Bu sefer iyi şeyler olacaktı. Babam sürekli sayısal loto oynayan bir insandı. Günlerden yine bir cumartesi günü geldi. Evimizde internetimiz eski de olsa bilgisayarımız vardı. Akşam saat 10 olmuş evdekiler çay içiyor, yengem, annem, anne annem sohbet ediyordu. Bende yengemi hayran gözlerle izliyordum. Arada bakışlar atıyordu bana. Babam yanıma geldi:
-Paşa aç bakayım şu sayısalı açıklanmıştır. -Açayım baba 2 de kalıp duruyoruz ya!
-Sorma ya bir 4 bilsek yetecek araba alırız iyi kötü.
Değerli okurlar babam tek tek bakıyordu çıkan sayılara git gide sesini yükseltti:
-3 var, 11, 22, 27, aha dört bildik lan ahahaahha
-Hadi canım ee devam et baba
-Dur oha lan 40 da var 42 de var allaaaah laan allaah diye bağırmaya başladı. Annem ile yengem korkmuştu
-Ne oluyo be ne bağırıyon deli deli. Dedi annem. Babam ayağa kalkıp oynamaya başladı. Annem olayı anlamaya çalışıyordu. Ben çok şaşırmıştım lotoyu havaya atan babamdan aldım ve kontrol ettim.
-Hassiktir amına koyayım bune lan! Off bee zenginiz deyip yengeme koştum sarıldım. -Dur napıyosun ahaha diye gülmeye başladı. Yengemi gıdıklıyordum. Annem olayı anlayınca tabak canak ne bulduysa attı havaya. Hayatımız bir anda değişmişti. Sakinleşip oturduk. Olayın heyecanından yengemin yanına oturmuş. Babamla annem konuşurken
bize bakmadıkları için yengemi öpüyordum. Beline sarılmış sımsıkı tutuyordum. Çocuklar
yanımızdaydı. Orta da oynuyorlardı. O gün sabaha kadar kimse uyumadı. Yengemle
mutfakta oturuyor laflıyorduk.

Sabah olmuş babam gidip parayı almıştı. Banka hesabına yatırmış yanında bir miktar para ile eve gelmişti. Yengem babamı baba gibi sever. Babamda onu: -Ozge, gülsüm nerdesiniz kizlar.
-Geldim enişte. Kapıyı açmıştı ben okula gitmemiştim. Çocuklar okuldaydı. Babam içeri girdiği gibi cebinden paraları çıkartıp saçtı havaya. Çıkan para tamı tamına 3 milyon küsür liraydı. Şaka gibi bir rakam. Annem ve babam dışarıya çıktılar bize tomarla para bırakıp:
-Sız evde kalın çocuklar gelır okuldan biz bi dolaşacaz kariylan
-Baba paraları alıp kaçmayın bak daha okulum var 😀
-Hahaha yok lan sizsiz boğazımdan mı geçer benim. Kenarıya çekti beni annem dışarıda babamı bekliyordu.
-Duyurma yengene sürpriz olsun. Büyük bir ev bakacaz izmire gidiyoruz ananla. Bir iki hafta yokuz biz orada düzeni sağlayınca araba gönderecem alacak sizleri.
– Tamam baba güzel ev bulun ha. Aklımda inanın ne para ne pul hiç bir şey yoktu. Sırf evden uzaklar ve yengem ile baş başa kalacam bunu düşündükçe içim kıpır kıpır oluyordu. Bizimkiler gitmişti. Yengem boynuma atladı öpücüklere boğuyordu beni. Aylarca hasret kalmıştık birbirimize hiç yalnız kalamamıştık. Sarıldım, deliler gibi aç hayvanlar gibi öpüşüyorduk.
-Şimdi zengin mi olduk biz?
-Evet çok güzel yaşantımız olacak.
-Seninle yaşayayım yeter bana. Gözlerimin içine bakıp o masum, seksi bakışlarını atıyordu. Bu bakışlarına daha fazla dayanamadım.
-Çok seviyorum seni. Dudaklarını emiyor üstünü çıkartıyordum bir taraftan.
-Dur kapıyı kapatalım çocuklar gelivermesin. Gidip kapıyı kapattı. Elinden tutup odasına götürdüm. Ayakta sevişmeye başladık. Üstünde giydiği bluzu çıkarttım. Sütyeni vardı. Sütyenini çıkarıp attım üzerinden. Koca memeleri karşımda dimdik duruyordu. Taş gibi memeleri vardı ama yumuşaklardı. Yumuldum onları yaladım biraz. -Hasret kaldım sana amına kodumun evinde
-Bende canım diyerek eğildi. Altımdakileri çıkartıp sikimi ağzına almaya başladı. Çok kalkık değildi. Ağzında büyüttü sikimi. Yatağa yatırdım altındakileri çıkarttım. Bacaklarını ayırıp direk amına yumulmuştum. Mis gibi kokuyordu kıllanmıştı biraz ama, sarısın beyaz tenli olduğu için hafif tüy şeklindeydi kılları. Amını parmaklayarak yalamaya başladım. Zevkten kuduruyor, başımı iki eliyle tutup bastırıyordu. Rahat rahat inliyor kendinden geçiyordu. Bacaklarını kaldırdı götü meydana çıkmıştı. Göt deliği pespembe ufacıktı. Dil darbeleri atmaya başladım deliğine. Dilimle yalıyordum götünü. Hiç kötü kokmuyordu pırıl pırıldı. Ben göt deliğini yalarken istemsizce osurmuştu. Gülüştük boynunu emmeye başladım sikimi tutup amına sürtüyordum. Ben onu emerken sikimi eline aldı götünü hareket ettirerek sürtmeye başladı. Bacaklarını belime dolamıştı. Sikimi amına sokmaya başladım. Yine zor giriyordu. Sikimin başını sokunca derin bir nefes aldı gözlerime bakıyor gülüyordu. Gidip gelmeye başladıkça sikim kaymaya başladı amında çok ıslaktı. Hızlı hızlı o pozisyonda bes dakika kadar siktim. Sonra yatağa ben uzandım. Üstüme çıktı.
Dudaklarımdan sikime kadar yalamaya başladı. Sikimde diliyle geziyor, taşşaklarımı ağzına alıyordu. Saçlarını geriye attı. Sikimi tutup düzelttim, üstüne rahatça oturması için. Sikimi amına hizalayıp yavaşça oturmaya başladı. İçine girdikçe.

-Ohhhh harika dedi. Üzerime doğru kapandı. Hepsini içine alıyor. Zevkten kucağımda
zıplıyordu.

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

tarihinde yayınlandı Yorum yapın

Özlemle beraber

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Özlemle beraber
O yıllarda ben 22 Özlem 20 yaşındaydık. Birbirimizi seviyorduk. Çıkıyor olmanın yanında cinselliğimizi de yaşıyorduk. Bizim ev gündüzleri müsaitti. Özlem’le neredeyse her gün bizim evde buluşup akşama kadar sevişiyorduk. İlk olarak öpüşerek başlıyorduk. Sonra ben soyunup odama gidiyordum. Tamamen çıplak olarak yatağıma uzanıp Özlem’i bekliyordum. Özlem odama geldiğinde karşımda soyunmaya başlıyordu. Önce bluzunu çıkartıyor, ardından pantolonunu çıkartıyordu. Sonra karşımda sutyen ve külotla kalakalıyordu. Vücudu balık etliydi. Kilodunun üstüne hafifçe dökülen göbeği sikimin taş gibi olmasına yetiyordu bile.

Yavaş yavaş sutyeni çıkartırken yanıma geliyor ve dudaklarımdan öpmeye başlıyordu. İşte o anda memeleri avucumun içinde oluyordu. Özlem’in memeleri yumuşacıktı. Meme uçları açık kahve rengi ve başı da kabarmış oluyordu. Ben onun memelerini okşarken o da benim sikimle oynuyordu. Daha sonra sıra külotuna geliyordu. Ben iki elimle yavaşça külotunu çıkartırken Özlem seni seviyorum aşkım diyordu. Özlem’in amı kıllıydı. Daha önceki sevgililerimin amları kılsız olduğu için Özlem’in amı bana çok hoş gelmişti. İkimiz de çıplak kaldığımız zaman ilk işim Özlem’i yatağa yatırıp vücudunu seyretmek oluyordu. O ne güzellikti. Hafif tombul memeler, hafif çıkık göbek ve muhteşem kıllı bir am.

Özlem’in üzerine yatıp onu dudaklarından öpmeye başlıyorum. Bu sırada bütün vücudumuz birleşiyor. Memelerini göğsümde hissediyorum. Sikim kıllı amına değiyor. Öpüşmemizi o an kısa kesip dudaklarımı memelerine doğru kaydırıyorum. O memeleri nefis. Her ikisini de emmeye başlıyorum. Oradan en sevdiğim yeri olan göbeğe sıra geliyor. Özlem’in göbeğini yalamak büyük zevk veriyor bana. Ve sırada kıllı am var. Onun için pozisyon değiştirmem gerekiyor. İyice aşağıya inip bacaklarını aralıyorum. İşte artık karşımda muhteşem kıllı bir am var. Özlem’in kıllı amı var. Amın her yerini yalamaya başlıyorum. Dudaklarım kıllarına değiyor. O koku muhteşem. Kılların ağzımda bıraktığı haz tarif edilemez boyutta. Amını yalamam bittiğinde sikimi onu ağzına veriyorum. İşte o an 69 pozisyonuna geçtik bile. Ben Özlem’in kıllı amını yalıyorum, Özlem’de benim sikimi emiyor. Daha sonra sikimi Özlem’in memelerine götürüyorum. İki memeyi iki elimle kavrayıp sikimi memelerinin arasına sokuyorum. Özlem’in memeleriyle sikime 31 çektiriyorum.

En sonunda sıra Özlem’in kıllı amının sikimle birleşme zamanı geliyor. İlk önce Özlem üzerime çıkıyor. Kıllı amını kalkık olan sikime sürtmeye başlıyor. Amı sikime sürtündükçe zevkten Özlem’in am suları çıkmaya başlıyor. Ben o sırada Özlem’in kalçalarını ellerimle okşuyorum. Bu harir kilolu kalçalar gerçekten adamı azdırıyor. Sikime prezervatifi takıp Özlem’e bakıyorum. Hazırım dercesine başını sallıyor. Evet, o andan sonra artık Özlem’in içindeyim. Beni bırakma aşkım diye inliyor. İçinde gidip geldikten sonra ikimiz de aynı anda boşalıyoruz.

O yıllarda ben 22 Özlem 20 yaşındaydık. Birbirimizi seviyorduk. Çıkıyor olmanın yanında cinselliğimizi de yaşıyorduk. Bizim ev gündüzleri müsaitti. Özlem’le neredeyse her gün bizim evde buluşup akşama kadar sevişiyorduk. İlk olarak öpüşerek başlıyorduk. Sonra ben soyunup odama gidiyordum. Tamamen çıplak olarak yatağıma uzanıp Özlem’i bekliyordum. Özlem odama geldiğinde karşımda soyunmaya başlıyordu. Önce bluzunu çıkartıyor, ardından pantolonunu çıkartıyordu. Sonra karşımda sutyen ve külotla kalakalıyordu. Vücudu balık etliydi. Kilodunun üstüne hafifçe dökülen göbeği sikimin taş gibi olmasına yetiyordu bile.

Yavaş yavaş sutyeni çıkartırken yanıma geliyor ve dudaklarımdan öpmeye başlıyordu. İşte o anda memeleri avucumun içinde oluyordu. Özlem’in memeleri yumuşacıktı. Meme uçları açık kahve rengi ve başı da kabarmış oluyordu. Ben onun memelerini okşarken o da benim sikimle oynuyordu. Daha sonra sıra külotuna geliyordu. Ben iki elimle yavaşça külotunu çıkartırken Özlem seni seviyorum aşkım diyordu. Özlem’in amı kıllıydı. Daha önceki sevgililerimin amları kılsız olduğu için Özlem’in amı bana çok hoş gelmişti. İkimiz de çıplak kaldığımız zaman ilk işim Özlem’i yatağa yatırıp vücudunu seyretmek oluyordu. O ne güzellikti. Hafif tombul memeler, hafif çıkık göbek ve muhteşem kıllı bir am.

Özlem’in üzerine yatıp onu dudaklarından öpmeye başlıyorum. Bu sırada bütün vücudumuz birleşiyor. Memelerini göğsümde hissediyorum. Sikim kıllı amına değiyor. Öpüşmemizi o an kısa kesip dudaklarımı memelerine doğru kaydırıyorum. O memeleri nefis. Her ikisini de emmeye başlıyorum. Oradan en sevdiğim yeri olan göbeğe sıra geliyor. Özlem’in göbeğini yalamak büyük zevk veriyor bana. Ve sırada kıllı am var. Onun için pozisyon değiştirmem gerekiyor. İyice aşağıya inip bacaklarını aralıyorum. İşte artık karşımda muhteşem kıllı bir am var. Özlem’in kıllı amı var. Amın her yerini yalamaya başlıyorum. Dudaklarım kıllarına değiyor. O koku muhteşem. Kılların ağzımda bıraktığı haz tarif edilemez boyutta. Amını yalamam bittiğinde sikimi onu ağzına veriyorum. İşte o an 69 pozisyonuna geçtik bile. Ben Özlem’in kıllı amını yalıyorum, Özlem’de benim sikimi emiyor. Daha sonra sikimi Özlem’in memelerine götürüyorum. İki memeyi iki elimle kavrayıp sikimi memelerinin arasına sokuyorum. Özlem’in memeleriyle sikime 31 çektiriyorum.

En sonunda sıra Özlem’in kıllı amının sikimle birleşme zamanı geliyor. İlk önce Özlem üzerime çıkıyor. Kıllı amını kalkık olan sikime sürtmeye başlıyor. Amı sikime sürtündükçe zevkten Özlem’in am suları çıkmaya başlıyor. Ben o sırada Özlem’in kalçalarını ellerimle okşuyorum. Bu harir kilolu kalçalar gerçekten adamı azdırıyor. Sikime prezervatifi takıp Özlem’e bakıyorum. Hazırım dercesine başını sallıyor. Evet, o andan sonra artık Özlem’in içindeyim. Beni bırakma aşkım diye inliyor. İçinde gidip geldikten sonra ikimiz de aynı anda boşalıyoruz.

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

tarihinde yayınlandı Yorum yapın

Yine gercek..Yine Almanya.

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Yine gercek..Yine Almanya.

Dün ilk hikayem ile baslamistim.. bugün birtane gercek olayi daha eklemek istiyorum. Hayatimin en dehsetli olayi, belki inanmayan olur, ama bu olmus ve gercek, fantazi hikayeyi sevmiyorum..

bundan yaklasik 7-8 sene önceydi sanirim, ben yaklasik 16/17 yaslarinda olmaliyim, almanya NRW eyaletinde yasiyorum. Bir futbol takiminda top oynuyordum, liseye gidiyordum, ve bir kiz arkadasim vardi uzun zamandir, 4 sene beraber kaldik.

Futbol maclarina bazen kizlar gelirdi, izlemeye, takimdan birilerine sulanirdilar. Iki tane kiz devamli gelmeye basladilar..antremanlarada geliyorlardi, 16 yaslarinda sanirim, belli iki azmis.. pek ilgilenmedim basta, zaten kiz arkadasim vardi, seks acisindan ac degildim .. duydum bir partyde bu kizin birisi bizim oyunculardan birine sakso cekmis, belli olmustu kizlarin ne mal oldugu..

haftalar gecti, bu kizlar yine devamli mactalar..bu defa bana takilmaya basladir, iste selam veriyorlar, arkadaslarin yanindada rezil oluyorum,herkes dalga geciyordu, o noluyor felan. Ben fazla yorum yapmiyordum,sacmalamayin dedim.

Birgün ve bu olay gercek ! Antremandan ciktim, sahaya 3-4 kilometre uzaklikda kaliyorum,yürüyerek gidiyorum. kizlarda beklemisler,yürümeye basladik.. icim rahat degildi, takim arkadaslarimdan biri görse hem laf olacak, hem belki benim kiz arkadsima söyleyecekler, kafam agriyacak. Gittik, hava iyiydi, bahar zamani olsa gerek. bizim kiz arkadas ile gittigimiz bir park vardi, kiz almandi,evindede sikiyo…dum ama parka da gider, fantazi olurdu..seks hayatimiz güzeldi,4 sene güzel seyler yasandi..belki birgün onuda dinlemek istersiniz?
Parka oturalim mi dediler,tamam dedim..oturduk,ortalarina ben..kizlar pek tarzim degildi, ama ikisi birden olsaydi, manyak birsey olurdu! Azdim! Tahta kulübe vardi,üstü kapali..icine oturalim mi dedim,burasi islak, herhalde yagmur yagmisti. tamam dediler.. artik ikisi ile eglenmeyi deneyecektim, hayir manyakmisin dese nolcak? Giderdim eve, farketmezdi. o riski aldim.

külübe kücüktü.. ben oturdum,benden hoslanan kiz sag kucagima oturdu,almanlarda normaldir.. digeri cekingendi, herhalde onun niyeti benimle degildi..dedim sende otur,oturdu..Birseyler konusuyoruz artik,ben bu arada ikisi birbirinden habersiz..elimle ikisinin sirtini oksuyorum..sagdaki kiz, denise di ismi, benden hoslanmis. Solumdaki arkadasi konuyu acti.. dedi iste arkadasim senden hoslaniyor..

Bende yapacagimi o yaptim,dedim: Biriniz olmaz, ben ikinizdende hoslaniyorum ! olursa ikiniz ile olur..Sok oldular ! Ne diyecegini sasirdi, soldaki kiz kucagimdan indi, dedi ben degil, onu iste. ben yine tekrarladim..sagdaki benden dolayi sorun yok dedi.. ben onu öpmeye basladim, yaliyoruz birbibirimizi..soldak**e yine kucagima oturdu..onuda elliyorum..sonra soldakini öpüyorum..sagdakini elliyorum. Kizlar daha tecrübesizdi, yani ne yapacaklarini tam bilmiyorlardi..ben 14 yasindan kiz arkadasim var, ben biliyordum isi..

birini öperken digerinin elini alip benim … elletiyordum..sonra digerini öpüp digerini elletiyordum..pantolunumu bile kendim actim, cikardim yara..mi, soldakini yalamasi icin oraya dogru yönlendirdim..evet biri sakso cekmeye basladi, digeri ile öpüsüyor ve amini elliyordum..sonra degisti, digeri ile öpüstüm, diger sakso cekto.. biri güzel yaliyordu, elli ile de destek oluyordu, digeri pek beceremedi..ama zaten beni cildirtan iki kiz olmasiydi! bir kac dakika sonra bosalmaya geldim..kiz sakso cekiyordu, kaldirdim, dedim “Nereye bosalayim?”, bu soruyu gercekten sordum o an, kimse birsey demedi,yine asagi ittim, agzina bosalcam ne olursa olsun artik dedim, ve birkac saniye sonra agzina bosaldim..kiz fazla akitmadi, agrina aldi.. agzi baya dolmus olmali..

sonra birsey olmamis gibi ciktik, görüsürüz dedim, onlari kullanmistim acikcasi, birdahda zaten konusmayacaktim. Takimda bir iki sey duyulmus, anlatmis kizlar..ama detayine girmemisler, cünki kendileri rezil olacakti..bende yalanladim, isi büyütmedim, iki üc samimi arkadasima anlattim sadece..

Gercek Hikayeleri dinlemek hosunuza gidiyor mu?

Son 4 sene cinsel hayatim ilk hikayede anlattigim gibi sessiz ve fazla olayli olmasada, önceki 18/19 yasina kadar bazi güzel hatiralarim var..

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32